Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1434 E. 2021/1063 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1434
KARAR NO : 2021/1063
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01.07.2021 tarihli ara karar
NUMARASI : 2021/24
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası içinde istenen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haczin reddi kararına karşı, davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının dava dışı …. AŞ ile yaptığı, 05.12.2018 tarihli sözleşmenin 2/g maddesine göre, müvekkili şirkete … nolu parseldeki arsa üzerine 9 ay süreli 2.dereceden 200.000 USD’lik ipotek tesis edildiğini, sözleşmenin 2/g maddesine göre, 200.000 USD’nin ödenmesi veya ödenmemesi halinde icra takibine başlatılmasının, sözleşmenin 1.maddesinde geçen 3,5,6 nolu dairelerin CCS veya üçüncü bir şahısa satış yoluyla geçmesi şartına bağlandığını, bu şartların tapu ipotek sözleşmesinde ve resmi senetle de belirtildiğini, sözleşmede bahsi geçen daireler üzerinde alacaklısı davalı şirket olan İstanbul 10 İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında hacizler bulunduğunu, satış işleminin akabinde İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesinde ihalenin feshi davalarının açıldığını, bu nedenle sözleşmenin 2.maddesindeki dairelerin tamamının tapusunun davalıya yada üçüncü kişiye intikal etmesi şartının henüz gerçekleşmediğini, ipotek alacağının şarta bağlı olduğunu ve bu şartın gerçekleşmediğinden muaccel hale gelmediğini, şartın gerçekleşmesi beklenirken tapu maliklerinin süreli ipoteği 7181 sayılı Kanunun 19.maddesi gereğince terkin ettirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin İstanbul 18 İcra Müdürlüğünün… esas nolu dosyası ile ilamsız takip başlatttığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptaline, daha önce …parseldeki taşınmazın üçüncü kişileri devrinin önlenmesine ilişkin verilen kararın hükmün kesinlemesine kadar devamına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın gerçeklere ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin kendisine ait taşınmazların satışından elde ettiği gelirle İstanbul’da yatırım yapma arayışı içerisinde girdiğini, bu sırada dava dışı …A.Ş. (eski unvanı …Sanayi A.Ş.) ve yetkilisiyle tanıştığını, dava dışı şirkete ait Beşiktaş İlçesi ..parselde mevcut 12 bağımsız bölümün satışı konusunda anlaşıldığını, dava dışı şirketin bu bağımsız bölümlerden 3, 5 ve 6 numaralı olanlar hariç diğer bağımsız bölümleri müvekkiline devir ettiğini, bu bağımsız bölümlerin üzerinde çeşitli mahkemelerce konulan ihtiyati tedbir yahut ihtiyati hacizler bulunduğu için bu satışı yapılamadığını, bunun üzerine müvekkili ile dava dışı …A.Ş. arasında 05.12.2018 tarihli sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşme uyarınca müvekkili şirketin anılan taşınmazların üzerindeki şerhlerin kaldırılması için taşınmazlardaki tedbir/ hacizlerin lehdarı üçüncü şahıslarla görüşüp anlaşarak gerekli ödemeleri yapacağı ve taşınmazlar üzerindeki şerhlerin kaldırılarak dava dışı şirket adına ibraname alınarak, dava dışı şirketin ise anılan taşınmazlar hakkında devam eden davalara dair temyiz taleplerinden feragat edeceği ve tedbirlerin kaldırılması için mahkemelere başvuracağı, sonrasında taşınmazların müvekkiline devrinin sağlanacağının kararlaştırıldığını, bu şekilde müvekkilinin bu taşınmazların satışı için dava dışı şirkete bir ödemede bulunmayarak, taşınmazların üzerindeki şerhlerin kaldırılması için üçüncü kişilerle anlaşarak taşınmazların dava dışı şirket veya üçüncü kişiler tarafından müvekkili adına tescilinin sağlanacağını, taşınmazlar üzerinde müvekkili lehine ipotek bulunduğundan ipoteğin paraya çevrilmesi için İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, tarafların bu