Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1845 E. 2021/1282 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1845
KARAR NO: 2021/1282
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/06/2021
NUMARASI: 2021/22 Esas
DAVA: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sırasında talep edilen ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili 25.06.2021 tarihli duruşmada ihtiyati haciz talebinde özetle; duruşmada dinlenen tanık beyanları ve toplanan delillerden yaklaşık ispat ortaya çıktığından ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERCE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi 25.06.2021 tarihli ara kararıyla, “…İhtiyati haczin şartları 2004 sayılı İİK’nun 257 vd.maddelerinde öngörülmüştür. Anılan kanunun 257.maddesi “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” hükmünü amirdir. Aynı kanunun 258/1-2.cümlesi “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur” şeklinde olup; toplanan ve sunulan ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, mevcut delillere göre davacının alacağının mevcudiyetini ve miktarını yaklaşık olarak ispatlayamadığı, alacağın mevcudiyeti ve miktarının tespitinin ancak tüm delillerin ortaya koyup muhakeme yapılması ile mümkün olabileceği, bunun da esas hakkındaki yargılamayı esas hakkında hüküm kurulabilir bir delil durumunu gerektirdiği, tanıkların tamamının henüz dinlenilmemiş olduğu, mevcut durumda yaklaşık ispat koşulunun gelinen aşamada oluşmadığı kanaatine varılarak şartları oluşmayan…” ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde dilekçesinde özetle; Mahkemenin talebine yönelik değerlendirmesinde dosyanın geneline dair bir bakış geliştirip, delillerin vakıayla uyumu gözetilerek karar vermek yerine kestirmeci bir yaklaşımla taleplerini reddetmesinin hakimin inceleme yetkisi ve görevini hafife alan bir örnek sunduğunu, zira istinafa konu ara kararın gerekçesinde sunulan hususlar bir şablon olmaktan öteye gitmeyen ifadeler barındırdığını, gerekçeli kararın usule aykırı olarak tesis edildiğini, somut olay açısından bakıldığında delillerin dava süresince yeterli düzeyde değerlendirilmediğinden başka, bu konuda gerekçeli kararda bir netleştirme ve açıklama gayretinin de bulunmadığını, hem yasada hem Yargıtay’ın yerleşik uygulamasında açıkça belirtilen bu hususun tesis edilmemiş olması tek başına bozma sebebi olduğunu, Görüldüğü üzere delillerin tümüne birden dayanılarak bütün vakıaların birlikte değerlendirildiği bu yaklaşım yukarıda bahsettikleri şekliyle yasanın ve Yargıtayın yaklaşımından uzak ve bu bakımdan getirilen düzenlemelerin amacını boşa düşürecek düzeyde muğlak olduğunu belirterek, Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi 2021/22 esas sayılı dosyasının 25/06/2021 tarihli ara kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesi istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, taraflar arasındaki maske satış sözleşmesinden kaynaklanan müspet ve menfi zararın tahsili ile manevi tazminat talepli açılan esasa dava içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca talep edilen ihtiyati hacze ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümle hükmü uyarınca; ”Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken husus, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi (yaklaşık ispat) yeterli kabul edilmektedir. Davacı vekilince, taraflar arasındaki maske satış sözleşmesinin davalı yanca koşulları çerçevesinde ifa edilmemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığı ileri sürülmüş, bu kapsamda müspet ve menfi zararların tahsili ile manevi tazminata karar verilmesi istemli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı yanın iddia ettiği müspet ve menfi zarar alacağının doğup doğmadığı, varsa miktarı konusu bu aşamada ispata muhtaç bulunduğundan, ayrıca yargılamanın ilerleyen aşamasında değişen delil durumuna göre, yargılamanın her aşamasında mahkemece ihtiyati haciz talebinin yeniden değerlendirileceği gözetildiğinde, dava dosyasının bulunduğu aşaması itibariyle ihtiyati haciz talebinin reddi kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3. maddeleri gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.ve İİK 258/3. maddeleri uyarınca reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. Ve İİK 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 21.10.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK 258/3 maddeleri uyarınca karar kesindir.