Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1634 E. 2023/145 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1634
KARAR NO: 2023/145
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21.06.2021
NUMARASI: 2018/1228 E. – 2021/472 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı ile ile dava dışı … Lokantası-… arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesini davalının da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, sözleşmeye istinaden dava dışı şirkete kullandırılan krediden kaynaklanan borçların ödenmemesi üzerine asıl borçlu şirkete ve kefil davalıya İstanbul … Noterliği’nin 29.06.2018 tarihli, … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, dava dışı … Et Lokantası …’un hesabı kat edildikten hemen sonra İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/432 Esas sayılı dosyasından konkordato talep ettiğini, mahkeme tarafından 13.04.2018 tarihinden itibaren 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiğini, bu nedenle asıl borçlu hakkında takip başlatılması hukuken mümkün olmadığından, davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, takip tarihi itibariyle esasen borçlu şirketten … ve … numaralı taksitli ticari kredi borçlarından dolayı toplam 6.691.874,36 TL muaccel alacağı bulunduğunu, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası ile yürütülen icra takibine dayanak gösterilen kredi sözleşmelerinin asıl borçlusu … olduğunu, asıl borçlunun İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/432 Esas sayılı dosyası ile 13.09.2018 tarihinden itibaren geçerli olacak asıl borçlunun genel kredi sözleşmelerine ilişkin borcu henüz sübut bulamadığından bu sebeple uyuşmazlığa konu olayda iddia edildiğinin aksine müvekkili şirketin davacı bankadan mal kaçırma, gizleme, devretme vs gibi bir iş veya eylemi söz konusu olmadığını, henüz sübut bulmayan bir borç sebebiyle takibe konulan kredi sözleşmesine itiraz edilmesinde davacı bankadan mal kaçırma veya kötü niyet ile hareket kastı söz konusu olmadığını, ayrıca, dava dışı asıl borçlu hakkında 1 yıllık kesin konkordato mühleti alındığından dava dışı 3.kişi aleyhine takip yapılamadığını, yapılan takiplerin ise durdurulduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile somut olayda da uyuşmazlığa konu kredi sözleşmelerinin asıl borçlusunun borcunun sübut bulmadığının ortada olduğunu, bu yüzden İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/432 E. sayılı dosyasının huzurdaki davayla ilgili bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerektiğini, bu sebeple ilgili icra dosyasında borca, faize, faiz oranına ve borcun tüm fer’ilerine itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davacı banka ile dava dışı … Et Lokantası … arasında akdedilen ve davalının da kefil olarak imzaladığı Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine kefil aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemini konu alıp, uyuşmazlığın; kefil davalının takip edilip edilemeyeceği ve bu aşamada borçtan sorumlu tutulup tutlamayacağına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı ile dava dışı müşteri … Et Lokantası … arasında ilk limiti 500.000.-TL son limiti 11.000.000.00 TL ve son limit artışı tarihi 31.03.2017 olan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, krediye davalının müteselsil olarak kefil olduğu, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul … Noterliğinin 29.06.2018 tarih ve … yevmiye sayılı kat ihtarnamesinin asıl borçlu ve kefile tebliğ edildiği, ancak TTK.m.7/1 uyarınca yapılan değerlendirmede, davalı kefil bakımından temerrüt olgusunun kat ihtariyle değil, takiple birlikte gerçekleştiği, davalı kefilin kat ihtarından takip tarihine kadar sadece akdi faiz sorumluluğu bulunduğu, bu kapsamda alınan ve hükme elverişli bulunan15.03.2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre davalı borçlunun takibe itirazında kısmen haklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, ticari taksitli kredi (…) asıl alacağı olan 3.420.808,19-TL’ye takip tarihinden itibaren (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) yıllık %58 temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmak suretiyle 3.598.963,88-TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, ticari taksitli kredi (…) asıl alacağı olan 2.565.606,10-TL’ye takip tarihinden itibaren (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) yıllık %58 temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmak suretiyle 2.699.222,87 TL. Üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, likit olan 5.986.414,29.