Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1926 E. 2021/1510 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1926
KARAR NO: 2021/1510
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17/02/2021
NUMARASI: 2020/172 Esas – 2021/134 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki ihya davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı tasfiye memuru vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Kartal … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine itiraz üzerine İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesi 2013/642 Esas sayılı dosyasından borçlu … Ltd Şti’ni hasım göstermek sureti ile iptal davası açtığını, ancak … Ltd Şti’nin devam eden dava ve dava sonucunda ortaya çıkacak alakaları ödememek amacıyla usule aykırı olarak tasfiye işlemi sonucunda ticaret sicilden terkin edildiğini yapılan yargılama sonucunda öğrendiklerini, İstanbul Anadolu 22 İş Mahkemesi 2013/642 Esas sayılı dosyasından taraflarına işbu davayı açmak üzere mehil verildiğini belirtmiş olup, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 360828 sicilinde kayıtlı usulsüz ve kötü niyetli tasfiye işlemleri sonucunda terkin edilen şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı tarafın davaya dayanak yaptığı İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesi ‘nin 2013/642 Esas sayılı dosyası celbolunarak yapılan incelenmesinde; Dosyamız davacısı tarafından İhyası istenilen “Tasfiye Halinde … Ltd Şti” aleyhine iş akdinin haksız olarak feshedildiğinden bahisle ödenmediği iddia olunan kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağının tahsili için dava açıldığı, yargılama sırasında mahkemece şirketin sicilden terkin edildiğinden bahisle davacıya işbu davayı açması için süre verildiği görülmüştür. Toplanan tüm bu delillerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil nosunda kayıtlı olan ve sicilden 21/12/2016 tarihinde resen terkin edilen şirketin İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesi’nin 2013/642 Esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olarak TTK 547. maddesi uyarınca işlemler sonuçlanıncaya kadar Ticaret Sicil Müdürlüğüne yeniden tesciline dair aşağıda yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. …” gerekçesiyle, davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu 21/12/2016 tarihinde sicilden terkin edilen TASFİYE HALİNDE … LTD. ŞTİ,’nin, İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesinin 2013/642 E sayılı takip dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak kaydıyla, TTK’nın 547. maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlanıncaya kadar ihyasına, Şirketin ek tasfiyesi için Ticaret Sicil’ine tesciline, bu işlemleri yapması için son tasfiye memuru …’in tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın ticaret siciline tescil ve ilanına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı tasfiye memuru vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen geçici 7. madde ile fesholmamasına veya fesholmamış sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenleme yapıldığını, bu düzenleme kapsamında ticaret sicilinden terkin edilen sermaye şirketleri ile kooperatiflerin üzerinde herhangi bir mal varlığının olduğunun sonradan anlaşılması veya ilgili şirket veya kooperatifin faaliyetlerine kaldığı yerden devam etmek istemesi durumlarında ya da şirketten veya kooperatiften kişinin alacağının bulunması halinde ticaret sicilden silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya yoluna gidilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinde görülen uyuşmazlıkta yasanın aradığı şartların oluşmadığını ve kararın hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 547. maddesi gereğince, tasfiye sonucu sicil kaydı terkin edilmiş olan şirketin, ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi için sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesinin 2013/642 E sayılı dava dosyasında davacı tarafından, tasfiyenin kapatılması sonucu terkin edilmiş olan şirket aleyhine dava açıldığı anlaşılmıştır. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Limited Şirketinin 21.12.2016 tarihinde tasfiyesinin sona erdiği ve bu tarihte şirketin sicil kaydının terkin edildiği, şirketin tasfiye memurunun … olduğu görülmüştür. TTK’nın 547. maddesine dayalı ihya davalarında davalı taraf, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.Somut olayda, davacı tarafından tasfiye sonucu sicilden terkin olmuş şirket aleyhine İstanbul Anadolu 22. İş Mahkemesinin 2013/642 E sayılı dava dosyasında işçilik alacakları için dava açıldığı, derdest olan bu davada taraf teşkili ve yargılamanın sürmesinin sağlanması bakımından tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yarar bulunmaktadır. TTK’nın 547. maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde, ilgililerin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemlerin sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecek, mahkemenin talebi yerinde görmesi halinde tasfiye memurları veya yeni bir veya birkaç tasfiye memuru atayarak tescil ve ilan ettirecektir. Tasfiyenin kapatılması için tüm tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması, tasfiye halindeki şirketin taraf olduğu tüm uyuşmazlıkların neticelenmiş olması gerekir. Bu nedenle tasfiye memuru vekilinin, müvekkilince şirketin tasfiyesinin usulüne uygun yapılmış olduğu, itibariyle ihya için gerekli koşulların bulunmadığı yönündeki istinaf nedenleri yerinde değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin gerekçesi ve kararı isabetli olmakla, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02.12.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.