Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2139 E. 2022/8 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2139
KARAR NO: 2022/8
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2021
NUMARASI: 2020/592 E. – 2021/670 K.
DAVANIN KONUSU: Haksız rekabetin tespiti ve men’i
Taraflar arasında görülen haksız rekabet davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın usulden reddine dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalı şirketin, müvekkili şirkete ait “…” tescilsiz markası ile iltibas yaratacak şekilde “…” ibaresini birebir kullanmak sureti ile haksız rekabete neden olduğunu ileri sürerek, haksız rekabetin tespiti ve menine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkilinin davacı şirkete ait müşteri çevresini hedef almak suretiyle haksız rekabet oluşturmak gibi bir amacı olmadığını, … ya da … ismini kullanan birçok hesabın bulunduğunu, yapılan işin niteliği gereği bu şekildeki kullanımın teknik bir zorunluluk olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Görev hususu HMK’nun 114/1-c maddesi uyarına dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Taraf teşkili ve dilekçeler teatisinden sonra taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilerek uyuşmazlık noktaları tespit edildikten sonra Mahkememizce açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş, HMK’nun 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine hükmedilmiş, HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince hükmedileceğinden…” gerekçesiyle, HMK’nın 114/1-c maddesindeki dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna, HMK’nın 20. maddesindeki prosedür çerçevesinde talep halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerine tevzi edilmek üzere gönderilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarlamış ve somut uyuşmazlığa ilişkin davanın, İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemesinde açıldığını, taraflarınca yetki itirazında bulunulmadığını, aynı zamanda İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararında yetki konusunda hangi gerekçeyle karar verildiğinin anlaşılamadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 56.maddesi uyarınca haksız rekabetin tespiti ve men edilmesi taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili, Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleri uyarınca tescilli markadan kaynaklanan öncelik ya da üstünlük haklarına dayanmamış, tüm iddialarını 6102 sayılı TTK’nın 54 vd. maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hükümlerine dayandırmıştır. Kaldı ki aynı eylemle, birden fazla yasa ile korunmakta olan hakların ihlali iddiasının varlığı halinde, davacının bir seçimlik hakkı bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta da davacı taraf davasını, TTK’da düzenlenen haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi yönünde kullandığından, davaya bakma görevi ticaret mahkemesine aittir. Kaldı ki davacı, haksız rekabete konu markanın tescil edilmemiş bir marka olduğunu da açıkça belirterek davasını haksız rekabet hükümlerine dayandırmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın sınai mülkiyet haklarından kaynaklanmadığı açık olup ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Kabule göre de somut uyuşmazlıkta kesin yetki kuralı söz konusu olmadığından ve kesin olmayan yetki hallerinde mahkemenin yetki konusunda re’sen inceleme yapması aynı Kanunun 19 ve 117. maddelerine aykırılık oluşturduğundan, ilk derece mahkemesince dosyanın kendi yargı çevresi dışındaki bir mahkemeye gönderilmesine karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç olarak, Ticaret mahkemelerinin görev kurallarını düzenleyen TTK’nın 4/1 (a) maddesi uyarınca eldeki dava mutlak ticari davalardan haksız rekabet davası olup, davacının mülkiyet mevzuatıyla ilgili bir talebinin de bulunmaması nedeniyle, görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğundan, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu nedenle HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 06.01.2022 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.