Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1771 E. 2021/1503 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1771
KARAR NO: 2021/1503
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24/02/2021
NUMARASI: 2020/738 Esas – 2021/178 Karar
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Zayi belgesi verilmesi talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle talebin reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın tüm defter ve kayıtlarını bilgisayar ortamında tuttuğunu, ancak 27/05/2020 tarihinde müvekkili firmanın tüm kayıtları bilgisayar korsanları (hacker) tarafından ele geçirilerek kullanılamaz hale getirildiğini, failler hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkil firmanın tüm kayıtların silinmesi nedeniyle Gelir İdaresi Başkanlığına 05/08/2020 tarihinde gerekli bildirimin yapıldığını, siber saldırı sonucu 2016 yılından sonraki tüm eski defter beratları silindiğini beyan ederek, 01/01/2016 tarihiden 28/05/2020 tarihine kadar olan tüm defter ve fatura kayıtları için zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi kararında özetle; “… Somut olayın incelemesinde, davacı tarafın 27.05.2020 tarihli siber saldırı nedeniyle tüm kayıtlarının hacklenmek suretiyle kullanılamaz hale getirildiği iddiasıyla zayi davasını 21.10.2020 tarihinde açtığı, davacı tarafın dava dilekçesine ekli belgelerin tarihleri de incelendiğinde TTK 82/7. Maddede öngörülen hak düşürücü süre içinde zayi belgesi verilmesi talebinde bulunmadığının tespit edildiği …” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkil firmanın ilgili mevzuat gereği tüm defter ve kayıtlarını bilgisayar ortamında tuttuğunu, ancak 27.05.2020 tarihinde müvekkil firmanın tüm kayıtlarının hackerler tarafından ele geçirilerek hacklenmek suretiyle kullanılamaz hale geldiğini, müvekkili firma bu tarihten sonra bir daha kayıtlarına ulaşamadığını, bu nedenle derhal failler hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili firma kayıtlarına ulaşamaması nedeniyle Gelirler İdaresi Başkanlığı’na 05.08.2020 tarihinde gerekli bildirimin yapıldığını, müvekkili firmanın Siber Saldırı sonucu 2016 yılından sonraki tüm eski defter beratlarına ve 2016 yılından itibaren hiçbir kaydına erişemez hale geldiğini, Mahkemecede yapılan bilirkişi incelemesi ile bu durumun tespit edildiğini, gerekçeli karar incelendiğinde davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddedildiğini, istinafa konu mahkeme kararında gerekçe olarak dayandığı İstanbul BAM 13. HD kararının somut olayla bir benzerliği bulunmadığını, mahkemenin atladığı çok önemli bir nüansın müvekkili firmanın belge ve kayıtlarının yok olmadığı, fidye amaçlı bilgisayar korsanlarının saldırısı nedeniyle ulaşılamaz hale geldiği hususu olduğunu, Müvekkili firmanın kayıtlarının dava açıldığı tarih itibariyle elektronik ortamda mevcut olup silinmediğini, sadece Fidye saldırısı yapan kişilerce bu kayıtlara ulaşmalarının engellenmiş durumda olduğunu, Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, hak düşürücü süresinden sonra davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili; Elektronik Defter Tebliği’nin 7.1. maddesi uyarınca haclenmiş olan geçmiş dönem defter kayıtlarının ve defter dayanak kayıtlarının zayi olduğunun tespitiyle zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davanın on beş günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle dava reddedilmişse de mahkemece gerekçede işaret edilen 3 nolu Elektrorik Defter Tebliğinin 7.1 maddesinde “E- Defter tutanlar, Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen mücbir sebep halleri nedeniyle e- Defter veya beratlarına ait kayıtların bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e- Defter ve barat dosyalarının muhafaza edildiği e- Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlarından veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir. Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesi müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin ibraz edilmesi halinde mükelleflerin zayi olan e- Defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-Defter ve berat dosyalarının e-Defter uygulaması aracılığı ile Başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için Başkanlık tarafından yazılı izin verilir” şeklinde düzenleme yer almaktadır. TTK’nın 82/7. maddesine göre hak düşürücü sürenin başlangıcı, ziyaın öğrenildiği tarihtir. Bu bakımdan somut uyuşmazlıkta, yukarıda yer verilen 3 nolu Elektrorik Defter Tebliği’nin 7.1 maddesindeki düzenlemeye göre, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından, taleplerinin değerlendirilmesi için Mahkemeden zayi belgesi alınması gerektiğine dair bildirimin davacıya tebliğ edildiği tarihin, davacının ziyaı öğrendiği tarih olarak kabulü gerekir. Hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, davacının dava dilekçesinde belirttiği bu duruma göre, Gelir İdaresi Başkanlığının Mahkemeden zayi belgesi alınması gerektiğine dair bildirimine ve bu bildirimin davacıya tebliğine ilişkin davacıdan bilgi ve belgelerinin sorularak dosyaya kazandırılması, buna göre iş bu bildirim tarihine göre değerlendirme yapılarak davanın süresinde olup olmadığının değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir. Mahkemenin bu delilleri toplayıp değerlendirmeden karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, esasa dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.02.12.2021
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.