-TL asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla; …” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, ticari taksitli kredi (…) asıl alacağı olan 3.420.808,19-TL’ye takip tarihinden itibaren (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) yıllık %58 temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmak suretiyle 3.598.963,88-TL üzerinden takibin devamına, ticari taksitli kredi (…) asıl alacağı olan 2.565.606,10-TL’ye takip tarihinden itibaren (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) yıllık %58 temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmak suretiyle 2.699.222,87 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 5.986.414,29 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece, 15.03.2021 tarihli bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmelere yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, taraflar (veya bir taraf) iki haftalık süre içinde bilirkişi raporuna itiraz etmiş ise hakimin bilirkişiden ek rapor istemesinin zorunlu olduğunu, gerekçeli kararda da mahkemenin sadece ve sadece bilirkişi raporunun rakamsal değerlendirmesine atıfta bulunduğunu, diğer hususlarda hiç bir açıklama yapmadığını, söz konusu ek raporun maddi hatalar ve hesaplama hataları ile dolu olduğunu, rapordaki maddi hataların içeriğine ilişkin olarak 29.03.2021 tarihli itiraz ve beyan dilekçesi sunduklarını, buna göre; kefil olan davalıya 29.06.2018 tarihli, … yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtarnamenin 03.07.2018 tarihinde borçlu firma ve kefillerine tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, böylelikle, imzalanan sözleşme uyarınca borçlu firmaya kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine sözkonusu kredi hesabının muaccel hale geldiğini, bu nedenle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 14.08.2018 tarihinde takip açılarak ödeme emri tebliğe gönderildiğini, bu anlamda, ek bilirkişi raporunda, bilirkişinin “Davalı kefil yönünden temerrüdün ödeme emrinin gönderilmesine kadar oluşmadığı anlaşılmıştır.” şeklindeki tespitini kabul etmediklerini, çünkü ihtarnamenin borçlu ve davalı kefiline 03.07.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, borcunu kefilin temerrüt halinin oluştuğunu, dolayısıyla kat ihtarnamesinin tebliğinden ödeme emri gönderilmesi tarihine kadar da bilirkişinin müvekkili alacağı için akdi faiz hesaplaması gerektiğini, ek bilirkişi raporunda, müvekkilinin asıl alacak tutarının … numaralı taksitli ticari kredi için 3.420.808,19 TL, … numaralı taksitli ticari kredi için 2.565.606,10 TL olarak belirlendiğini, ancak kredilerin kat tarihi itibariyle asıl alacak tutarının bahse konu kredilerin anapara tutarlarına kredilerin takip hesaplarına aktarılma tarihine kadar tahsili gerekirken tahsil edilemeyen tahakkuk etmeyen faiz/gecikme faizi ve BSMV’sinin ilavesi suretiyle bulunacak tutar olması gerektiğini, bu çerçevede kredilerin kat tarihi olan 27.06.2018 tarihi itibariyle asıl alacak tutarının ;… numaralı kredi için 3.531.689,37 TL [3.422.860,68 TL anapara, 105.601,12 TL tahakkuk etmeyen faiz, 3.227,57 TL tahakkuk etmeyen faizin BSMV’si], … numaralı kredi için 2.648.766,99 TL [2.567.145,46 TL anapara, 79.200,85 TL tahakkuk etmeyen faiz, 2.420,68 TL tahakkuk etmeyen faizin BSMV’si olarak dikkate alınması ve 27.06.2018 tarihinden itibaren söz konusu asıl alacak tutarları üzerinden faiz hesaplamalarının yapılması gerektiğini, raporda toplam alacak tutarının bu şekilde eksik hesaplandığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın davalı müteselsil kefilden tahsili amacıyla başlatılan icra takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya içeriğinde bulunan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı (takip alacaklısı) tarafından davalı ile asıl borçlu aleyhine aleyhine 14.08.2018 tarihinde; … numaralı taksitli ticari krediden; 3.531.689,37 TL asıl alacak, 278.322,72 TL işlemiş temerrüt faizi (%58 – 27.06.2018-14.08.2018) 13.916,14 TL ( BSMV), toplamı 3.823.928,23 TL … numaralı taksitli ticari krediden ; 2.648.766,99 TL asıl alacak, 208.742,04 TL işlemiş temerrüt faizi (%58 – 27.06.2018-14.08.2018) 10.437,10 TL ( BSMV), toplamı 2.867.946,13 TL olmak üzere toplam 6.691.874,36 TL alacağın faizi ile tahsili için ilâmsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya (borçluya) 16.08.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı (borçlu) vekilince borca itiraz edildiği, itirazın süresinde yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının da 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı banka ile dava dışı … Market-… arasında 31.03.2017 tarihinde düzenlenen genel kredi sözleşmesi kapsamında davacı tarafından 11.000.000,00 TL nakdi veya gayri nakdi kredi limiti tahsis edildiği, davalı şirketin bu sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşme kapsamında dava dışı borçluya … nolu, 4.000.000 TL ve … nolu, 3.000.000 TL bedelli ve 60 aylık vadeli iki adet ticari taksitli kredi kullandırıldığı, kredi borcunun süresinde ödenmemesi üzerine davacı tarafça, İstanbul … Noterliğinin 29.06.2018 tarihli, … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiği, kat ihtarının asıl borçluya ve davalı kefile 03.