Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2158 E. 2021/1596 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2158
KARAR NO: 2021/1596
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2021
NUMARASI: 2021/287 D. İş – 2021/296 Karar
DAVA: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü- kısmen reddi kararına karşı, alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, talep dilekçesinde özetle; taraflar arasında uzun süredir devam eden ticari ilişki kapsamında müvekkilinin … Bankası İmsan Şubesine ait 15.08.2021 keşide tarihli … seri nolu 48.000,00 TL bedelli çek nedeniyle 45.330,00 TL alacağı bulunduğu gibi, satılan emtia karşılığı 25.841,10 TL cari hesap alacağı olmak üzere toplam 71.171,10 TL alacağının bulunduğunu, cari hesap alacağının varlığının yeterli delille kanıtlandığını, ibraz edilen çekin karşılıksız çıktığını ileri sürerek, toplam 71.171,10 TL alacağının temini için borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 27.09.2021 tarihli kararıyla; “…Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Talep dayanağı çekin TTK da öngörülen unsurları taşıdığı dolayısıylada çek vasfında olduğu bankaya ibraz edildiği, bankanında çekin arkasına da karşılıksız şerhini verdiği, talepte bulunanın çek alacaklısı, borçlununda çek borçlusu olduğu anlaşılmıştır. Beliren durum karşısında, İİK.md.257 de öngörülen ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu anlaşıldığı kanaati ile talep konusu çek bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermek gerektiği sonucuna varılmıştır. Talep eden tarafından dosyaya sunulan cari hesap dökümü, BS formları, faturalar ve mutabakat belgesi incelendiğinde faturalar konu malların karşı tarafça teslim alındığına ilişkin bilgi ve belgelerin sunulmadığı, mutabakat mektubu olarak sunulan belgenin ıslak imzalı olmadığı anlaşıldığından yaklaşık ispat koşulu bakımından mahkememizce bu belgelere itibar edilmemiştir. Davacı vekilinin iddia ettiği hususlar ile dilekçe ekinde sunulan tek taraflı olarak düzenlenen faturalar ile mutabakat metni, dava konusu alacağın varlığı ve miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli olmayıp davacı tarafça talep edilen alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirmektedir. Açıklanan nedenlerle yaklaşık ispat ölçütü yerine getirilmediğinden talep edenin cari hesaba dayalı ihtiyati haciz talebinin reddine… ” gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin 45.330,00 TL alacak için kabulüne, % 15 (6.799,50 TL) oranındaki teminatın alacaklı tarafından yatırılmasına, fazlaya ilişkin ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece talebin yargılamayı gerektirdiğine ilişkin kısmın hatalı olduğunu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 2018/304 E. 2018/536 K. 07.05.2018 tarihli kararında belirtildiği üzere bu kısım için de geçici hukuki koruma talebinin kabulü gerektiğini, aksi halde yargılama sonunda alacağın tahsilinin imkansız hale geleceğini, bir çok yüksek mahkeme kararında teslim alan imzası bulunan sevk irsaliyesi, e-fatura, cari hesap ekstresi ve mutabakat yazısının ihtiyati haciz için yeterli görüldüğünü, bu kapsamda müvekkilince emtianın teslimine ilişkin 26.03.2021 tarihli sevk irsaliyesi ve e-faturada teslim alanın imzasının bulunduğu, azim kargoya ait 26.03.2021 tarihli ambar tesellüm fişinin bulunduğu, sevk irsaliyesi ve ambar tesellüm fişinden anlaşılacağı üzere müvekkilinin emtiayı borçluya teslim ettiğini, ancak ödeme alamadığını, 31.08.2021 tarihli mutabakat mektubundan da görüleceği üzere tarafların 25,841,10 TL alacak hakkında mutabık olduklarını belirterek, 25.841,10 TL yönünden de ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati hacze ilişkindir. İlk derece mahkemesince, talep edenin çeke dayalı ihtiyati haciz talebinin (45.330,00 TL yönünden) yüzde onbeş teminatla kabulüne, cari hesaptan kaynaklanan diğer talebin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, alacaklı vekili tarafından, yasal süresi içinde, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Alacaklı vekili ihtiyati haciz talep dilekçesine, ticari ilişki kapsamında verilen çek ile davalı borçlu şirket tarafından imzalanmış mutabakat metni, e-faturalar, cari hesap ekstresi, teslim alanın imzasının bulunduğu irsaliye suretlerini eklenmiş ve çeke bağlı 45.330,00 TL alacak yanında ve ayrıca mutabakatta belirlenen 25.148,10 TL bedel tutarınca da ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece sadece çeke bağlı alacak için ihtiyati haciz talebi kabul edilmiş, cari hesaba dayalı alacak olan 25.148,10 TL yönünden reddedilmiştir. İstinaf incelemesinin konusu, talebin reddedilmiş olan 25.148,10 TL’lik kısmıdır.Dava konusu alacağın rehinle temin edilmediği hususu ihtilafsızdır. İhtiyati haciz talebi hakkında İİK’nın 257 ve 258. maddeleri kapsamında değerlendirme yapılması gereklidir. İİK’nın 258. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümle hükmü uyarınca; ”Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” Bu hükümdeki yaklaşık ispat kuralını ifade eden “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken husus, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Somut olayda, ihtiyati haciz talep edilirken e -fatura ve cari hesap ekstresinin yanı sıra borçlu tarafça imzalanmış mutabakat metni ve teslim alan imzası bulunan ambar teslim tesellüm belgesi ibraz edilmiştir. Taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ihtilafsızdır. İhtiyati haciz talep edenin alacağına dair mutabakat yapıldığı, talep eden vekilince sunulan 31.08.2021 tarihli mutabakatta davacının 25.841,10 TL alacağının bulunduğunun belirtildiği, cari hesapta görülen çek miktarının düşülmesinden sonra bakiye alacağın 25.841,10 TL olduğu ve toplam tutarın örtüştüğü görülmektedir. Dosyaya sunulan belgeler itibariyle İİK’nın 258. maddesi uyarınca, alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık kanaat oluşturacak belgelerin sunulduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince, çek dışındaki alacağın da yaklaşık olarak ispat edilmesi nedeniyle bu miktar yönünden de ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3.maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3.maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin kısmi ret kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin kısmen reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, bu kısım yönünden ihtiyati haciz talebinin Dairemizce yeniden karara bağlanmasına, bu doğrultuda; 1-İlk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne dair 27.09.2021 tarihli ihtiyati haciz kararı hakkında istinaf başvurusu bulunmayıp bu kısım için ihtiyati haciz kararı geçerliliğini koruduğundan Dairemizce bu kısım için yeniden ihtiyati haciz kararı verilmesine yer olmadığına, 2-İlk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına ek olarak; alacaklı vekilinin 25.841,10 TL alacak için ihtiyati haciz talebinin de İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca teminat karşılığı kabulüne, borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarından bu alacağı karşılamaya yeterli miktarının ihtiyaten haczine, 3- Alacağın % 15’i oranında hesaplanan 3.876,17 TL nakdi teminat alacaklı vekili tarafından ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı halinde, kararın infazı için ilk derece mahkemesince bir örneğinin alacaklı vekiline verilmesine, 4-İstinaf eden alacaklı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 59,30 TL istinaf peşin karar harcının talep halinde alacaklıya iadesine, 5-İstinaf eden vekili tarafından harcanan 162,10 TL başvuru harcı gideri ve 50,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 132,10 TL istinaf yargılama giderinin, esas takip veya davadaki haklılık durumuna göre icra edilmek kaydıyla, borçluya tahmiline, 6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 16.12.2021 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.