Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2164 E. 2021/1634 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2164
KARAR NO: 2021/1634
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 27.09.2021
NUMARASI: 2021/594
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılamasında ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen ara kararına karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati haciz isteyen davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01.07.2019 tarihli satım sözleşmesi bulunduğunu, bu güne değin davalıya 11.956.219,27 TL tutarında mal teslim ettiklerini ancak davalının yalnızca 496.758,04 TL tutarında ödeme yaptığını, icra takip tarihi itibarı ile vadesi geçmiş 4.661.717,40 TL alacaklı olduklarını, başlatılan icra takibine davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, dosyada mübrez E-irsaliye ve teslim fişlerinden ve ekli CD içeriğinden davalı şirkete 11.956.219,27 TL ürün satışı yapılıp teslime dildiğinin sabit olduğunu, icra takibine konu edilen 10.07.2020 sözleşmesel vade tarihli 23.860,77 TL, 10.10.2020 sözleşmesel vade tarihli 76.640,83 TL,10.12.2020 sözleşmesel vade tarihli 34.104,46 TL ,10.12.2020 sözleşmesel vade tarihli 265.816,75 TL,10.04.2021 sözleşmesel vade tarihli 344.484,96 TL ,10.06.2021 sözleşmesel vade tarihli 1.267.216,43 TL,10.08.2020 sözleşmesel vade tarihli 617.631,85 TL,10.11.2020 sözleşmesel vade tarihli 186.114,66 TL,10.01.2021 sözleşmesel vade tarihli 139.997,24 TL,10.03.2021 sözleşmesel vade tarihli 262.651,54 TL,10.05.2021 sözleşmesel vade tarihli 519.158,57 TL,10.07.2021 sözleşmesel vade tarihli 649.427,15 TL, Olmak üzere takip tarihi itibari ile vadesi geçen toplam 4.387.105,21 TL nin ödenmesi gereken ve sözleşmede kararlaştırılan yukarıda belirtilen vade tarihlerinden itibaren işleyecek Avans (Ticari) faizi ile birlikte müvekkil davacıya ödenmesi gerektiğini, kötü niyetli şekilde borcun ödenmemesi ve mal kaçırma niyeti açıkça görüldüğünden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 27.09.2021 tarihli ara kararıyla “…Dava dilekçesine ek olarak sunulan mal teslim kabul tutanakları incelendiğinde iş bu mal kabul tutanaklarının 2021 yılına ait olduğu,sözleşmenin 4.maddesi uyarınca faturanın tebliği şartı ile mal kabul tarihinden itibaren 120 gün vadenin ayın 23.günü dolması şartıyla takip eden 10.günü alacağın muaccel olacağının belirtildiği görülmekle;takibe konu 12 ayrı vadeli alacak talebinin muaccel olup olmadığının ancak yapılacak yargılama neticesinde belirlenebileceği ,CD içerisinde sunulan belgelerin teslim fişleri olmadığı,liste halinde düzenlenen tek taraflı düzenlenmiş excel belgesi olduğu gözetilerek yaklaşık ispat şartının yerine gelmediği anlaşılarak…” ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı şirkete iki kargo şirketi ile mal teslim edildiğini, daha açık bir anlatımla dayanak teslim fişleri yalnızca taşıma şirketlerinden birisine (… taşımacılık) ait yalnızca 2021 yılının 3 aylık dönemini kapsadığını, Sundukları listede gönderi numarasından belge numarasına, hangi malın kime hangi saatte teslim edildiğine kadar tüm ayrıntılar mevcut olup bu denli yekun bir teslimat için hali ile fiziki teslim belgesi almak mümkün olmadığını, dolayısı ile mahkemece yalnızca … firması tarafından temin edilmiş 2021 yılında Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ait teslim belgelerinin dikkate alınması diğer exell listesinin incelenmeden tek taraflı belge olarak kabul edilmesinin hukuka uygun olmadığını, … kargo şirketinin kendi resmi sitesinden “…” linkinden lsitede bulunan gönderi numarası girildiğinde de CD olarak sundukları listedeki