Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1827 E. 2021/1278 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1827
KARAR NO: 2021/1278
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16.04.2021
NUMARASI: 2021/255 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili ihtiyati tedbir talebinde özetle; davacı banka tarafından davalı kredi borçlusu … A.Ş. lehine genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden davalı … A.Ş.’ nin kefaleti ile kredi hesapları açıldığını ve krediler kullandırıldığını, davalı borçlular hakkında İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/881 esas (birleşen 2018/917 esas) sayılı dosyası ile açmış olduğu konkordatonun tasdiki davasında, 22/01/2021 tarihinde konkordato projesinin tasdikine karar verilmiş ve bu karar 29/01/2021 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğini, davacı bankanın, konkordato komiserliğine yaptırdığı alacak kaydının bir kısmının davalılar tarafından kabul edildiğini, bir kısmının reddedilmiş olması nedeniyle bu reddedilen kısım için iş bu davayı açtığını, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesince, davalıların tasdik edilen projesi kapsamındaki tüm adi borçlarının 2022 yılında başlamak üzere yıllık taksitler halinde ödenerek beş yıl vadede ödenmesine karar verildiğini, taksit tarihlerinde işbu davaya konu alacakların da bankada bloke edilmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERCE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi ara kararıyla”…İcra İflas Kanunun 308/B-2. Maddesindeki; “Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” hüküm gereği, davacının davaya konu alacaklarının bankada bloke edilmesine yönelik ihtiyati tedbir talebinin tasdik veren Mahkeme olan İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinden talep edilebilir. Kaldı ki dava tensip aşamasında olup davacının talebinin taraf delilleri toplanıp bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra aydınlanacağından talep yargılamayı gerektirdiği…” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın davalılardan olan alacağı hakkında bilirkişi incelemesi dahi yapılmadan tedbir talebinin doğrudan reddine karar vermesinin haksız olduğunu, Davalılar hakkında tasdik kararı veren mahkeme tarafından nizalı alacağın bloke edilmesi hakkında herhangi bir karar tesis etmediğini, gerek bu yönü ile gerekse diğer hususlarda eksik inceleme ve değerlendirme ile davalılar hakkında verilen tasdik kararına karşı kendilerince istinaf yoluna başvurulduğunu ve henüz karar verilmediğini, Diğer yandan, davalılar hakkında konkordato davası kapsamında verilen tedbir kararları nedeni ile aleyhlerinde takip ikame edilememiş ise de kefilleri hakkında takip ikame edilmiş olup, işbu takibe borçlularca itiraz üzerine tarafımızca ikame edilen itirazın iptali davasında alacaklı olduklarının ispatlandığını ve borçluların itirazlarının iptaline karar verildiğini, (Ek: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/189 Esas 2020/688 Karar sayılı gerekçeli kararı) zira, tasdik kararı veren mahkeme nezdinde çekişmeli alacaklar hakkında düzenlenen bilirkişi raporunda, bilirkişi tarafından açıkça “detayı girilmeden’’ ifadesi kullanılarak müvekkilinin kayıtları incelenmeden davalıların beyanı esas alınarak müvekkilinin alacağının eksik ve hatalı olarak dikkate alındığını, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan kredi sözleşmesinde HMK 193. gereği müvekkilinin, banka defter ve kayıtlarının münhasır delil olacağı taraflarca imza altına alındığını, mahkemece davalılardan olan müvekkili alacağı hakkında inceleme ve değerlendirme henüz yapılmamışken doğrudan tedbir isteminin reddine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olup, mahkemenin işbu tedbir isteminin reddi kararının kaldırılarak davaya konu müvekkili alacakları hakkında ilk taksit 20.03.2022’de ödenerek 5 yıl vadede ödenmesi belirlenen taksit tarihlerinde, işbu davaya konu alacakların bankada bloke edilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İstanbul 3.ATM 2018/881 esas- 2021/22 karar sayılı dosyasında konkordato borçluları tarafından itiraz edilen ve çekişmeli alacak niteliğine haiz olan 7.927.154,22 TL alacağın tespiti ile konkordatoya dahil edilerek, konkordato şartları uyarınca ödenmesi talepli açılan esas dava içinde istenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkindir. Karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı yanca İİK’nın 308/b maddesi uyarınca itiraza uğrayan alacağın tespiti ve konkordato şartları uyarınca ödenmesi istemli dava açılmış, iş bu davaya konu alacağın bankada bloke edilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece yazılı gerekçe ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İİK’nın 308/b Maddesinde;” (Ek madde: 28/2/2018-7101 S.K./37. md) Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir,” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda davacı vekilince dava dilekçesinde, İstanbul 3.ATM’nin 2018/881 esas 2021/22 karar sayılı ilamı ile davalıların konkordato projesinin tasdikine karar verildiği ve kararın 29.01.2021 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Eldeki dava ise 15.04.2021 tarihli olarak açılmıştır. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. ” Aynı Kanun’un 390/3. Maddesi, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda davanın İİK’nın 308/b maddesi uyarınca itiraza uğrayan alacak tutarının tahsili istemine ilişkin olduğu, davacının iddia ettiği alacak ve tutarının yargılamayı gerektirmesi karşısında, ara kararın verildiği tarih itibariyle yaklaşık ispat seviyesinde kanıtlandığı söylenemeyeceğinden, verilen kararda yasa ve usule aykırılık bulunmamaktadır. Yargılama sırasında delillerin toplanmasından sonra tarafların talebi üzerine mahkemece yargılamanın her aşamasında yeni delil durumuna göre geçici hukuki koruma tedbirlerinin değerlendirilmesi mümkün olduğundan, davacı vekilinin ihtiyati tedbire yönelik istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.ve 391/3. maddeleri uyarınca reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 21.10.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve 391/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.