Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2191 E. 2021/1703 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2191
KARAR NO: 2021/1703
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2021- (ve 23/09/2021 tarihli ek karar)
NUMARASI: 2015/274 E. – 2021/301 K.
DAVANIN KONUSU:Alacak (Ticari İşletmenin Devrinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilince karara karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu, 23.09.2021 tarihli ek kararla süresinde nispi harçların yatırılmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK’nın 344-346. maddeleri uyarınca reddine yönelik verilen ek karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı Müflis … A.Ş.’den (Eski unvanı … A.Ş.) alacaklı olduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, borçlu şirketin önce tüm ticari işletmesini davalıya devrettiğini, şirketin içini boşalttıktan sonra da hileli yollarla iflas ettiğini, böylelikle müvekkilinin alacağının tahsilini imkansız hale getirdiğini, borçlunun malvarlığını devralan davalının TBK’nın 202. maddesi uyarınca borçtan sorumlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 120.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; dava dilekçesinin usule uygun olmadığını, davacının, müvekkiline karşı dava açmakta hukuki yararı ve dava ehliyetinin bulunmadığını, zira davacının müflis … A.Ş.’den alacaklı olduğun dahi belli olmadığını, müflisten alacaklı olduğunu iddia eden davacı ile iflas idaresi arasında İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/713 esas sayılı kayıt kabul davasının halen devam ettiğini, davacının husumet ehliyetinin bulunmadığını, derdestlik itirazında bulunduklarını, müvekkili şirket yetkilileri aleyhine ikame edilen İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki hileli iflas davasında şirket yetkilileri yönünden ceza tayini yapılmadığını, müflis tarafından müvekkili aleyhine ikame edilen haksız rekabet davasının İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/128 esas sayılı davasıyla neticeye bağlandığını ve müvekkili şirket lehine sonuçlandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, kararda gösterilen gerekçelerle, davanın kabulü ile davalı … A.Ş. ile dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş. arasında organik bağ bulunduğunun tespitine, 120.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin başvuru sırasında gerekli istinaf karar harcını yatırmamış olması nedeniyle ilk derece mahkemesince davalı tarafa HMK’nın 344. maddesi uyarınca, harcı ikmal etmesi konusunda muhtıra tebliğ edilmiştir. Yasal süresi içinde istinaf harcının yatırılmaması üzerine ilk derece mahkemesince verilen 23.09.2021 tarihli 2015/274 Esas – 2021/301 Karar sayılı ek kararıyla; “…Nispi istinaf harçlarını yatırması konusunda 15.08.2021 tarihinde tebliğ olunan muhtıraya rağmen yasal süresi içerisinde eksiklik tamamlanmadığı, eksik harcın, 22.09.2021 tarihinde yatırıldığı anlaşılmakla HMK.344.maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına …” karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
EK KARARA KARŞI İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, ek karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince gönderilen muhtıra tebligatının usulüne uygun olmadığını, dosyanın istinafa gönderilmemesi nedeniyle yaptığı inceleme sırasında, UYAP’ta tarafına tebligat çıkarıldığını gördüğünü, ancak tebliğ zarfının bir kısmında küçük puntolarla “muhtıra eklidir” yazılmasına rağmen tebliğ zarfının alt kısmında “BU ZARFTA Birleştirmek İçin Gelen Dosya Evrakı VARDIR.” yazısı bulunduğunun belirtildiğini, zarftaki yanıltıcı açıklamalara göre kendisine usulsüz muhtıra tebliğ edilerek yanıltıldığını, usulsüz muhtıra tebliğine 22.09.2021 tarihinde vakıf olduğunu ve hemen muhtırada istenilen 1.990,00 TL istinaf karar harcınI aynı gün mahkeme veznesine yatırdığını, buna ilişkin açıklamayı da mahkemeye sunduğunu; mahkemenin ek kararında sadece kendisine yapılan tebligattan bahsedildiğini, ancak tebligatın ve muhtıranın usulsüzlüğüne yaptığı itirazların hiç değerledirilmediğini, mahkemece sehven ve yanıltıcı tebligatla hak kaybı oluşturularak verilen gerekçesiz ek kararın hukuka aykırı olduğunu, istinaf başvurusunun ve harcın tamamlanmasının usule uygun olduğunu; Yargıtay 10. HD’nin 2020/5689 E- 2021/1026 K sayılı emsal kararında belirtildiği üzere, muhtıranın usulüne uygun düzenlenmesi gerektiğini, oysa mahkemenin muhtırasında ”dosyamıza yatırılması”şeklinde ibare olduğu ve ayrıca zarfta “bir haftalık kesin süre içinde mahkeme veznesine yatırılması, aksi halde temyiz isteminden vazgeçmiş sayılacağına karar verileceği” şeklinde şerh de düşülmediğini, bu şekliyle muhtıranın geçersiz olduğunu, mahkemenin hukuk kurallarına aykırı şekilde itirazlarını değerlendirmeden verdiği ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın ortadan kaldırılmasına, ilk istinaf dilekçeleri doğrultusunda esasın incelenerek ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari ilişkiden doğan alacağın borçlusu olan müflis şirketten ticari işletmeyi devralan davalının, işletmeyi devreden müflisin borcundan davalının da sorumlu olduğu iddiasıyla açılmış bir alacak davasıdır. