Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1880 E. 2021/1620 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1880
KARAR NO: 2021/1620
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13.04.2021
NUMARASI: 2020/876 E.
DAVA: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davası içinde davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince kısmen kabulüne dair ara kararına karşı, davacı ve davalılar … Ltd. Şti. ve … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava ve talep dilekçesinde özetle; davalı …’in keşidecisi, davacı firmanın ise hamili olduğu 24.10.2018 tanzim tarihli, 200.000,00 TL bedelli, … seri numaralı çekin karşılıksız çıkarak davalının ödemede temerrüde düşmesi neticesinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, takip dosyası kapsamında yapılan sorgulamalar neticesinde borcu karşılayacak değerde gayrimenkul ve menkul mal tespit edilememiş olmakla alacaklarının tahsil kabiliyetinin bulunamadığını, borca batık olan … limited şirketinin yetkilisi … tarafından şirket borçlarını ödememek maksadıyla muvaazalı olarak alacaklılardan mal kaçırmak için … adlı bir şirketin kurulduğunu, tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi kapsamında davaya konu alacak miktarında davalı …’in yanı sıra paravan şirket …’in ve her iki şirket yetkilileri … ile …’in de sorumlu tutulması gerektiğini belirterek; davalı …’in ve … şirketinin yetkilisi …’in de davalı … ve … yetkilisi … ile birlikte bahsi geçen icra dosyasındaki borçtan sorumlu olduklarının tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 220.425,12 TL alacağın davalılardan müşterekten ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, ayrıca, davanın bir alacağın tahsiline yönelik olduğundan tüzel kişilik perdesi altına gizlenmiş şirket ve gerçek kişilerin tüm mal varlığının yeniden gizlenmesinin önüne geçilmesi adına davalılar adına kayıtlı mal varlığı üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar … ve … Ltd.Şti. vekili, cevap dilekçesinde ve 13.04.2021 tarihli duruşmadaki beyanında özetle; önceki beyanlarını tekrar ettiklerini, icra dosyasında müvekkillerinin taraf olmadığını belirterek, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve …Ltd.Şti. vekili, cevap dilekçesinde ve 13.04.2021 tarihli duruşmadaki beyanında özetle; önceki beyanlarını tekrar etmiş ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini, aksi halde teminat karşılığında ihtiyati haczin değerlendirilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 13.04.2021 tarihli ara kararıyla; “…İİK Madde 257 düzenlemesi, dayanılan belgeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Davalı … LTD. ŞTİ yönünden İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, İİK nın 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu, ancak davalılar …, … ve … LTD.ŞTİ. yönünden ise bu kişilerin icra dosyasında taraf olmadıkları, icra dosyanın tarafı olmayan davalılar aleyhine ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, İİK nın 257. ve sonraki ilgili maddelerinde öngörülen koşulların oluşmadığı sonucuna varıldığından … LTD. ŞTİ yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne, …, … ve … LTD.ŞTİ. yönünden talebin reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle; ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne, davalı … Ltd. Şirketi yönünden İİK’nın 257. vd. maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleştiği ve bu istemin yerinde bulunduğu belirlendiğinden, Davacının iddia ettiği 220.425,12 TL alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere davalı … Ltd. Şirketi’nin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekili ile ve davalılar … Ltd. Şti ve … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı borçlu … yetkilisinin, alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile tüm malvarlığını paravan şirketi … adına tescil ettirmiş olduğunu, davalı … aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, borçlu sıfatı ile … ve yetkilisi …’ın yanı sıra şirket yetkilisinin muvaazalı şekilde boşandığı eski eşi paravan şirket yetkilisi …’in de gösterildiğini, … ve … arasındaki tüzel kişilik perdesinin aralanmasını talep etmiş olmaları nedeniyle, davalılar …, … ve …’nin mal varlığına ihtiyati haciz konması talebinin reddine ilişkin 13/04/2021 tarihinde verilen usul ve yasaya aykırı ara kararın kaldırılarak, istinaf incelemesi sonucunda ve talepleri doğrultusunda tüm davalıların menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili, katılma yoluyla verdiği istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talep edenin, alacağın varlığını ve miktarını yaklaşık olarak ispatlaması gerektiğini, davacının bu davadaki alacak iddialarının soyut olduğunu, 2014 yılı ticari defterleri incelendiğinde açıkça görülecektir ki 2014 yıl sonu itibari ile … Ltd. Şti.’nin … Ltd. Şti. … Ltd. Şti.’den 685.60,00 TL alacaklı olduğunu, deliller toplanmadan ve yeterli teminat alınmadan verilen ihtiyati haczin davalıların adil yargılanma haklarını ihlal ettiğini, davacının istinaf sebeplerinin haksız olduğunu belirterek; davacının istinaf başvurusunun reddine, kendilerinin katılma yoluyla istinaf başvurularının kabulü ile … aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, icra takip dosyasına konu alacaktan, borçlu davalı … şirketi dışında diğer davalılarında tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesi uyarınca müteselsilen sorumlu olduklarının tespiti ile takip konusu alacağın tüm davalılardan tahsili talebini içermektedir. Davacı vekili dava dilekçesinde tüm davalıların mal varlıkları ve üçüncü kişilerden olan alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince istinafa konu ara kararla, sadece davalı …’e ilişkin olarak ihtiyati haciz talebi kısmen kabul edilmiş, diğer davalılara ilişkin ise davaya esas icra dosyasında taraf olmadıklarından bahisle talep reddedilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalılar … ve … vekili tarafından da katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen 07.12.2020 tarihli yazı cevabının incelenmesinde, …’in ana sözleşmesinin ticaret siciline 05.08.2011 tarihinde tescil edildiği, …’in ortak ve 05.08.2011 ile 05.08.2021 tarihleri arasında şirketi münferiden temsile yetkili müdür olduğu, aynı zamanda …’in boşanmadan önce de söz konusu şirkette ortak ve münferiden temsile yetkili müdür olduğu,…’ın ise …’in ortağı ve şirketi münferiden temsile yetkili kişi olduğu, …’in eski ortakları ve temsilcileri arasında …’ın yer almadığı anlaşılmaktadır. Davadaki davacı talep ve iddiası dikkate alındığında, aleyhlerinde ihtiyati haciz talep edilen davalıların, dava konusu alacaktan borçlu şirketle perdenin aralanması ilkesi uyarınca sorumlu olup olmayacakları, alacağın varlık ve tutarı yargılamayı gerektirdiği de dikkate alındığında ve bunun dışında mahkemece yargılama aşamasında değişen koşullara göre talep halinde her zaman geçici koruma kararı niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği de gözetildiğinde, bu aşamada İİK’nın 258. maddesi anlamında alacağın varlığı, miktarı ve muaccel olduğu hususunda yaklaşık ispatı sağlayacak kanıt bulunmadığı da dikkate alındığında, mevcut deliller ve yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle mahkemenin, üç davalı yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir. Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Hakkında ihtiyati haciz verilen davalı … ve bu şirketin yetkilisi olduğu anlaşılan davalı … vekili tarafından katılma yoluyla istinaf dilekçesi verilmiş ile de istinaf başvuru ve peşin harcının yatırılmadığı, ilk derece mahkemesince de HMK’nın 344. maddesi uyarınca da işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince, öncelikle istinaf başvuru ve peşin harçları ile gider avansı yönünden HMK’nın 344. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. İstinaf başvurusunun geçici hukuki korumaya ilişkin olması ve işin aciliyeti nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmiş; bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise HMK’nın 344. maddesindeki prosedür işletilmek üzere dosyanın ilk erece mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin üç davalı yönünden ihtiyati haciz talebini reddetmesinde ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca reddine; bir kısım davalılar vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusu yönünden ise ilk derece mahkemesince HMK’nın 344. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın geri çevrilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına; 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davalılar … ve … vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusu yönünden, ilk derece mahkemesince HMK’nın 344. maddesindeki yasal prosedür işletilmek üzere dosyanın geri çevrilmesine, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 16.12.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.