Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1732 E. 2021/1501 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1732
KARAR NO: 2021/1501
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08/07/2021
NUMARASI: 2021/359 Esas – 2021/520 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki ihya davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı tasfiye memuru tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin … Limited Şirketi ile dava dışı … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti.’ni hasım göstererek Bakırköy 13. İş Mahkemesinde 2019/280 esas, Bakırköy 9. İş Mahkemesinde 2019/544 esas, Bakırköy 26. İş Mahkemesinde 2019/517 esas, Bakırköy 25. İş Mahkemesinde 2019/101 esas ve Bakırköy 21. Mahkemesinde 2019/753 esas sayılı dosyaları ile işçilik alacaklarının tahsili için davalar açtıklarını, yargılama aşamasında … Limited Şirketinin ticaret sicilinden genel kurul kararı ile terkin edildiğinin öğrenildiğini, taraf teşkilinin sağlanması için belirtilen mahkemelerce davalı hakkında şirketin ihyası davası açılması için süre verildiğini belirterek, … Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili, savunmasında özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğünün TTK’nın 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 34. maddeleri çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunda olduğunu, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili Sicil Müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmayacağını, mahkemenin davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkil Sicili Müdürlüğünün uyacağını, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, şirketin kurucusu ve tasfiye memuru olan, tasfiye sürecinde açılan davaya rağmen şirketin ticaret sicilinden silinmesini talep eden tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğunun bulunmadığını, bu süreçte müvekkilinin yasal hasım konumunda bulunduğu için müvekkilinin yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddine, yargılama giderlerinden müvekkili kurumun sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tasfiyenin sona erdirildiği 13/11/2019 tarihinden önce ihyası istenilen şirkete karşı davacı … tarafından 21/01/2019 tarihinde, davacı …’nin 26/05/2019 tarihinde, davacı …’nın 16/04/2019 tarihinde, davacı … tarafından 16/04/2019, davacı …’ın 16/04/2019 tarihinde açılmış davalar bulunduğundan, tasfiye işlemlerinin gerçekten tamamlanmamış olduğu ve eksik bırakıldığı, davacılar tarafından işçilik alacakları ile ilgili açılan davalar için şirketin ihyası gerektiği ve davacıların bu davaya açmakta hukuki yararının bulunduğu …” gerekçesiyle, davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilmiş olan TASFİYE HALİNDE … LİMİTED ŞİRKETİ’nin, dava dilekçesinde belirtilen beş adet iş davasının görülmesi ve infazı işlemleriyle sınırlı olarak ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan …’in şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın tescil ve ilanına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı tasfiye memuru tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı tasfiye memuru, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ortağı olduğu olduğu ihyası istenen şirketin, ticaret hayatının kötüye gitmesi nedeniyle TTK hükümlerine göre tasfiye edildiğini, 13.08.2018 tarhiinde 1. ilanın, 27.08.2018 tarihinde 2. ilanın, 04.09.2018 tarihinde 3. ilanın yapıldığını, bu ilandan altı ay sonra şirketin ihyasının tamamlandığını, bu çerçevede 25.11.2019 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden terkin edildiğini, Öte yandan ihya kararı verilen dava konusu şirketin son vermiş olduğu kurumlar vergisi beyannamesinden de açıkça görüleceği üzere, 551,78 TL zararla tasfiyenin kapatıldığını, bu haliyle şirketin ihyasına karar verilip kesinleşmiş olsa dahi hukuk aleminde yeni işlem gören şirketin mal varlığı bulunmayacağını, davacılar davayı kazanmış olsa bile şirketten alabilecekleri bir malvarlığı bulunmadığını, bu haliyle davacıların bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 547. maddesi uyarınca, ek tasfiye işlemleri için şirketin sicil kaydının ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı tasfiye memuru tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhyası talep olunan şirketin 13/11/2019 tarihinde tasfiyesinin sona erdiğine karar verildiği, tasfiye memurunun davalı … olduğu, tasfiye kararının 25/11/2019 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin olduğu anlaşılmıştır. TTK’nın 547. maddesi, ek tasfiye başlığı altında; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu  anlaşılırsa, son tasfiye memurları,  yönetim kurulu  üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret  mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” düzenlemesini getirmiştir. Bakırköy 25. İş Mahkemesinin 2019/101, Bakırköy 21. İş Mahkemesinin 2019/753, Bakırköy 9. İş Mahkemesinin 2019/544, Bakırköy 13. İş Mahkemesinin 2019/280, Bakırköy 26. İş Mahkemesinin 2019/517 Esas sayılı dosyalarında tasfiyesi sonlandırılan şirkete karşı davacılar tarafından açılan işçilik alacaklarına ilişkin davaların bulunduğu, tasfiye ilşiminin sonlandırıldığı sırada iş bu davaların derdest olduğu anlaşılmıştır. İş Mahkemelerinde davacılar tarafından açılan davalarda şirketin temsili ve verilecek kararın infazı yönünden terkin edilmiş şirketin yeniden tescili zorunludur. Derdest dava mevcut iken tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/1277 E.). Bu bağlamda, tasfiyeyi gerçek anlamda sonuçlandırmadan kapatan tasfiye memurunun aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesince kurulan hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02.12.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.