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalının istinaf başvurusu sırasında istinaf harçlarını yatırmamış olması nedeniyle HMK’nın 344.maddesi uyarınca, harçları ikmal etmesi konusunda muhtıra tebliğine rağmen davalı, istinaf harçlarını yatırmamıştır. Bunun üzerine ilk derce mahkemesince, 23.09.2021 tarihli ek kararla, HMK’nın 344-346 maddeleri uyarınca davalının istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davalı vekilince iş bu ek karara yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekilinin 123.09.2021 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde; Davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasında, ilk derce mahkemesince 27.04.2021 tarih ve 2015/274 Esas- 2021/301 Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verildiği, iş bu kararın davalı vekilince yasal süresinde istinaf edildiği, ancak nispi istinaf peşin karar harcının yatırılmadığı, ilk derece mahkemesince davalı vekiline nispi istinaf harcını yatırılması için 15.08.2020 tarihinde muhtıra gönderildiği, gönderilen muhtırada 1.990 TL istinaf karar harcının muhtıranın tebliğinden itibaren bir haftalık kesin süre içerisinde dosyaya yatırılması, aksi halde istinaf isteminden vazgeçilmiş sayılacağına karar verileceği ihtarının yapıldığı anlaşılmıştır. Muhtırada belirtilen yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından harcın yatırılmadığı açıktır. Davalı vekili tarafından 22.09.2021 tarih 16:38.08 ‘de UYAP ortamında oluşturulan taleple, tebliğ zarfının bir kısmında “muhtıra eklidir” yazılmasına rağmen zarfın alt kısmında “bu zarfta birleştirmek için gelen dosya evrakı vardır” şeklinde ibare bulunduğu, usulsüz muhtıra tebliği ile yanıltıldığını UYAP üzerinden yaptığı incelemede öğrenmesi üzerine 22.09.2021 tarihinde eksik harcı yatırdığını belirterek, dosyanın istinaf incelemesi için Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili tarafından UYAP ortamında 22.09.2021 saat 18:42.18 ‘de oluşturulan talep dilekçesinde, davalının eksik harcı tamamlamadığı belirtilerek istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. 22.09.2021 tarihinde saat 14:51.24’te davalı vekili tarafından UYAP ortamında gönderilen muhtıranın açıldığı anlaşılmaktadır. Ardından, yasa gereği tebligatın yapılmış sayıldığı tarihten itibaren bir hafta içinde de harcın yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Yine, UYAP ortamında yapılan incelemede, muhtıranın hakim tarafından düzenlendiği ve somut olayın Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 01.02.2021 tarih 2020/5689 Esas, 2021/1026 Karar sayılı ilamına benzemediği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince düzenlenen 22.09.2021 tarihli muhtırada usulüne uygun kesin süre verilerek harcın tamamlanması istenmiş ve tamamlanmamasının sonuçları hatırlatılmıştır. Mahkemece UETS aracılığıyla gönderilen tebligatta muhtıranın ekli olduğu belirtilmiştir. Tebligatın alt kısmında “Bu zarfta birleştirmek için gelen dosya evrakı-10.08.2021 vardır” ibaresi bulunmaktadır. 10.08.2021 tarihi muhtıra tarihidir. UYAP kaydında bulunan birleştirmek için gelen dosya evrakları sekmesinde muhtıranın bulunduğu görülmüştür. Davalı vekilince, UETS ile tebliğ edilen mazbata içinde muhtıra bulunmadığı da ileri sürülmemiştir. Somut olayda; mahkemece davalı vekiline tebliğ edilen muhtırada yatırılması gereken tutarın dosyaya yatırılması gerektiğinin belirtildiği, harç isminin de istinaf karar harcı olarak belirtildiği, muhtıra altında hakimin imzasının bulunduğu, muhtıranın yasal unsurları taşıdığı anlaşılmaktadır. Muhtıra usulüne uygun olmakla, nispi harç süresinde yatırılmamıştır. Dosya içerisinde eski hale iadeye yönelik bir talep de bulunmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin HMK’nın 344. maddesi uyarınca verdiği ek karar usul ve yasaya uygundur. İstinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ek karar usul ve yasaya uygun olduğundan, esasa ilişkin istinaf nedenlerinin incelenmesi mümkün değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin 23.09.2021 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 30.12.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.