Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1739 E. 2021/1279 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1739
KARAR NO: 2021/1279
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14/06/2021
NUMARASI: 2021/364 Esas
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili ihtiyati haciz talebinde özetle; müvekkili şirketin altın , değerli maden ve değerli taş imalatı , alım satım ve pazarlaması işi yaptığını, müvekkili şirketin geçmiş dönemde davalılar … ve Buji-teks firmasını tanımadığını, 2020 yılı başlarında müvekkillerim … ünvanlı … firmasında değişik değerli taşlar satın almak için internet sitesinden başvuru yaptığını , onların da müvekkilleri davalı … e yönlendirdiğini, kısa bir süre içerisinde bu firma adına firma sahibi olarak kendisini tanıtan davalı … müvekkili şirket ile irtibata geçtiğini, taş işi ile ilgili müteaddit kereler müvekkil şirket yetkilileri ile taş satışı için görüşmeler yaptığını,bu görüşmelerin varlığı davalı … tarafından gerek savcılıkta verdiği ifadeler ve gerekse de değişik ihtar ve dava dosyalarında da açıkça kabul edildiğini, müvekkili şirket yetkilileri … sahibi olarak gelen bu kişiye , davalı … şirketini araştırdıklarında firmanın iyi firma olduğunu öğrenince itibar edip görüşmelere devam ettiklerini, bu görüşmelerde davalı … , taşların geleceği gibi beyanlarla müvekkilim ile görüşürken birden bire şirketleri olan … in icra takip konusu yapılan faturaya konu altınları alıp müşterilerine satabileceğini beyan ettiğini, hem … firmasının da bu firmayı tavsiye etmiş olması , hem davalı … ‘in de sürekli telkinleri ile müvekkil taşların da kendisine getirileceği düşüncesi ile takibe konu faturadaki malları … firmasına fatura edip …‘e teslim ettiğini, burada davalı … ve … şirketi yetkilileri birlikte hareket ile oluşan durumu da kullanarak açıkça müvekkili kandırıp , yanılgıya düşürmüş , taşların da müvekkiline getirileceğine dair güven oluşturduktan sonra faturadaki altınları alma operasyonunu yapıldığını, davalılar birlikte hareket ile müvekkilinden altınları aldıklarını bedellerini dönemeye gelince ise türlü gerekçelerle itiraz etmek yoluna gittiklerini,davacı müvekkili bir bakıma bu yolla müvekkili kandırılıp hataya düşürülerek dolandırıldığını, müvekkili şirket her iki davalı tarafından kumpas kurularak mallarından edildiğini, davalıların birisi aralarındaki anlaşma gereği borcu kabul etttiğini, diğer davalının itiraz ettiğini , yine borcu kabul eden borçlu tüm malvarlığına muvazaalı bir şekilde haciz koydurduğunu, davalıların aralarındaki organik ve fiili bağın davalıların kabulünde olduğunu, davalılar amaç birliği içerisinde olduğunu, ödeme gücü olan ise borca sürekli itiraz etmeyi seçen … şirketi olduğunu, davalı … şirketi fatura gereği borçlu olan taraf olduğunu, diğer borçlu ise davalı şirketin SGK lı çalışanı olarak gözüktüğünü, tüm bunlar karşısında müvekkili alacağının teminat altına alınmadığı hususu ve dosyada da müvekkil alacağını karşılayacak tutarda menkul , gayrımenkul, hak veya alacağın da haczedilmemiş olması karşısında huzurdaki davada davalı … şirketi aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesini, karar ile borçlunun dosya adresi ve gösterilecek adreslerdeki menkul, gayrımenkul malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyati haczine karar verilmesini, tarafımızca İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/95 D.İş sayılı dosyasına teminat yatırılmış olması da göz önüne alınarak öncelikle teminatsız , bu talebimiz kabul edilmez ise makul bir teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERCE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi ara kararıyla”…Davacının; davalılardan … ile altın satışına yönelik ticari ilişkisi bulunduğu ve satış nedeniyle bu davalıdan alacaklı olduğu iddiasının esası yönünden yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından İİK 257 ve 258/1 fıkraları uyarınca ihtiyati haciz isteminin reddine…” karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesindeki taleplerini aynen tekrarla; ilk derece mahkemesinin hukuka, usul ve yasalara aykırı ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin hükmün kaldırılarak, istinaf kanun yolu başvurumuzun kabulü ile öncelikle teminatsız olarak eğer mahkeme aksi kanaatte ise uygun bir teminat mukabilinde ivedilikle ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca davalılardan … Ltd Şti hakkında ihtiyati haciz talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu ara kararına karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı davalı …in diğer davalı şirketin SGK lı çalışanı olduğunu, … da bulunan yurt dışındaki şirket aracılığı ile davalılarla ilişki kurulduğunu, davalı …’ in kendisini diğer davalı şirket sahibi olarak tanıştırdığını, alacağa dayanak altınları satabileceğini söylemesi üzerine davalı …’e fatura karşılığı teslim edildiğini, ancak teslim edilen altın tutarının ödenmediğini, davalılar arasında organik ilişki bulunduğunu ve müvekkilinin kandırıldığını, bu nedenle davalı şirketin de müvekkiline karşı borçtan müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Davacının iddiaları ve davalı …’e teslim edilen altınlar nedeniyle davalılar arasında organik ilişki bulunduğu yönündeki iddiaların esaslı yargılamayı gerektirmesi nedeniyle, dosyanın bulunduğu aşama itibariyle alacağın varlığı ve alacaktan dolayı davalı … Ltd Şti nin de davacıya karşı sorumlu olacağının yaklaşık olarak ispat edildiğinden ve İİK’nın 258/1.maddesindeki koşulun gerçekleştiğinden söz edilemez. Yargılamanın ilerleyen aşamasında değişen delil durumuna göre, yargılamanın her aşamasında ihtiyati haciz talebinin yeniden değerlendirileceği açık olup, ilk derece mahkemesinin red kararında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.ve 258/3. maddeleri uyarınca reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 21.10.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.