Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2143 E. 2021/1597 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2143
KARAR NO: 2021/1597
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/06/2021
NUMARASI: 2021/374 D.İş – 2021/375 K.
DAVANIN KONUSU:İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına karşı, borçlu tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek karara karşı, borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; aleyhine ihtiyati haciz talep edilen borçluların 18.02.2020 düzenleme ve 04.06.2021 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli bonoyu imzalayarak müvekkiline verdiklerini, ancak borcun vadesinde ödenmediğini, borçluların başka bankalara ve piyasadaki birçok firmaya ve gerçek kişilere borçları olduğunu ve bu kişilerin kendileri hakkında takibe geçmeye hazırlandıkları ve takiplerden kurtulmak veya geciktirmek için hacze kabil mallarını kaçırmaya başladıklarını ileri sürerek, şimdilik 216.000,00 TL için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 24.06.2021 tarihli kararında; ” …İhtiyaten haczolunacak şeyler: Menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarı tahsilde tekerrür olmamak üzere; Dilekçe ve mübrez vesikalar incelendi. Yukarıdaki hüviyeti yazılı alacaklının, borçlulardan yukarıda miktarı yazılı alacağının tahsilinin ifasının temini bakımından baki isteği İİK’nin 257. maddesinin 1. fıkrasına uygun bulunan alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminatta alındığında adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının,…” gerekçesiyle 216.000 TL alacak için borçluların taşınır, taşınmaz ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının %15 oranında teminat karşılığında ihtiyaten haczine, karar vermiştir. Bu karara karşı, borçlu … vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı sonucunda müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ihtiyati hacze konu kambiyo evrakındaki imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığını, bonodaki imzaya ve icra dairesinin yetkisine ilişkin olarak İstanbul 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/455 E sayılı dosyasında itiraz edildiğini, müvekkilinin yerleşim yerinin Bulanık ilçesinde olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğunu, ihtiyati haczin borçlunun yerleşim yeri mahkemesinden istenilmesi gerektiğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 10.08.2021 tarihli ek kararında; ” Mahkememizin 2021/374 D.İş esas 2021/375 D.İş karar sayılı 24/06/2021 tarihli kararı ile borçlular …, … aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiği, mahkememiz kararının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konulduğu görülmüştür. 2004 sayılı İİKnun 265.maddesinde ‘Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir.’ hükmü bulunmakta olup, dosyanın tetkikinde; borçlunun mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunduğu, ancak ihtiyati hacze konu bononun incelenmesinde, bononun tanzim yerinin İstanbul olarak yazılı olduğu, 6102 sayılı TTKnun 777/3 maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonolarda düzenleme yerinin ödeme yeri olarak kabulü gerektiği, bu itibarla İİK 50.madde ve HMK 10.maddesi uyarınca mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla, ihtiyati hacze itiraz eden …’in itirazının reddine…” gerekçesiyle ihtiyati hacze yönelik itirazın reddine, karar vermiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemenin gerekçeli kararında yapılan hukuki değerlendirmelerin hatalı olduğunu, kararda İİK’nın 50. ve HMK’nın 10.maddelerine atıfta bulunulduğunu, anılan maddelere göre ,kambiyo senetlerinden çeke dayanarak yapılan ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkemenin borçlulardan birinin yerleşim yeri mahkemesi ya da keşide yeri mahkemesi olduğunu, keşide yeri mahkemesinin çekler yönünden yetkili olduğunu, bonolar yönünden böyle bir düzenlemenin bulunmadığını, kaldı ki bono aslı incelendiğinde keşide yerinin sonradan yazıldığının açık olduğunu bonodaki her iki borçlunun yerleşim yerinin Bulanık/Muş olması nedeniyle yetkili mahkemenin borçluların yerleşim yeri mahkemesi olduğunu belirterek, yetkisiz mahkemece verilen ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına karşı İİK’nın 265. maddesi uyarınca itiraza ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı borçlu vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 265.maddesinde ihtiyati hacze itiraz nedenleri tahdidi olarak sayılmıştır. Buna göre, “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itirazda bulunabilir”. Somut olayda, alacaklı tarafından alacaklı tarafından 18.02.2020 düzenleme tarihli ve 24.06.2021 vade tarihli 500.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz istenmiştir. Bononun keşidecisi … olup bono itiraz eden … emrine düzenlenmiş, lehdar cirosu ile ihtiyati haciz isteyen tarafından iktisap edilmiştir. Bonoda düzenleme yeri İstanbul olarak gösterilmiştir. İİK’nın 258. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, ihtiyati hacizde yetkili mahkeme, HMK’nın mahkemelerin yetkisini düzenleyen hükümlerine göre belirlenir. Poliçe, bono ve çek birer ibraz senedidir. Ancak, bu kıymetli evrakların ibrazı, yapıldığı kişi ve sonuçları bakımından farklılık gösterir. İbraz, poliçede muhataba, bonoda tanzim edene, çekte ise muhatap bankaya yapılır. İbraz, bono ve poliçe de borçlunun ödeme yapacağı kimseyi öğrenmesini sağlayıcı bir fonksiyona sahiptir. Bu sayede ibraz üzerine poliçe ve bono borcu götürülecek borç haline dönüşmektedir. Bu durumda alacaklının ikametgahı mahkemesinde ihtiyati haciz talep edilebilir. Bononun ödenmemesi üzerine alacaklı tarafından süresinde protesto düzenlenmiştir. Bu açıklamalara göre, bonoya dayalı olarak borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde, tarafların tacir olması halinde bonoda yetkili olarak kararlaştırılan mahkemede ve düzenleme yerinde talepte bulunabilir. Bonoda ödeme yerinin yazılmaması halinde düzenleme yeri ödeme yeri sayılacağından düzenleme yeri mahkemesinden de talepte bulunulabilir. Somut olayda bononun düzenleme yerinin İstanbul olduğu, düzenleme yerinin sonradan eklenmesinin somut olaya etkisinin bulunmadığı, zira keşidecinin sadece imzalamak suretiyle bonoyu tedavüle çıkarabileceği ve eksik unsurlarının sonradan düzenlenebileceği anlaşılmakla ihtiyati haczin yetkili mahkemece verildiği anlaşıldığından borçlu vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Diğer yandan İİK’nın 50.maddesinde, takibe esas akdin yapıldığı icra dairesinin de takip konusunda yetkili olduğu belirtilmesi karşısında ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İtiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-İtiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.16.12.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİKnın 265/son maddeleri uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.