Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1842 E. 2023/688 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1842
KARAR NO: 2023/688
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26.01.2021
NUMARASI: 2017/1376 Esas – 2021/75 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkil …, Davalı …’a Digital İnklinometre aleti satarak teslim ettiğini, Davalı satın aldığı aletin bedelini ödemediğini, teslim tesellüm belgesi, irsaliye ve fatura fotokopileri olduğunu, davalıya satış bedeli ve ticari faizi ve Ticaret Kanunu 1530. maddeye göre işlemiş faiziyle birlikte icra takibi yapıldığını, Davalının taraf borca ve yetkiye itiraz ettiğini, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü… esas dosyasındaki icra takibindeki itirazın iptalini ve ödeninceye kadar yabancı para ile birlikte yabancı paraya işleyecek bankaların mevduata uyguladığı en yüksek faize Ticaret Kanunu 1530/7. hükmündeki faiz oranının eklenmesiyle oluşan oranıyla faizle birlikte takibin devamını ve yasal inkar tazminatına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına konu alacağın dayanağı olarak 01.04.2016 tarih ve Seri …, Sıra No … no’lu, 11.717,40 USD bedelli fatura gösterildiğini, davacı müvekkili şirkete karşı daha önce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, müvekkili şirket tarafından iş bu takibe konu 10.05.2016 tarih ve 33.310,00 TL bedelli çekle ilgili İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/703 E. Sayılı dosyasından imza itirazı yapıldığını, dava halen derdest olduğunu, davacının daha önce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından başlattığı icra takibinin sebebini, davaya konu fatura alacağı olduğunu beyan ettiğinden, davaya konu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası mükerrer olarak başlatılmış bir takip olduğunu, sule ilişkin itirazlarımız çerçevesinde davanın usulden reddini, esasa girilmesi halinde iş bu haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli davanın reddini, davacı aleyhine % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Somut olayda; davacının, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı, davalı vekili İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/703 Esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesi ile takip konusu çekin sebebi olarak 01/04/2016 tarihli, … numaralı 11.717,40 USD bedelli faturayı bildirdiği, aynı faturaya dayalı olarak dava konusu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, her iki icra dosyasındaki alacağın aynı olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Davacının aynı alacağa ilişkin olarak birinci icra takibi derdest iken başlattığı ikinci icra takibi mükerrer olup görülen davada hukuki yararı bulunmadığı…” gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, her iki taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Davalının, müvekkilinin USD ödeyerek yurt dışından ithal ettiği malzemenin bedelini çekle ödeyip sonra da imzaya itiraz ederek tam 57 ay sonra bedelini ödeyerek adaletin geç tecellisi sayesinde yaklaşık 50.000 TL haksız kazanç elde ettiğini, böylece kötü niyetli davranışından kazançlı çıktığını, Mahkemenin çok büyük hata yaparak, icra mahkemesi gibi ‘derdestlik itirazı incelemesi’ yaptığını, icra takiplerinde derdestlik itirazı şikayet yoluyla icra mahkemesine yapıldığını, Öte yandan müvekkilinin aynı sebepten doğan alacağını tahsil için kaç yol varsa hepsini aynı anda kullanma hakkına sahip olduğunu, dilekçe ekinde onlarca Yüksek Mahkeme kararını sunduklarını, İlk derece mahkemesinin, bilirkişi incelemesi yaparak alacak varsa tespitini yapıp sonra da davalının itirazı doğrultusunda alacak kadar tahsilde tekerrür olmamak üzere takibin devamına karar vermesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılarak talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin verdiği kararın esasa ilişkin nihai karar niteliğinde olduğunu, bu nedenle dava şartı yokluğu gerekçesiyle davalının reddine ve lehlerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, nispi vekalet ücreti tayini gerektiğini, Davacı yanının mükerrer icra takibi yapmış olması ve herhangi bir alacağı bulunmadığının ortaya çıkması nedeniyle nispi vekalet ücretine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılarak istinaf sebepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari satımdan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptaline ilişkindir.İlk derce mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, her iki taraf vekillerince, yasal süreleri içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı, yine davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı olarak dava konusu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı ihtilafsızdır. İlk derece mahkemesince her iki icra dosyasındaki alacağın aynı olduğu, davacının aynı alacağa ilişkin olarak birinci icra takibi derdest iken başlattığı ikinci icra takibi mükerrer olup görülen davada hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/2699 E- 2016/10886 K sayılı,16.06.2016 tarihli emsal karar gerekçesinde de işaret edildiği üzere; mevcut bir borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması, tahsilde tekerrüre yer vermeyecek biçimde alacağın temel ilişkide talebine engel değildir. Diğer yandan davaya konu edilen alacak miktarı ile kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile yapılan takibe konu alacak miktarları da farklı olup bu hususta dikkate alınmamıştır. Açıklanan bu yönler gözetilerek konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Buna göre davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin incelenmesi sonucu ulaşılan sonuca göre davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin incelenmesine gerek kalmamıştır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu ilk derce mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesince, talep halinde iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, İlk Derece Mahkemesi tarafından, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5 Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 13.04.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.