Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1859 E. 2021/1507 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1859
KARAR NO: 2021/1507
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09/02/2021
NUMARASI: 2019/586 Esas – 2021/111 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
Zayi belgesi verilmesi talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle talebin reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin … Ltd. Şti.’nin müdürü ve yasal temsilcisi olduğunu, şirketin 2017 ve öncesi yıllarına ait 2009 yılı tasdik tarihli karar defterinin … Cad. No: … Bayrampaşa/İSTANBUL adresli şirket merkezinden kaybolduğunun fark edildiğini, karar defteri kaybolduğu tarihe kadar şirket dışına çıkmadığını, ayrıca karar defteri şirketle ilgili bir defter olup şirket dışından kimsenin işine yarayacak bilgileri içermediğinden müvekkille aralarında husumet bulunan şirket ortakları tarafından alıkonulduğunun düşünüldüğünü, bu sebeple kendilerine bu hususa ilişkin Eyüp … Noterliği aracılığıyla 08/12/2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtar çekildiğini, şirket ortaklarınca ihtarnamelerine cevap olarak Beşiktaş … Noterliği aracılığıyla … yevmiye sayılı ihtarname gönderildiğini, taraflarına 15/12/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, defterlerin kendilerinde olmadığını bildirdiklerini, defterin bulunması için gerekli araştırma yapıldığını, bir hırsızlık olayı da meydana gelmediğini, 01/01/2018 tarihi itibariyle defterin kaybolduğuna kesin kanaat getirilmesiyle şirketin ticari faaliyetini devam ettirebilmesi adına taraflarına zayi belgesi verilmesini talep etme zarureti hasıl olduğu belirterek, şirket genel kurul toplantı ve müzakere defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı şirketin yetkilisi tarafından zayi belgesi verilmesi talep edilen defterin kaybolduğu ileri sürülmüş ise de; bununla ilgili şirket ortaklarına gönderilen ihtarname dışında bir delil sunulmamıştır. Davacı şirket yetkilisinin ticari defter ve kayıtları basiretli bir tacir olarak saklama yükümlülüğü kapsamında TTK m.82/7’de ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere afet veya hırsızlık sebebiyle ziyaı ispat etmelidir. Davacının ise hırsızlık iddiası olmayıp defterlerin diğer şirket ortakları tarafından alıkonulduğunun düşünüldüğünden bahisle kaybolması sebebiyle talepte bulunulmuştur. Bu itibarla somut olayda TTK m.82/7 uyarınca zayi belgesi verilmesi için ispata elverişli herhangi bir delil de sunulmadığı hususları hep beraber değerlendirildiğinde, davacı tarafın iddiaları ispatlayamadığı …” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece defterin gerçekten diğer ortaklar tarafından alıkonulup konulmadığına yönelik bir inceleme gerçekleştirilmediğini, herhangi bir araştırma yapılmadan ret kararı verildiğini, mahkemece dava açılış tarihinden bu yana talep edilen tek bilgi, kaybolan defterin ayrıntılı bilgileri olup, kendilerince ara karar uyarınca ayrıntılı bilgi sunulduğunu, buna rağmen mahkemece iddialarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle ret kararı verildiğini, Kendilerince herhangi bir delil sunulmadığına yönelik gerekçenin yerinde olmadığını, iptali talep edilen 2017 ve öncesi yıllarına ait Eyüp … Noterliği 19.12.2008 tasdik tarihli, … tasdik numaralı genel kurul toplantı ve müzakere defterinin, … Caddesi No. … Bayrampaşa/ İSTANBUL adresli şirket merkezinden kaybolduğunun fark edildiğini, karar defterinin kaybolduğu tarihe kadar şirket dışına çıkmamış olduğundan, ayrıca karar defteri şirketle ilgili bir defter olup şirket dışından kimsenin işine yarayacak bilgileri içermediğinden, müvekkili ile aralarında husumet bulunan şirket ortakları tarafından alıkonulduğunun düşünüldüğünü ve bu sebeple kendilerine bu hususa ilişkin Eyüp … Noterliği aracılığıyla 08.12.2017 tarih ve … yevmiye sayılı ihtar çekildiğini, kendilerince gönderilen ihtarnamenin bir örneğinin dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, şirket ortaklarınca cevap olarak Beşiktaş … Noterliği aracılığıyla … yevmiye sayılı ihtarname gönderildiğini, kendilerine 15.12.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ortaklarca bu ihtarname ile defterin kendilerinde olmadığının belirtildiğini, Defterlerin şirket bünyesinden dışarı çıkmamış olup, bu süre zarfında şirkette bir hırsızlık olayı meydana gelmediğini, şirket ortakları dışında bir kişi de şirkete girmediğini, 01.01.2018 tarihi itibariyle defterin kaybolduğuna kesin kanaat getirilmesiyle şirketin ticari faaliyetini devam ettirebilmesi adına kendilerine zayi belgesi verilmesini talep etme zarureti hasıl olduğunu, bu sebeple süresi içinde davayı açtıklarını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve zayi belgesi verilmesi talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 82/1. maddesi gereğince, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.” Saklama süresi on yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8). Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işidir (TTK m.82/7). Dosya kapsamı ile davacı tarafça zayi olduğu iddia edilen karar defterinin, somut olarak ne şekilde zayi olduğu açıklanmadan, diğer şirket ortakları tarafından alınmış olabileceği, ancak bu yönde gönderilen ihtara verilen cevapta dava konusu karar defterinin kendilerinde bulunmadığının bildirildiği belirtilerek, sonuçta karar defterinin bulunamadığı bildirilmiştir. Davacının, defterinin zayi olma şekli yasada belirlenen veya bunlara benzer haller arasında değildir. Davacı ticari defterini koruyup gözetme yükümlülüğüne aykırı hareket etmiş, kısacası basiretli bir tacir gibi davrandığını kanıtlayacak delil göstermemiştir. Tacirin yukarıda bahsedilen kanun maddesinden yararlanabilmesi için ticari defter ve belgelerinin korunabilmesi amacıyla gerekli dikkati ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektedir. Ayrıca, zayi durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur. Somut olayda davacı tacir, defterlerin muhafazasında gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden, ilk derece mahkemesince verilen red kararı isabetli olup, aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir. (Yargıtay 11 H.D’si 04/02/2008 tarih, 2006/14049 E. 2008/956K. Sayılı ilamı). Yine davacı, davaya konu karar defterinin kaybolduğunu iddia etmekle birlikte, dava konusu defterlerin şirket ortakları tarafından alınmış olabileceğini, ancak bu konuda mahkemece araştırma yapılmadan karar verilmesinin de doğru olamadığını istinafında ileri sürmüştür. Dava konusu defterlerin diğer şirket ortakları tarafından alınıp iade edilmemiş olması halinde, defterlerin zayi olduğundan söz edilemeyecektir. Bu durumda davacı tarafından, şirket ortaklarına karşı her zaman defterlerin teslimi yönünde hukuki yollara başvurma olanağı bulunduğundan, davacı yanının bu yöndeki istinafı da yerinde değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.02.12.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.