Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1461 E. 2021/1060 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1461
KARAR NO : 2021/1060
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2021/308 D.İş – 2021/311 Karar
KARAR TARİHİ: 07/07/2021
DAVA : İhtiyati Haciz
İlk derece mahkemesinden talep edilen ihtiyati hacizin kabulüne karar verildiği, ihtiyati hacze itiraz edildiği, ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; … Diyarbakır şubesine ait, 31/03/2021 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli çeke dayanarak 25.000,00 TL alacağın temini için İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesince 02.06.2021 tarihli kararla; ihtiyati haciz isteminin kabulü ile 25.000,00 TL alacağın temini bakımından İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İİK hükümleri kapsamında ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu, itiraz dilekçesinde özetle; öncelikle yetkisizlik itirazında bulunmuş ve davaya konu çekin düzenleme yerinin Ankara olması, müvekkilinin adresinin de Ankara olması ve muhatap bankanın şubesinin ise Diyarbakır’da olması nedeniyle Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiştir. İhtiyati haciz kararının esasına ilişkin olarak da davaya konu çek hakkında ödemeden men yasağı bulunduğunu, çekin karşılığı bulunduğu halde muhatap banka tarafından çekin bedelinin ödenmediğini, çek üzerinde cirosu bulunan …’un imzasının ise sahte olduğunu, bu nedenle de ciro zincirinin kopuk olduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 07/07/2021 tarihli kararla,”…İtiraz edenin birinci talebi ihtiyati haciz kararının yetki yönünden kaldırılması istemine ilişkindir. 2004 sayılı İİK m. 258’de ihtiyati hacze aynı yasa m. 50’ye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği belirtilmiş, aynı yasanın 50’inci maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi konusunda 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine yollamada bulunulmuştur. Bu durumda çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yeri çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Ancak muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanır ve 6100 sayılı HMK m. 10’a göre ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK m. 89’da belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelir. Bu nedenle yetkisizlik itirazının reddine karar verilmiştir.
İtiraz edenin ikinci itirazı ise çek üzerinden cirosu bulunan …’un imzasının sahte olduğu ve bu nedenle de ciro zincirinin kopuk olduğu itirazıdır. Dava dışı ciranta …’un böyle bir itirazı bulunmadığı gibi itiraz eden borçlunun da dava dışı ciranta adına sahtelik definde bulunma hakkı bulunmamaktadır. Dava dışı ciranta …’un imzasının sahte olduğunun tespiti durumunda bu durumun kıymetli evrak hukukunda imzaların bağımsızlığı ilkesine göre itiraz eden borçlunun imzasının geçerliliğine bir etkisi olmayacaktır. Bunun dışında kalan konular ise tamamen yargılamayı gerektirdiği…” gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle;
İhtiyati haciz kararına konu olan çekin karşılıksız olmadığını, İstanbul Mahkemelerinin karara konu çek hakkında ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olmadığını,
Mahkemenin 07.07.2021 tarihli kararında da belirtildiği üzere 2004 sayılı İİK m. 258’de ihtiyati hacze aynı Yasa m. 50’ye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceğinin belirtildiğini, aynı Yasa’nın 50’inci maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesi konusunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine yollamada bulunulduğunu, bu durumda çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceğini, itiraza konu ihtiyati haciz kararının ise İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilmiş olup kararın dayanağı olan çekin keşide yeri Ankara olduğu gibi keşideci müvekkilinin ikamet adresinin de Ankara olduğunu, muhatap bankanın ise Diyarbakır’da bulunduğunu, bu halde ihtiyati haciz kararı vermeye Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenli ilk derece mahkemesinin itirazın reddine dair kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemişir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Alacaklı yanca, istinaf başvurusunda bulunan borçlunun keşidecisi olduğu çeke dayalı ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece teminat karşılığı verilen ihtiyati haciz kararına borçlu keşideci vekilince yöneltilen itirazın yazılı gerekçe ile reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karar karşı, sadece keşideci … Mühendislik….A.Ş. vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İhtiyati hacizde hangi mahkemenin yetkili olduğunun İİK’nın 258. maddesinin göndermesiyle aynı Kanun’un 50. maddesi gereğince belirlenmesi gerekir. İİK’nın 50. maddesi uyarınca, yetkili mahkeme, HMK’da mahkemelerin yetkisini düzenleyen kurallara göre belirlenir. Buna göre, davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki genel yetkili mahkemeden, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yeri mahkemesinden, çeke dayalı olarak çekin keşide ve ödeme yerindeki mahkemeden, ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir.Talep konusu çekin bankaya ibrazı ile borcun götürülecek borç niteliğine dönüşmesinden dolayı TBK’nın 89/1. maddesi uyarınca alacaklının kendi ikametgahı maddesinde ve HMK’nın 6. maddesi uyarınca da borçlunun ikametgahı mahkemesinde talepte bulunulabileceği, alacaklının ikametgahı itibariyle, İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetki sınırları içerisinde kaldığının anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince yetki yönünden itirazın reddi kararı isabetli olup, aksi yöndeki borçlu vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. İstinaf eden borçlu vekilince talebe dayanak çekdeki keşideci imzasına itiraz edilmemiştir. Ancak, keşideci tarafından çekin lehtar … adına keşide edilerek verildiği, çekin lehtar tarafından zayi edildiği, bu konuda lehtar tarafından açılan zayi davasında ödeme yasağı kararı verildiğini, buna göre ciro silsilesinde kopukluk olduğunun anlaşılacağını, dolayısıyla çekten ötürü alacaklının yasal hamil sayılamayacağını, alacaklının iktisabında kötü niyetli olduğu belirtilerek ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir.Borçlunun, kendisinden sonraki lahdarın imzası ve borcun esasına yönelik itirazları, İİK’nın 265. maddesindeki sınırlı itiraz sebepleri kapsamında olmayıp, ihtiyati hacze itiraz aşamasında incelenemez. Ödemeden men kararı alınmış olması ise ihtiyati haciz kararı verilmesine engel değildir. Alacaklının kambiyo senedindeki hakkı birbirini takip eden ve şeklen kopukluk bulunmayan cirodan anlaşılması nedeniyle verilen karar yerindedir. İlk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri maddesi uyarınca reddine,
2-İtiraz eden tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-İtiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 09.09.2021
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.f ve İİK 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.