takibin ancak anılan taşınmazların müvekkile devrinin sağlanması amacıyla kullanılabileceği ve taşınmazların cebri icra yoluyla satışı yapıldıktan sonra müvekkili şirketin anılan taşınmazlar konusunda dava dışı şirketten başkaca hiçbir hak ve alacak talebinde bulunmayacağı hususunda anlaştıklarını, dava dışı şirket yetkilisinin 05.12.2018 tarihli sözleşmenin 2-g maddesiyle, anılan taşınmazların cebri icra yoluyla satılması neticesinde müvekkil şirkete devredilmesi yahut üçüncü şahıslara devredilmesi ve satış bedelinin müvekkilce alınması sonrasında kendisine anılan taşınmazlara dair bir bedel ödenmemesi ihtimaline binaen kendini garanti altına almak için, şirketi borç batağında bulunduğundan göstereceği üçüncü kişi lehine, ipotek tesis edilmesini istediğini, 3, 5 ve 6 numaralı bağımsız bölümlerin devrinin 9 ay gibi bir sürede tamamlanacağını öngörülmesi nedeniyle poteğin 9 ay süreyle konulması konusunda tarafların anlaştıklarını, 05.12.2018 tarihli sözleşmenin 2/g maddesinin 2. fıkrasında belirtilen şartlar gerçekleştikten sonra müvekkil ve dava dışı … AŞ arasında,…numaralı bağımsız bölümler hususunda bir borç alacak ilişkisi kalmayacağı ve tarafların birbirlerini ibra etmiş sayılacakları konusunda tarafların mutabakata vardıklarını, bu nedenle taşınmazlar üzerine 200.000 USD bedelli ve 9 ay süreli ipoteği tesis edildiğini, dava konusu ipoteğin tesis edilmesinin tek nedeninin, sözleşmeye konu 3, 5 ve 6 numaralı taşınmazlar konusunda … A.Ş.’nin kendisini koruma altına almak maksadıyla teminat talebinde bulunması olduğunu, ipoteğin müvekkili ile dava dışı …A.Ş. arasındaki sözleşmeye konu 3, 5 ve 6 numaralı taşınmazlara dair borç alacak ilişkisine istinaden verildiğini, müvekkilinin davacı ile bu ipotek dışında hiç bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, kaldı ki ipotek konusu alacağın talep edilmesi yahut ipoteğin icra takibine konu edilmesi için, 05.12.2018 tarihli sözleşmenin 2/g maddesinin 1.fıkrasındaki şartların yerine getirilmesi gerektiğini, şartların yerine getirilmemesine rağmen alacak talebinde bulunmasının da hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin yetkilisinin dava dışı şirketin mali müşaviri olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.İlk derece mahkemesinin 20.05.2021 tarihli ara kararıyla İstanbul 10. Asliye Ticaret mahkemesinin 2020/630 Değişik iş sayılı dosyasıyla… nolu parsele konulan ihtiyati tedbirin, taşınmazın dava konusu olmaması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiştir.Davacı vekili 25.06.2021 tarihli ihtiyati haciz talep dilekçesiyle, dava dilekçesindeki beyanlar aynen tekrar edilerek, 3 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının sözleşmeye uygun şekilde devir alındığını, 6 nolu bağımsız bölüm için açılan ihalenin feshi davasının sonuçlandığını ancak dosyanın henüz kesinleşmediğini, ancak davacının kötü niyetli olarak ibra belgesi almaması nedeniyle müvekkilinin haklarının sürüncemede kaldığını, üçüncü kişi yararına yapılan sözleşmedeki müvekkilinin haklarının davalının keyfi tutumları nedeniyle zarara uğradığını, 05.12.2018 tarihli sözleşmenin 2/g maddesindeki üç bağımsız bölümden ikisinin sorununu sözleşmeye uygun şekilde çözüldüğünü, diğerinin ise davalının keyfi tutumu nedeniyle sürüncemede bırakıldığını, bu nedenle bu daire yönünden de müvekkilinin alacağının kesinleştiğinin kabulü gerektiğini davalının bu tür eylemleri ile taşınmazları kaçıracağı izlenimi uyandırdığını, taşınma ve diğer hak ve alacaklar üzerine borca yeter miktarda ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 01.07.2021 tarihli kararında; ” …Dava tarihinden önce davacı tarafın talebi üzerine İstanbul 10. Asliye Ticaret mahkemesince 2020/630 D.iş Esas 2020/634 D.iş Karar nolu ilamı ile, daha önce üzerinde