Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1429 E. 2021/1043 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1429
KARAR NO : 2021/1043
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14.04.2021 tarihli ara karar
NUMARASI : 2020/943 E.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satım Sözleşmesi Kaynaklı)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası içindeki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, talebin reddine dair ara kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında uçak temizleme ve bakım kimyasallarının alım satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, davalının müteaddit defalar müvekkilden uçak temizleme ve bakım kimyasallarını satın almasına rağmen düzenlenen ve itiraz edilmeksizin kesinleşen fatura bedellerinin ödenmediğini, müvekkilince düzenlenen faturalar karşılığında davalı yanca en son 08.01.2020 tarihinde 17.479,59 TL ödeme yapıldığını ve bakiye 41.939,54 TL cari hesap alacağının ödenmediğini, sözlü ihtar ve görüşmelere rağmen borcun ödenmemesi üzerine keşide edilen Beyoğlu 40. Noterliğinin 05.11.2020 tarihli ihtarnamesi ile borçlunun temerrüde düşürüldüğünü, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibin, borçlunun haksız itirazı sonucu durduğunu, davalı şirketin aylardır ödemelerini yapmaması nedeniyle şirket mal varlığının azaltılarak davanın semeresiz bırakılmasının kuvvetle muhtemel olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı adına kayıtlı olan taşınır ve taşınmazların ihtiyaten haczine vaya ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin takip konusu faturalar nedeniyle borcunun bulunmadığını savunarak, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 14.04.2021 tarihli ara kararında; “…Hukuki koruma tedbirlerinden biri olan ihtiyati haciz İİK 257 vd maddelerde düzenlenmiştir. Talepte bulunan tarafından talebin dayanağı olarak sunulan alacağın varlığı ve muaccel olduğuna ilişkin belgeler, alacağın varlığı yönünde yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği yönünde mahkememizde bir kanaat oluşturmamıştır. Talepte bulunanın aleyhine talepte bulunan kişiden alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktar alacaklı bulunduğu ancak yargılama ile belirlenebilecek niteliktedir. Hal böyle olunca, talepte bulunan tarafından sunulan bilgi ve belgeler kapsamında İİK 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediği sonucuna varıldığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
İlk derece mahkemesinin 02.04.2021 tarihli ara kararıyla verilen geçici hukuki koruma talebinin reddine ilişkin ara kararın dosya kapsamı ve delillerle uyumlu olmadığını, taraflar arasında temizlik bakım ve kimyasallarının satış ve teminine ilişkin satım ilişkisi bulunduğunu, satım ilişkisi kapsamında müvekkilinin sattığı ürünlere ve hizmete ilişkin irsaliyeli faturaların tebliğ edildiğini ve yasal süresi içinde itiraz edilmemesi nedeniyle fatura içeriğinin kesinleştiğini, müvekkilince düzenlenen irsaliyeli faturalar kapsamında bakiye 41.939,54 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, hesaba ilişkin mutabakat yapıldığını, satım ilişkisinde irsaliyeli faturalarla kesinleşen ve mutabakatı yapılan alacak nedeniyle ödeme yapılmamasına rağmen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, eksiksiz delillere rağmen yaklaşık ispatın bulunmadığının kabul edilerek istemin reddine karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığını, yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince irsaliyeli fatura ve cari hesap mutabakatı bulunan durumlarda ihtiyati haciz taleplerinin kabulü gerektiğini, alacağın yaklaşık ispatına rağmen borçlunun mali durumu nedeniyle mal kaçırma çabası içinde olduğunu belirterek, istemin yaklaşık ispatı aşar şekilde kanıtlanması nedeniyle ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
İstinaf incelemesine konu talep, taraflar arasındaki satım sözleşmesi uyarınca başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati hacze ilişkindir.
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı ve mikterı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Burada aranan ispat, kesin bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır.
Somut olayda; ihtiyati haciz talep edilirken teslim alan imzası bulunan sevk irsaliyesi, e-fatura, cari hesap ekstresi ibraz edilmiştir. Ancak istinaf aşamasında taraflar arasında cari hesap mutabakatı bulunduğu bildirilmesine rağmen dosyada buna ilişkin bir belge bulunmamaktadır. Nitekim davacı vekilinin 31.01.2021 havale tarihli delil listesinde de cari hesap mutabakatına ilişkin bir delilden söz edilmemiştir.
Dosyadaki delillerden bir kısım emtianın teslim alanın imzasının bulunduğu sevk irsaliyeleri ile teslim edildiği, bir kısım emtia yönünden ise elektronik fatura düzenlendiği anlaşılmıştır. Davalı yan teslim olgusuna karşı çıkmamıştır. İbraz edilen belgelerden, davalının, davacıdan mal veya hizmet talebinde bulunduğu, talep edilen emtianın teslim edildiğinin yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlandığı görülmüştür
Bu durumda, teslim alan imzası bulunan sevk irsaliyesi, elektronik fatura, cari hesap ekstresi, Ba-Bs formları dikkate alındığında, somut olayda yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz isteminin kabulü gerekirken, talebin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, alacaklı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının kaldırılarak, Dairemizce ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HMK’nın 353/1.b.2 ve 258/3. maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair verdiği 14.04.2021 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile borçlunun 41.939,54 TL alacağı karşılamaya yeter miktardaki haczi kabil menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine,
2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 6.290,93 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından, davacı vekiline verilmesine,
3-Kararın yetkili icra müdürlüğünce infazına,
4-Davacı vekili tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 59,30 TL istinaf peşin karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davacı vekili tarafından istinaf başvurusu sırasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09.09.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.