Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1576 E. 2021/1463 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1576
KARAR NO: 2021/1463
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2021
NUMARASI: 2021/561 E. – 2021/707 K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Zayi belgesi verilmesi talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle talebin reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari defterlerinden, Bakırköy … Noterliğinden 05.11.2013 tarih ve … yevmiye numarası ile onaylı yönetim kurulu karar defterinin, şirket evraklarının taşınması sırasında kaybolduğunu ve tüm aramalara rağmen bulunamadığını, 01.07.2021 tarihinde defterin kaybolduğuna ilişkin olarak Yenibosna Vergi Dairesine başvuruda bulunulduğunu ileri sürerek, bahse konu karar defteri için zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı, TTK. 64. madde uyarınca tacirin tutmakla yükümlü olduğu defterlerden olan Bakırköy … Noterliğinin 05.11.2013 tarih ve … yevmiye numarası ile onaylı yönetim kurulu karar defterinin şirketin taşınması esnasında kaybolduğundan bahisle, söz konusu deftere ilişkin olarak zayi kararı verilmesini talep etmiştir.Dosyanın incelenmesinde; defterin kaybolduğunun 01.07.2021 tarihinde Yenibosna Vergi Dairesine bildirildiği; davanın açılma tarihinin 06.07.2021 olduğu, dolayısıyla davanın zıyanın öğrenildiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. TTK’nun 82.maddesinin 7. fıkrası, tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zıyaa uğraması gibi sınırlı sayıdaki durumda talep edene zayi belgesi verilebileceğini düzenlemiştir. Dosyadan, davacının yönetim kurulu karar defterini taşınma sırasında kaybettiğini ileri sürdüğü, dolayısıyla defterin ilgili maddede sayılan yangın, su baskını gibi bir afet ya da hırsızlık olayı nedeniyle zayi olmadığı, ayrıca davacının basiretli bir tacir olarak saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgeleri özenle muhafaza etmek ve korumak için gerekli tedbirleri almakla sorumlu olduğu, taşınırken defterin kaybolmasının davacının gerekli özen ve dikkati göstermemesi sonucunda gerçekleştiği hususları birlikte değerlendirildiğinde zayi belgesi verilmesi talebinin reddine…” gerekçesiyle, talebin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin tasdikli yönetim kurulu karar defterinin, şirket evraklarının taşınması sırasında kaybolduğunu ve bulunamadığını, ilk derece mahkemesince defterin afet gibi bir sebeple kaybolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, ancak defterin hırsızlık gibi bir sebeple kaybolup kaybolmadığının bilinmediğini, müvekkilinin kesin olarak hırsızlık olduğunu bilmemesi nedeniyle kimseyi suçlamak istemediğini, ancak bu durumun art niyetli kimselerin şirkete zarar vermek maksadıyla defteri almış olabileceği ihtimalini de ortadan kaldırmadığını, defterin hırsızlık sonucu çalınmasının muhtemel olduğunu, ancak müvekkilinin elinde somut bir delil olmadığından şüphelendiği kimse bulunmadığını, defterin zayi olması nedeniyle karar alınmaması nedeniyle şirketin atıl hale geldiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve talebin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin bir çekişmesiz yargı işidir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacının talebi, TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca açılmış bir zayi belgesi verilmesi talebi olup anılan yasal düzenlemede, yasada düzenlenen ve benzeri nedenlerle zayi olan defterlerin zayi olması halinde zayi belgesi verilebileceği düzenlenmiştir. Mahkemece, davanın süresinde açıldığı kabul edilmiş, ancak taşıma sırasında zayi olan defterin yasada sayılan nedenlerle zayi olmadığı ve davacının ticari defterlerini korumak için gerekli önlemleri almadığı kabul edilerek karar verilmiştir. Ancak ilk derece mahkemesinin bu sonuca nasıl vardığı anlaşılamamaktadır. Dava, basit usule tabi olmakla, HMK’nın 320/1. maddesi uyarınca duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün ise de bunun için hukuki dinlenilme hakkının tam olarak sağlanmış olması ve müphem noktaların açıklığa kavuşmuş olması gerekir. Zayi belgesi verilmesi talebi, çekişmesiz yargı işi olup HMK’nın 385/2. maddesi uyarınca resen araştırma ilkesine tabidir. Mahkemenin resen araştırma yapması gerektiği hususu TTK’nın 82/7. maddesinde de açıkça belirtilmiştir. HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkı, açıklama ve ispat hakkını ve mahkemenin bu açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve karaların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini de kapsar. Davacıya taleplerini açıklama fırsatı verilmeden sonuca gidilmesi, hukuki dinlenilme hakkını ihlal eder niteliktedir. Mahkemece yapılması gereken, davacının duruşmaya çağrılarak defterin zayi oluş şekli ile ilgili açıklama ve delillerinin sorulması, yasa maddesinde zayi hallerinin sınırlı olarak sayılmadığı gözetilerek dosyaya sunulan tüm deliller değerlendirilmek ve resen araştırma ilkesi doğrultusunda gerekli eksik belge ve deliller toplandıktan sonra talebin esası hakkında bir karar vermekten ibarettir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, esasa dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harçlarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 02.12.2021
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.