ipotek bulunan taşınmazdaki ipotek kaydının ipotek süresinin dolması nedeniyle tapu maliki tarafından terkin ettirilmesi nedeniyle taşınmazın tapu kaydının devrinin önlenmesi bakımından tedbir konulduğu, davalı tarafça tedbire itiraz edilmesi üzerine mahkememizce 20/05/2021 tarihli ek karar ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir. Yargılamanın devamı sırasında bu defa davacı vekili 25/06/2021 tarihli dilekçesinde İstanbul Gümüşsuyu… nolu parseldeki gayrimenkulün tapu kaydının teminat karşılığı ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İhtiyati haciz İİK’nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, ihtiyati hacze karar verebilmek için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekmektedir. Mevcut delil durumu itibariyle henüz yaklaşık ispat koşulu oluşmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine, karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
İlk derece mahkemesince, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle talebin reddine karar verildiğini ancak ihtiyati haciz talebine ilişkin 24.06.2021 tarihli dilekçe ve tüm dosya kapsamından, müvekkili yararına yapılan sözleşme kapsamında alacak hakkının tüm vasıflarının varlığı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli koşulların oluştuğunu, davalının kötü niyetli olarak ipoteği fek etmesi ve diğer eylemleri ile mal kaçırma hazırlığında bulunduğunun açık olduğunu, kanun ve hakkaniyete aykırı şekilde davacının açıkça mağduriyetine sebebiyet verecek nitelikte karar verildiğini, davalı ile dava dışı …San. A.Ş. arasında düzenlenen 05.12.2018 tarihli sözleşmenin üçüncü şahıs lehine yapılan sözleşme olduğunu, sözleşmeyle davacı şirketin alacağının teminatı olarak…parselde davacı lehine 200.000 USD bedelli 9 ay süreli ipotek tesis edildiğini, sözleşmenin kısa sürede yerine getirileceği inancıyla süreli yapıldığını ancak ipoteğin davalı tarafça taraf kötü niyetli olarak 01.01.200 tarihinde yürürlüğe giren TMK’nın 883. maddesindeki değişiklik gerekçe gösterilerek fek edildiğini, ilişkinin temelinin 05.12.2018 tarihli üçüncü şahıs lehine yapılan sözleşme olduğunu, sözleşmeyle …parselde mevcut bulunan 3, 5 ve 6 numaralı dairelerle ile ilgili İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinin 2014/1468 esas, 3. Tüketici Mahkemesinin 2013/1500 esas, 1. Tüketici Mahkemesinin 2013/1328 esas sayılı dava dosyalarında hak talebinde bulunan şahısların tüm haklarının … A.Ş. adına… A.Ş. tarafından ödenerek bu şahıslardan ibraname alınması suretiyle ve … A.Ş.’nin bu davalar ile ilgili tüm itiraz, talep , temyiz gibi haklarından vazgeçmek suretiyle işbu dairelerin haricen veya davalı … A.Ş.’nin İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün …E. takip sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle, …A.Ş. adına veya belirlediği şahıs adına geçmesi sonrasında 200.000 USD.’nin … A.Ş.’nin göstereceği şahsa ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin teminatı niteliğindeki ipotek belgesi ile tereddüde yer vermeyecek şekilde üçüncü şahıs olan davacı yararına yapılan sözleşmenin mevcudiyeti ile alacak hakkının doğduğunu, sözleşme kapsamında iki adet dairenin ibranamesinin alınarak devrinin yapıldığını, diğer dairenin ise davalının kötü niyetli davranışlarıyla gerekli işlemleri yapılmaması nedeniyle müvekkilinin alacağının tam olarak doğduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin reddi kararının kaldırılarak , ihtiyati haczin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Talep, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati hacze ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu ara kararına karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda, davalı ile dava dışı … Yapı Turizm AŞ arasında düzenlenen 05.12.2018 