Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2167 E. 2021/1631 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2167
KARAR NO: 2021/1631
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15.06.2021
NUMARASI: 2021/371 Esas
DAVA: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sırasında mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili talep dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkil arasındaki ticari ilişki kapsamında davacıya verilen ve fakat iflas erteleme süreci içerisinde borç tasfiye protokolü ile yapılandırılarak ödenen … Büyükçekmece Şubesi 11.08.2016 tarihli … seri nolu 35.000,00 USD bedelli çek ile …bank Büyükçekmece Şubesi 26.08.2016 tarihli… seri nolu 44.448,00 USD bedelli çekten dolayı yapılandırma yapıldığını, yapılandırma kaynaklı çek bedellerinin tamamının ödendiğini, ödemelerden sonra davalı tarafından kur farkı istendiğini, bu nedenle çekleri iade etmediğini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti; ile söz konusu çeklerin davalıdan istirdadı ile müvekkiline iade edilmesini, çekin icraya konu edilmemesini, çekler ile alakalı ödeme yasağı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERCE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi ara kararıyla, “…Dosya kapsamı, mevcut delil durumu göz önüne alınarak … seri nolu, 11/08/2016 tarihli ve 35.000,00 USD bedelli çek ile … seri nolu, 26/08/2016 tarihli ve 44.448,00 USD bedelli çekin davalılara ödenmemesine ilişkin istemin %20 teminat karşılığı kabulü ile infazı kabil olmak üzere ve taraflar ile sınırlı olmak kaydıyla davaya konu çeklerin icra takibine konu edilmelerinin İİK 72/2 maddesi gereğince tedbiren durdurulmasına…” karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde dilekçesinde özetle; HMK 341 maddesinde istinafa tabi kararların gösterildiğini, ilk derece mahkemesinin 15.06.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının itirazı kabil kararlardan olmasına karşın mahkemece aynı kararda karara karşı istinaf kanun yolunun açık olduğunun belirtildiğini, bu nedenle hak kaybına uğramamak için, ilk derece mahkemesi nezdinde ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmekle birlikte, aynı zamanda 15.06.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmak zorunda kalındığını, İhtiyati tedbir kararında Takdir edilen teminat miktarının, tedbirin konusunu oluşturan çeklerin toplam tutarı (79.448,00-USD) üzerinden verilmediğinden, ileride tedbirde haksız çıkılması halinde uğranılan zararı karşılayacak nitelikte olmadığını, Söz konusu davanın, davacının bir borcu olup olmadığının tespitine ilişkin olup, davacının sunduğu delillerin tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispata yeterli olmadığını, söz konusu davanın da yargılamayı gerektirdiğinden tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, İstanbul BAM 13. HD. ‘nin 2021/376 E., 2021/353 K. ve 19.3.2021 tarihli ilamında; ihtiyati tedbire itirazın kabulüne karar verildiğini, asla kabul anlamına gelememek kaydıyla, söz konusu dava davacının borcunun bulunmadığının tespitine ilişkin olup, yargılamayı gerektirdiğinden yukarıdaki açıklamalarımız ve de ilgili Bölge adliye mahkemesi kararı uyarınca da davacı tedbir için gereken yaklaşık ispatını yapamadığından 15/06/2021 tarihli tedbir kararının kaldırılması gerektiğini,15/06/2021 tarihli tedbir kararı anayasa’nın 141. maddesine aykırı olarak gerekçesiz olarak yazıldığını, Anayasanın 141/3. Maddesine göre Mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorunda olduğunu, söz konusu 15/06/2021 tarihli tedbir kararının, gerekçeli olarak verilmemiş olduğundan Anayasa’nın 141. Maddesine aykırılık teşkil etmekte ve itirazın değerlendirilmesi sonucu reddi halinde istinaf mahkemelerince de incelenmesinin önü kapatıldığını, tüm kararların gerekçeli olarak yazılması ve de hüküm ile gerekçe birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğundan bu şekilde gerekçesiz verilen karar sonucu itiraz hakkı kısıtlanmakta olduğundan söz konusu kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Talep, esas dava içinde ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen 15.06.2021 tarihli ara kararın istinafı istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Mahkemece açılan menfi tespit davası içinde talep üzerine üçüncü kişilerin hakları saklı kalması kaydıyla, dava konusu çeklerin İİK 72 maddesi uyarınca icra takibine konu edilmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekilince istinaf başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz edildiğini, ancak mahkemenin ihtiyati tedbir verilmesine ilişkin 15.06.2021 tarihli kararında istinaf kanun yolunun açık olduğunu belirtilmesi üzerine hak kaybına uğranılmaması adına karara karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu açıklanmıştır. Ne var ki HMK’nın 341 maddesindeki düzenlemeye göre hangi kararların istinaf edilebileceği belirtilmiş olup buna göre, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; istinafa konu ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararının davacı talebi üzerine 15.06.2021 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu ara kararı niteliğinde verildiği, aleyhine tedbir kararı verilen tarafından doğrudan istinaf kanun yoluna başvurmasının hukuken mümkün olmadığı, davalı vekilinin HMK’nın 394. maddesi uyarınca kararı veren mahkeme nezdinde itiraz yoluna başvurması gerektiği anlaşılmakla, HMK’nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-HMK’nın 352. maddesi uyarınca, caiz olmadığı tespit edilen istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE, 2-Başvuran vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının talep halinde iadesine, 3-Başvuran tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.16.12.2021
KANUN YOLU:HMK’nın 352 ve 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.