Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/191 E. 2021/328 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/191
KARAR NO: 2021/328
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02.06.2020 tarihli ara karar
NUMARASI: 2019/189
DAVANIN KONUSU:Menfi Tespit (Bankacılık İşleminden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında, tedbir talebinin kabulü ile icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına dair ara karara karşı davacı şirket yetkisince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine ilk derece mahkemesince HMK’nın 346.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine dair verilen ek karara karşı davacı yetkilisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, ek karara vaki istinaf nedeniyle dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanca kredi alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ancak takip konusu borcun daha önce ödendiğini, şirket veya ortaklarının bankaya borcunun bulunmadığını,2013 yılında iki ayrı genel kredi sözleşmesi ile kullanılan yaklaşık 30.000,00 TL kredinin aylık taksitlerle düzenli şekilde ödendiğini, ticari hayattaki sıkıntılar nedeniyle bir dönem taksitlerin aksatıldığını, sonradan banka şubesiyle yapılan anlaşma gereği borcun ödendiğini, takip konusu kredilerin şirketin kapanmasından sonra çekildiği ve takip nedeniyle şirketin borçlu olmadığını ileri sürerek, davacının takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas ve talimat dosyasında yapılan taşınmaz satışının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; davacı şirketin kullandığı kredi borcunun ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davacının borçlu olduğunun yapılacak bilirkişi incelemesiyle açıklığa kavuşacağını, talep edilen faiz oranını sözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddiyle kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince tedbirin değerlendirildiği 02.06.2020 tarihli, 2019/189 Esas sayılı ara kararıyla “…Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin, İİK Mad. 72/2 gereğince, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına kararı verilemeyeceğinden reddine, çoğun içinde azın da olduğu kuralı gereğince İİK Mad. 72/3 gereğince icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesine, davacı tarafça %15 tutarında ( 13.311,81 TL ) nakti teminatın yatırılması veya her an paraya çevrilebilir muteber bir banka teminat mektubunun ibrazı halinde İİK’nın Mad. 72/3 gereğince, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasına, teminat karşılandığında karardan bir örneğinin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına gönderilmesine, birer örneğininde karşı yana tebliğine…” gerekçesiyle tedbir talebinin kabulüne, karar verilmiştir. 08.06.2020 tarihinde tebliğ edilen bu karara karşı davacı tarafından 29.12.2020 tarihinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince istinaf başvurusunun değerlendirildiği 11.01.2021 tarihli ek kararda; ” Davacı … yetkilisi tarafından sunulan 29.12.2020 tarihli dilekçesi ile Mahkememizce verilen 02/06/2020 tarihli ara kararına karşı istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememiz 02.06.2020 tarihli ara kararının davacı … yetkilisi …’a 08/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, istinaf kanun yoluna başvurma süresinin ( 7226 Sayılı Kanun 51. Maddesinin Geçici Madde 1’e göre Covid – 19 Salgın Hastalığı’nın ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanında hak kayıplarının önlenmesi amacıyla 13/03/2020 – 15/06/2020 tarihi dahil olmak üzere süreler durmakla ) 01.07.2020 tarihinde sona erdiği, ancak istinaf talebinin 29.12.2020 tarihinde yapıldığı ve süresinde olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle HMK 346. Maddesi gereğince süresinde yapılmayan davacı … yetkilisinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle istinaf başvurusunun süre yönünden reddine, karar verilmiştir.Bu ek karara karşı davacı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yargılama sırasındaki pandemi nedeniyle adliyenin kapalı olduğu düşüncesi ve yaşlılığı nedeniyle itiraz süresini takip edemediğini, bu nedenle istinaf talebinin duruşmalı olarak incelenerek tedbir talebiyle ilgili karar verilmesi gerektiğini belirtmiş, tedbir talebinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibin durdurulmasının istenilmesine rağmen, mahkemece satışın durdurulmayarak icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, verilen karara itirazının bulunmadığını, ancak talebinin devam eden davalar nedeniyle satışın da durdurulmasına ilişkin olduğunu, talebinin yeniden incelenerek şirketin tasfiye sürecinden sonra kullandırıldığı iddia edilen krediler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve taşınmaz satışının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı şirketin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ve takibin tedbiren durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, takipten sonra menfi tespit istenilmesi nedeniyle İİK’nın 72/2.maddesi gereğince takibin tedbiren durdurulması talebinin reddine, alacağın %15’i oranında teminatın yatırılması halinde İİK’nın 72/3.maddesi gereğince icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı yanca, bu ek karara süresinden sonra istinaf başvurusunda bulunulmuş, istinaf istemi ilk derece mahkemesinin 11.01.2021 tarihli ek kararıyla reddedilmiştir. Davacı, bu ek karara karşı, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 7226 sayılı yasa uyarınca 13.03.2020-15.06.2020 tarihleri arasında sürelerin durdurulduğu, duran sürenin ise durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye baylayıp, durma süresinin başladığı tarih itibariyle bitimine onbeş gün ve daha az kalmış sürelerin durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacaktır. Buna göre tedbir kararının en son 01.07.2020 tarihinde istinafa konu edilebileceği, davacı yanca bu sürede istinaf kanun yoluna başvurulmadığı, istinaf başvurusunun süresinde sonra 29.12.2020 tarihinde sürenin dolmasından sonra yapıldığı anlaşılmıştır. Bu duruma göre ilk derece mahkemesinin, istinaf başvurusunun süre yönünden reddine ilişkin kararı isabetli olup, davacının başvuru nedenleri yerinde görülmediğinden, davacının ek karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 6-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 18.03.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.