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı ve dava dışı borçlu tarafından gönderilen Bakırköy … Noterliğinin 04.07.2018 tarihli ve … sayılı ihtarnamesi ile kat ihtarına itiraz edildiği anlaşılmıştır. Kat ihtarına rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından davalı kefil aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile toplam 6.691.874,36 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlu tarafından takibe yönelik itiraz üzerine süresi içinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı görülmektedir. Kök raporda bilirkişi; 12.04.2018 ile 10.07.2018 tarihleri arasında akdi faiz hesaplamış, bunu ana paraya eklemiş, 10.07.2018 tarihi ile takip tarihi (14.08.2018) arasında da temerrüt faizi hesaplamış, buna göre toplam alacağı 6.566.594,52 TL olarak hesaplamıştır. Davacı vekili bu rapora itirazlarının olmadığını belirtmiştir. Davalının rapora itiraz etmesi üzerine, mahkemece, TTK’nın 7/1.maddesi dikkate alınarak hesap yapılması için bilirkişiden 15.03.2021 tarihli bilirkişi ek rapor alınmıştır. Ek raporda bilirkişi; davalı kefil için temerrüt olgusunun takiple birlikte gerçekleştiği, davalı kefilin kat ihtarından takip tarihine kadar sadece akdi faiz sorumluluğu bulunduğu, bu kapsamda yapılan hesaplamada toplam alacağın 6.298.186,75 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkemece de aynı gerekçeyle ek rapor uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek sözleşmede belirtilen adrese tebligat yapılmış olması borçlunun temerrütü için yeterli olup, kefilin temerrütü için kat ihtarının tebliği gerekir. Mahkemece gerekçede yer verilen TTK’nın 7/1 maddesi uyarınca da, müteselsilen sorumlu olan kefile taahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez. Ancak dosya kapsamına göre, davacı tarafından düzenlenen kat ihtarı asıl borçlu ile davalı kefile 03.07.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, 7 günlük ödeme süresi verilmiş, davalı kefil ve asıl borçlu tarafından Bakırköy … Noterliğinin 04.07.2018 tarihli ve … sayılı cevabi ihtarnamesi ile itiraz edilmiştir. Bu durumda somut olayda, davalı kefile kat ihtarı 03.07.2018’de tebliğ edildiğinden TTK’nın 7/1 maddesinin uygulanmasına gerek bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece, davalı kefil için temerrüt olgusunun takiple birlikte gerçekleştiği, davalı kefilin kat ihtarından takip tarihine kadar sadece akdi faiz sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle davacının takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faiz talebinin reddine karar verilmesi usul yasaya aykırı olmuş ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir. İlk derece mahkemesince, asıl alacak tutarları üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Bu yöne ilişkin bir istinaf nedeni bulunmamaktadır. Açıklanan bu gerekçelerle, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kabulü ile, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davacı tarafından itiraz edilmeyen, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi kök raporundaki hesaplamalar doğrultusunda Dairemizce davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353.1.b.2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin; a- … numaralı ticari taksitli krediden doğan 3.420.808,19 TL asıl alacak, 121.780,77 TL akdi faiz, 199.762,66 TL temerrüt faizi, 9.988,13 TL BSMV olmak üzere toplam 3.752.339,75 TL toplam alacağın, asıl alacağa %58 temerrüt faizi, faizin % 5 gider vergisi yürütülmek suretiyle, b- … numaralı ticari taksitli krediden doğan 2.565.606,10 TL asıl alacak, 91.335,58 TL akdi faiz, 149.821,99 TL temerrüt faizi, 7.491,10 TL BSMV olmak üzere toplam 2.814.254,77 TL toplam alacağın, asıl alacağa %58 temerrüt faizi, faizin % 5 gider vergisi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle, İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarlarının %20 oranına tekabül eden 1.197.282,85 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 448.564,07 TL harçtan, dava açılırken peşin alınan 80.821,12 TL’nin ve icra dosyasına yatırılmış olup dava harçlarına mahsup edilmiş olan 33.459,37 TL’nin mahsubu ile bakiye 334.283,58 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydedilmesine, 4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 80.862,22 TL ile icra dosyasından dava harçlarına mahsubu yapılan 33.459,37 TL olmak üzere toplam 114.280,49 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacının harcadığı bilirkişi ücreti 800,00 TL, tebligat gideri 201,13 TL olmak üzere toplam 1001,13 TL yargılama giderinin, davdaki haklılık oranlarına göre belirlenen 982,38 TL’lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 303.665,95 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 19.791,88 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9- Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,10-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, b-Davacı tarafından harcanan 162,10 TL başvuru harcı gideri ile ayrıntısı UYAP’ta kayıtlı 81,10 TL posta gideri olmak üzere toplam 243,20 TL kanun yolu giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 11-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,12-Karar kesinleştikten sonra dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353.1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 03.02.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.