tarihli sözleşmenin incelenmesinde, dava dışı şirkete ait …parselde bulunan 3,5,6 nolu bağımsız bölümler üzerindeki ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı bulunan davalardan feragat edileceği, kayıtların kaldırılması için satıcının gerekli işlemleri yapacağı, 2/a-b maddelerinde düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın düzenlendiği sözleşmenin 2/g maddesinde ise , “…göstereceği bir şahıs veya şirkete .. ada .. parseldeki arsa üzerinde net 200.000 USD’lik 9 ay süreli ikinci dereceden ipotek verecektir. Ancak bu ipotek yukarıda birinci maddede belirtilen 3,5 ve 6 numaralı dairelerin tümü tapuda ..AŞ’ye veya üçüncü bir şahsa satış yoluyla veya başka bir yolla geçmeden icraya konulamaz. İş bu ipoteğin ödenmesi 2/ a maddesinde bahsi geçen 3,5,6 nolu darilerle ilgili ibranemelerin … adına alınması, … parseldeki …bank kredisinin … tarafından ödenmesi ve ipoteğin kaldırılması, 3,5,6 nolu dairelerin mülkiyetlerinin …veya üçüncü şahıslara geçtikten sonra ve yine iş bu sözleşmenin diğer hükümlerinin taraflarca yerine getirilmesini müteakip, iş bu sözleşmenin taraflarının birbirlerinden herhangi bir alacağı kalmayacak olup, bu halde taraflar bu tarihe kadar olan tüm alacak verecek ilişkisine dönük olarak birbirini ibra etmiş sayılacaktır. ” sözleşmenin 3/c maddesinde 3 bağımsız bölüm üzerinde bulunan geçici hukuki koruma ve ipotek dava ve takiplerinin ne şekilde işlem göreceği ibranamelerin ne şekilde alınacağı düzenlenmiştir.Sözleşmeden sonra 21.12.2018 tarihinde tapu sicil müdürlüğünde düzenlenen ipotek resmi senedinin incelenmesinde, taşınmaz üzerinde birinci derecede …bank AŞ’nin ipoteğinin bulunduğu, davalı şirket adına kayıtlı olduğu belirlendikten sonra …7 parseldeki 3,5,6 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının … AŞ veya üçüncü bir şahsa, kişiye, şirkete geçtiği takdirde ödeme yapılacağı bu bağımsız bölümlerin satışı gerçekleşmeden ipoteğin icraya konulamayacağı, ipotek bedelinin ödeme tarihinde 200.000 USD olarak ödeneceği belirtilerek 9 ay süreli ikinci dereceden ipotek koyulduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, davalı ile dava dışı şirket arasındaki… parseldeki bağımsız bölümlerin satış ve ödeme esaslarına ilişkin 05.12.2018 tarihli sözleşme bulunduğu, bu sözleşmenin 2/g maddesi kapsamında davalıya ait… parseldeki arsa üzerine 3,5,6 numaralı bağımsız bölümlerin satışına ilişkin hükümlerinin teminatı olarak davacı lehine ipotek konduğu, sözleşmenin niteliği itibariyle üçüncü kişi yararına sözleşme olduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki beyanlar ve istinaf dilekçesinden 3 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin sözleşmede belirtilen şekilde ibranamelerinin alınarak devir edildiği, 6 nolu daireye ise henüz 2/g-1 maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşmediği, süresi sona eren ipoteğin fek edildiği anlaşılmıştır. Sözleşmedeki koşulların yerine getirilip getirilmediği, getirilmemiş ise kimin kusurlu olduğu, davacı iddiası ve davalı savunmasına göre ipotek akit tablosundaki beyanın kayıtsız şartsız borç ikrarı içerip içermediği ve bu kapsamda davacının alacağının bulunup bulunmadığının esaslı yargılamayı gerektirmesi nedeniyle, dosyanın bulunduğu aşama itibariyle alacağın varlığı ve miktarının yaklaşık olarak ispat edildiğinden İİK’nın 258/1.maddesindeki koşulun gerçekleştiğinden söz edilemez. Yargılamanın ilerleyen aşamasında değişen delil durumuna göre, yargılamanın her aşamasında ihtiyati haciz talebinin yeniden değerlendirileceği açık olup, ilk derece mahkemesinin red kararında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 258/3 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 09.09.2021
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca karar kesindir.