Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1718 E. 2021/1478 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1718
KARAR NO: 2021/1478
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2021
NUMARASI: 2021/132 E. – 2021/275 K.
DAVANIN KONUSU:Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı, dava dilekçesinde özetle; Tasfiye edilen … A.Ş’de 01.06.1987 tarihinde çalışmaya başladığını, iş yerinde 8 ay çalışmasına rağmen çalışılan döneme ilişkin primlerinin ödenmediğini, bunun üzerine davalı yanında çalıştığını ve prim ödemelerinin sigortalı hizmet olarak tespiti için İstanbul 36. İş Mahkemesinin 2017/259 Esas sayılı dosyası ile hizmet tespiti davası açtığını, mahkemece şirketin tasfiyesinin yapıldığı belirlenerek ihya davası için süre verildiğini ileri sürerek, hizmet tesbitinin yapılabilmesi için tasfiyesine karar verilen şirketin ihyasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tasfiye memuru … vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın 1987-1988 yıllarına dayandığını, şirketin aktif faaliyet halinde iken davacı tarafça alacağa ilişkin şirkete herhangi bir ihbar, ihtar veya ödeme emri gönderilmediğini, davacı tarafın TTK’nın 547.maddesi gereğince sınırlı sayılan bir sıfata haiz olduğunu ispatlayamadığını, taraf teşkili sağlanmadan ikame olunan haksız ve hukuka aykırı davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, 22.12.2016 tarihinde tasfiyesi kapatılan … Ltd. Şti.’nin ihyasının talep edilmesine rağmen davacının alacaklı olduğuna dair herhangi bir belge sunmadığını savunarak, davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Müdürlüğü vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin TTK’nın verdiği yetki çerçevesinde tasfiye işlemlerini yaptığını, tasfiye sürecindeki yetki ve sorumluluğun tasfiye memuruna ait olduğunu, tasfiye memurunun eksik yaptığı işlemlerin müvekkilince tespit edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı, davalı … vekilinin istinaf başvurusu üzerine dosya Dairemize gönderilmiş, yapılan inceleme sonucu davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiş, ancak ek tasfiyenin yapılması için tasfiye memuru görevlendirilmesi için HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya takrar ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. İlk derece mahkemesince yeniden yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin,21/01/2021 tarih, 2019/474 esas,2021/45 karar sayılı ilamı ile ‘mahkemece talep gibi isabetli şekilde yargılama konusu dosyayla sınırlı olmak üzere ek tasfiyeye karar verilmesine rağmen TTK’nın 547/2. maddesi gereğince ek tasfiyenin yapılması için tasfiye memuru görevlendirilerek bu hususun tescil edilmesine karar verilmesi gerekir. Belirlenen husus HMK’nın 355.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olup, istinaf incelemesi sırasında resen incelenmiştir. İlk derece mahkemesinin ek tasfiye için tasfiye memuru görevlendirmemiş olması yerinde görülmediğinden…HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına…’ şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Bozma sonrasında dosyanın Mahkememizin 2021/132 esasına kaydının yapıldığı, görülmüştür. Taraflara duruşma gününü bildirir tebligat çıkarılmış, kararın kaldırılmasına dair İstinaf kararı da gözetilerek, ihyasına karar verilen şirkete tasfiye memuru da atanmak suretiyle…” gerekçesiyle; İstanbul 36. İş mahkemesinin 2017/259 Esas sayılı dosyasının sonuçlandırılmasına münhasır olmak üzere, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne kayıtlı iken tasfiye sonucu sicil kaydı terkin edilmiş olan … A.Ş.’nin ihyasına, tasfiye memuru olarak …’nın atanmasına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafça açılan davanın, sicilden terkin edilen şirketin ihyası davası olduğu ve TTK’nın 547. maddesindeki düzenlemenin dikkate alındığında bu davanın davacılarının son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar olarak sınırladığı, dava konusu uyuşmazlığın 1987-1988 yıllarına dayandığını, şirketin faaliyet halinde iken davacı tarafça bu alacağa ilişkin şirkete herhangi bir ihbar, ihtar veya ödeme emri gönderilmemesi nedeniyle dava açma ehliyeti bulunmadığını, taraf teşkili sağlanmadan açılan davanın usulden reddi gerektiğini, davacının ihya davası için yeterli kanıt sunmadığını, davacının şirketten alacaklı olduğuna ilişkin delil sunulması gerektiğini, uzunca bir süre talep edilmeyen hakkın sonradan talep edilmesinin TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK 547. madde gereğince, tasfiye sonucu sicil kaydı terkin edilmiş olan şirketin ek tasfiye işlemleri için sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstanbul 36. İş Mahkemesinin 2017/259 Esas sayılı doyasında, davacı tarafından ihyası istenen şirket ile SGK aleyhine hizmet tespiti davası açıldığı, mahkemece, terkin edilen şirketin ihyası için davacıya süre verildiği, bu kapsamda eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Anonim Şirketi’nin 22.12.2013 tarihinde tasfiye sürecine girdiği, tasfiye kararının 28.02.2014 tarihinde ilan edildiği, davalının tasfiye memuru olduğu, tasfiye raporunun görüşülerek şirketin terkinine karar verildiği, tasfiye ve terkine ilişkin kararın 22.12.2016 tarihli sicil gazetesinde yayınlandığı, ihyası istenen bu şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin İstanbul ili Kağıthane ilçesi olduğu, buna göre mahkemenin 6102 sayılı TTK’nun 547/1.maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından tasfiye halindeki şirket aleyhine İstanbul 36. İş Mahkemesinin 2017/259 Esas sayılı dava dosyasında hizmet tespiti davası açıldığı, davacının taleplerin bu davada değerlendirilecek olması karşısında, derdest olan bu davada taraf teşkilinin sağlanarak yargılama yapılmasının sağlanması bakımından tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yarar bulunmaktadır. TTK’nun 547. maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde ilgililerin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemlerin sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin talebi yerinde görmesi halinde tasfiye memurları veya yeni bir veya birkaç tasfiye memuru atayarak tescil ve ilan ettirecektir. Davacının başka bir mahkemede hak sahibi olduğuna ilişkin iddiasının bu davada tartışılacak olması ve TTK’nın 547. maddesine göre dava açma konusunda aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmakla mahkemece şirketin ihyasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı tasfiye memuru vekilinin tüm istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup davalı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.02.12.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, karar kesindir.