bilgilerin aynılarının çıktığını, delil listesi ekinde sundukları ihtarname içeriğinde davaya konu alacakların vadelerinin geçtiği açıkça belirtilmiş olup davalı yanca bu ihtara herhangi bir şekilde cevap verilmemiş vadesinin gelmediği veya taraflar arasında herhangi bir hukuki veya ticari bir ilişkinin olmadığı noktasında bir itirazda bulunulmadığını, Davalı şirket ile 2019 Temmuz ayından bil itibar ticarete başlanmış yaklaşık 3 yıllık sürede davalıya 12.000.000 TL (on iki milyon Türk lirası) lik mal teslim edildiğini, bu 3 yıllık süre içerisinde (yaklaşık 900 gün) vadesi gelen alacaklar talep edilmiş olmasına rağmen mahkemece yaklaşık 900 günlük süre içerisinde alacaklarının vadesinşn gelip gelmediğinin belirli olmadığı noktasındaki ret gerekçesinin hukuki ve sözleşmesel hiç bir dayanağı bulunmadığını, Taraflar arasında münakit sözleşmenin ödeme vadesini düzenleyen 4. Maddesine göre ödeme mal kabul tarihinden itibaren uygulanan 120 gün vadenin ayın 23. Günü itibari ile dolması kaydı ile takip eden ayın 10.günü banka havalesi ile yapılacağını, taraflar arasındaki sözleşmenin 01.07.2019 tarihli olduğunu, bu tarihten bu güne kadar davalıya yaklaşık on iki milyon TL lik ürün (net 11.956.219,27 TL) sevk edildiğini, bunun karşılığında yalnızca 496.758,04 TL ödeme alınabildiğini, müvekkili tarafından davalı yana sözleşme başlangıç tarihi olan 2029 Temmuz ayından bu güne kadar net 11.956.219,27 TL lik ürün satışı yapılmış olmasına rağmen takip tarihine kadar olan alacaklardan yalnızca 496.758,04 TL si ödenmiş takip tarihinde doğmuş olan 4.661.717,40 TL lik alacak ödenmediğini, davalı şirket bu güne kadar müvekkilinden aldığı malları mağazalarında nakte en az iki katı kar marjı ile birlikte çevirdiği halde müvekkiline hakim pozisyonda olmasından kaynaklı olarak keyfe keder ödeme yapmadığını, ülkenin içinde bulunduğu süreçler nedeni ile davalı şirketin aktiflerinde azaltmaya gittiği 3 büyük marketi olan Ataşehir, Maltepe ve Bayrampaşa ilçelerinde bulunan üç ayrı gayrimenkulünü sattığı anlaşıldığını, müvekkilinin alacağı kanunun tabiri ile vadesi gelmiş alacak olmakla rehinle de teminat altına alınmadığını, üstelik davalı şirketin milyarlarca değeri olan taşınmazların bir bir elinden çıkarmış çıkarmaya da devam ettiğini, buna ilişkin gazete haber evraklarının dosyada ekli olduğunu belirterek, Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Talep, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca davalıl hakkında ihtiyati haciz talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu ara kararına karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı davalı ile arasındaki 01.07.2019 tarihli sözleşme uyarınca davalı ile arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya … Ltd Şti ve … Kargo A.Ş tarafından teslim edilen ürünler nedeniyle alacaklı olduğunu, vadesi gelmiş borçları nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, itirazı üzerine eldeki davanın açıldığını ileri sürerek, takip konusu alacak yönünden ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur. Davacının iddiaları ve dosyanın bulunduğu aşama itibariyle alacağın varlığı ve miktarının yaklaşık olarak ispat edildiğinden ve İİK’nın 258/1.maddesindeki koşulun gerçekleştiğinden söz edilemez. Yargılamanın ilerleyen aşamasında değişen delil durumuna göre, yargılamanın her aşamasında ihtiyati haciz talebinin yeniden değerlendirilebileceği açık olup, ilk derece mahkemesinin red kararında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.ve 258/3. maddeleri uyarınca reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.16.12.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.