Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/2066 E. 2021/1499 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2066
KARAR NO: 2021/1499
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 21.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 30/06/2021
NUMARASI: 2020/517 Esas – 2021/477 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirket ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tasfiye memuru tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Ltd. Şti.’nin, … Ltd. Şti.’nden 25.000,00 TL bedelli ve … Çek numaralı ve 15.000,00 TL bedelli … Çek numaralı olmak üzere iki adet çeke dayalı alacağı bulunduğunu, bu çeklerin karşılıksız çıktığını, borçlu şirket yetkilisi … aleyhine ”çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme” suçu dolayısıyla İstanbul 19. İcra Ceza Mahkemesinde 2020/93 E numarası ile dava açıldığını, bu davanın 29/09/2020 tarihli duruşmasında mahkemece ”Keşideci şirketin 30/05/2019 tarihinde ticaret sicilinden terkin edilmiş olması sebebiyle müşteki vekiline şirkete ihya davası açması için 2 haftalık kesin süre verilmesine …” şeklinde ara karar verildiğini, yine ihyası istenen şirket aleyhine iki adet çekten kaynaklanan alacağın bulunması nedeniyle icra takibi başlatabilmeleri için şirketin ihyası gerektiğini, ihyası istenen … Ltd. Şti.’nin faaliyet gösterip 30/05/2019 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğini, şirketin tasfiye memurunun davalı … olduğunu, ihyası istenen şirketin tasfiye kapatma kararı ile terkin edildiğini ve ilan edildiğini, terkin ile tüzel kişiliğin sona ermesinin hukuken kabul edilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, şirket yetkilisi aleyhine açmış olduğu karşılıksız çek keşide davası için şirketin tasfiye işlemleri henüz tamamlanmadığını belirterek, anılan şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı İstanbul Ticaret sicil müdürlüğü vekili, cevap dilekçesinde özetle; tasfiye süreciyle ilgili yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olup müvekkilinin terkin işlemini yapmakta bir kusurunun olmadığını, yargılama giderinden de sorumlu olamayacaklarını beyanla, davanın reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. Mahkememizce yapılan incelemede, ihyası istenen şirketin İstanbul 19. İcra Ceza Mahkemesinde 2020/93 Esas ve İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarında taraf olduğu, davacı ve alacaklının dosyamız davacısı olduğu, şirketin tasfiye sonucu kapatıldığı ancak hakkında dava bulunduğundan ihyasını istemekte davacı tarafın hukuki yararının bulunduğu, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca ek tasfiye için bir süre ve zamanaşımının olmadığı, talebin haklı olduğu, derdest dava ile ilgili ek tasfiye konusunda ihyasına karar vermek gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Tasfiye edilen şirketin tasfiyesine ilişkin ilanların yapıldığı ve şirkete davacının bir başvuru yapmadığı, davanın açılmasına davacının sebebiyet verdiği …” gerekçesiyle; davanın kabulü ile şirketin ihyasına, önceki tasfiye memuru …’un yetkisinin ek tasfiye tamamlanıncaya kadar devamına, kararın ticaret sicil müdürlüğüne tebliğine ve ilanına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmiştir. 3-İlan işlemlerinin davacı tarafça yaptırılmasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı tasfiye memuru tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı tasfiye memuru, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacılarla daha önceden ticaret yaptıklarını, daha sonra ortağı şirketi devralınca kendisine mal satmadığını, ortağına güvenerek şirkete mal sattıklarını, davacıların şirkete verdiği mallardan ötürü bakiyelerin biriktiğini, bu borçları kapatmak adına bizzat, gerek müşteri çekleri gerek kendi çeklerini davacılara verdiklerini ve mevcut borçların büyük bir kısmını ödediklerini, son kalan 200-300 bin TL’nin büyük oranda ödemesini yaparak toplam da 40.000 TL gibi bir tutar kaldığını ve davaya konu olan çekin kalan 40.000 TL’den kaynaklanmakta olduğunu, kendilerinin borca sadık ve ahlaklı ticaret yaptıklarını, yukarıda ifade edilen şirketin borçlarını öderken, iki tane çekin davacı tarafta kaldığını, davacı tarafa çekleri teslim etmeleri gerektiğini ve borcu zaten ödemekte olduklarını toplam kalan 40.000 TL için de müşteri çeki vereceklerini belirttiklerini, onların da çekleri teslim edeceklerini söylediklerini, daha sonra şirketi tasfiye etmeye başladıklarını, davacı tarafın bu durumdan haberi olduğunu, kaldı ki tasfiye süreci yaklaşık bir yıl sürdüğünü, daha sonra davacı tarafın kötü niyetli davranıp söz konusu çekleri davaya konu ederek mahkemeye başvurduğunu, ihya talebinin haksız olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 547. maddesi uyarınca, ek tasfiye işlemleri için şirket sicil kaydının ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı tasfiye memuru tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhyası talep olunan şirketin tasfiyesinin sona erip 30/05/2019 tarihinde tescil edilerek ticaret sicil kaydının terkin olduğu, son tasfiye memurunun da davalı … olduğu anlaşılmıştır. TTK’nın 547. maddesi, ek tasfiye başlığı altında; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu  anlaşılırsa, son tasfiye memurları,  yönetim kurulu  üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret  mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” düzenlemesini getirmiştir. Davacı tarafından davalı şirkettin keşide ettiği çekler nedeniyle alacaklı olunduğu, davalı hakkında karşılıksız çek keşide etme nedeniyle İstanbul 19 İcra Ceza Mahkemesinin 2020/93 Esasında derdest dava bulunduğu, terkin edilen şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi bulunduğu ileri sürülerek, alacağın tahsilinin sağlanması yönünde işlemler yapılabilmesi için şirketin ihyasına ve şirketin ek tasfiyesi için Ticaret Siciline tescili talep edilmiştir. Davacı tarafından terkin olmuş şirketin keşidecisi olduğu ileri sürülen çekler nedeniyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde, terkin olan şirketle ilgili yapılacak işlemlerde şirketin temsili ve verilecek kararın infazı yönünden terkin edilmiş şirketin yeniden tescili zorunludur. Davalının, davacıya takip ve dava konusu çekler nedeniyle borcun bulunmadığına ilişkin savunmaları ve istinaf sebepleri ise ihya davasının konusu olmayıp, ilgili takip ve yargılamalarda değerlendirilebilecek savunma sebepleri niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı tasfiye memuru …’un istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02.12.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.