Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2081 E. 2021/1601 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2081
KARAR NO: 2021/1601
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:28.09.2021 tarihli ara karar
NUMARASI:2021/338 E.
DAVANIN KONUSU:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davası içerisinde ileri sürülen tedbir talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ara kararda yazılı nedenlerle reddi kararına karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, dava ve talep dilekçesinde özetle; davacı ile davalılardan … arasında, davacıya ait … Ltd. Şti’nin …’a devri sebebiyle 15.05.2019 tarihli protokolün düzenlendiğini, ancak davalının protokolde yer alan yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi, mal kaçırma girişimlerinde bulunduğunu, davacı şirkete ait olan menkul ve gayrimenkul tüm mallar üzerinde şirket borçları nedeniyle haciz, rehin gibi kısıtlamaların bulunduğunu ve mal varlığının üçüncü kişilere yada …ın kurduğu diğer şirkete devredildiğini, protokolün 2.maddesi gereğince … plakalı 2017 model … marka minibüsün müvekkiline ait olduğunu ve araç üzerindeki haciz ve şerhlerin kaldırılarak müvekkiline teslimi gerektiğini, ancak aracın mal kaçırma amacıyla davalı … tarafından kurulan … Ltd.Şti’ne devir edildiğini, müvekkilinin araç kaydına ulaşmaması için plakasının … olarak değiştirildiğini, plakanın değiştirilmesinden sonra aracın davalılardan …’e muvazaalı şekilde satıldığını, devir öncesi yapılan muvazalı işlemlerden devir alan davalının haberdar olduğunu ileri sürerek, eski plakası … yeni plakası … olan … marka aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile müvekkiline teslimine, hile ve muvazalı işlemlerle davalılar adına yapılan satışın iptaline, aksi halde aracın rayiç bedelinin tahsiline, teminatsız veya uygun teminatla aracın sicil kadına tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikinci el araç alım satımı işiyle uğraştığını, dava konusu aracın piyasa bedeli üzerinden müvekkilince alınarak iş yerinde sergilendiğini ve internet ortamda satışa sunulduğunu, üç ay sonra 17.12.2020 tarihinde aracın satılarak devir edildiğini, müvekkilinin ticari faaliyeti kapsamında aracı satın aldığını ve sattığını, müvekkilinin davacı ile diğer davalılar arasındaki protokol ve işlemlerden haberdar olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin paylarını …’tan devir aldıktan sonra, yetkisiz olarak düzenlenen bonolarla müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, aracın usulüne uygun
şekilde devir edildiğini, aracın servis plakalı olması nedeniyle plaka değişikliğinin zorunlu olarak yapıldığını ve araç devrinde muvazaa bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 28.09.2021 tarihli ara kararında; “…Dosya içeriği incelendiğinde; tedbir talep edilen aracın dava dışı 3. şahıslar adına kayıtlı olması nedeniyle ve dava dışı üçüncü şahıslar yönünden ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği…” gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı ile davalı … arasında, müvekkiline ait … Ltd. Şti’nin devri sebebiyle düzenlenen 15.05.2019 tarihli protokole göre eski plakası …, yeni plakası … olan aracın, şirketin devrine müteakip müvekkiline devir edilmesinin üstlenildiğini, ancak davalının protokoldeki diğer yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi aracı da teslim etmediğini, aksine devralınan şirketin içini boşaltılarak mal kaçırma girişimlerinde bulunulduğunu ve bu nedenle ihtiyati haciz kararı alınarak davalı … aleyhine aleyhine takip başlatıldığını, takip kapsamında … plakalı aracın plakasının … olarak değiştirildiği ve bu aracın öncelikle paravan olarak kurulan … Ltd. Şti’ne ardından diğer davalı …’e muvazaalı şekilde satıldığı, bu kişinin de aracı muvazaalı olarak dava dışı üçüncü kişiye sattığının belirlendiğini, davalıların mal kaçırma çabalarının halen devam ettiğini, aracı davalı …’den muvazaalı olarak devralan üçüncü kişiye karşı dava haklarını saklı tuttuklarını, dosyada bulunan araç sicil kaydından aracın kısa süre içinde çok sayıda el değiştirmesinin muvazaalı işlemin kanıtı olduğunu, buna rağmen mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemenin gerekçeli ara kararında yeni plakası … plakalı araç üzerine ihtiyadi tedbir konulması konusunda ret kararı verildiğini, oysa tedbir istenilen aracın … plakalı olduğunu, başka araç yönünden verilen kararın kaldırılması gerektiğini, gelen yazı cevabında aracın hali hazırdaki malikinin tespit edilemediğinden bu şamada tedbirin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı ile davalı … arasında düzenlenen protokol hükümlerine göre davacıya teslimi gereken aracın teslim edilmeyerek muvazaalı olarak üçüncü şahıslara satışı nedeniyle aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve tescili, olmadığı takdirde araç bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili, dava içinde HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep etmiş, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesinin en önemli şartı bir ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır. Kanunda bu husus genel olarak düzenlenmiş, hâkime oldukça geniş bir takdir alanı bırakılmıştır (m. 389/1). Kanun, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından” söz etmektedir. Bu hüküm dikkate alındığında, mevcut durumun değişmesi halinde, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkânsız hale gelmesi, gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi varsa, ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilecektir. Ancak, ihtiyati tedbir verilebilmesi için, HMK’nın 390/3.maddesi uyarınca, davacının, yaklaşık ispat koşulunu yerine getirmiş olması gerekir. Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesi ve istinaf başvurusunda, dava konusu … plakalı aracın plakasının muvazaalı şekilde devir edilerek önce davalı … Limited Şirketi’ne, daha sonra da davalı …’e muvazaalı olarak satıldığını, anılan davalı tarafından da aracın muvazaalı olarak dava dışı üçüncü kişiye devir edildiğini beyan etmiştir. Dosyada bulunan araç sicil kaydında, dava konusu aracın dava tarihi olan 17.05.2021 tarihinde davalılar adına kayıtlı olmadığı, aracın 17.12.2020 tarihinde davalı … tarafından dava dışı üçüncü kişiye devir edildiği anlaşılmıştır. Nitekim davacı vekili de istinaf başvurusunda, aracın sık sık el değiştirdiğini ve aracın maliki hakkındaki dava haklarının saklı tutulduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, ancak davanın taraflarına ait uyuşmazlık konusu bir mal hakkında tedbir kararı verilebilir. Dosyadaki taraflara ait olmayan araç hakkında eldeki davada ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aracın dava tarihinden sonra el değiştirmesi halinde, ne şekilde bir yol izleneceği HMK’nın 125. maddesinde belirlenmiş olup, dava tarihinden önceki el değişikliğinin ise davacı tarafından belirlenerek davanın ona göre açılması gerekir. Zira hukuk davalarının taraflarca hazırlanması ilkesi gereği, davacı hakkının varlığına ilişkin nedenleri ile bu hakkın kimden isteneceğini belirleyerek talepte bulunmalıdır. Tedbir istenilen aracın ara karar tarihinde davalılar adına kayıtlı olmadığı davacının kabulünde olup, mahkemenin gerekçeli ara kararında araç plakasının hatalı yazılmasının sonuca etkili olmadığı dikkate alındığında, tedbir talebinin reddi ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1.b.1 ve HMK’nın 391/3 maddeleri uyarınca reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.16.12.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve HMK’nın 391/3 maddeleri uyarınca karar kesindir.