Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/141 E. 2021/754 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/141
KARAR NO: 2021/754
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2020
NUMARASI: 2020/504 2020/854
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
Zayi belgesi verilmesi talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerle talebin reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, faaliyet gösterdiği adresteki su vanasından kaynaklanan nedenle su baskını olduğunu, iş yerinin kurban bayramı tatilinde uzun süre kullanılmamış olmasından dolayı ancak tatil sona erdiğinde anlaşılan bu durum nedeni ile liste halinde sunulan bir kısım ticari kayıtlarının hasar gördüğünü, hasar gören kayıtların tamamına yakını eski tarihli olduğunu ve arşiv belge niteliğinde olduğunu, iş yerinde su baskınından kaynaklı durum nedeni ile hasar gören ve okunamaz nitelikte bulunan bir kısım belgeleri için TTK. 82/7 maddesi uyarınca belge düzenlenmesini talep etme durumunda kaldıklarını, su baskınında şirkete ait 2010 ile 2017 yılı arasındaki zarar gören ticari belge ve kayıtların listesini sunduklarını, su baskınında ticari defterlerin hasar görmediğini, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 yıllarına ait alış faturaları, satış faturaları, taşıma irsaliyesi, sevk irsaliyesi, perakende satış fişi, gider pusulası, serbest meslek makbuzu, tahsilat ve tediye makbuzları, banka dekontları ve ekstreleri , döviz alım ve satım belgeleri, sigorta poliçeleri, ücret bordrosu, kredi kartı slipleri, personel özlük dosyası, personel puantaj hesaplama çizelgesi, yıllık ücretli izin defteri, vergi dairesi ile yapılan yazışmalar, KDV1, KDV2, muhtasar ,geçici vergi ,kurumlar vergisi damga vergisi beyannameleri ve KDV iade evrak ve belgeleri, tedarikçi ve müşteri mutabakatları, SGK na çalışanlar için verilen beyannameler, ithalat ve ihracat dosyaları(fatura,gümrük beyannameleri,dekontlar,vergiler,proforma faturalar),kredi kartı ekstreleri, şirket adına kayıtlı araçlara yönelik belgeler ile VUK 227 maddesi kapsamında ispat edici evraklar ve diğer belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; ‘Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.’ şeklinde düzenleme yapılmakla, tacirlere ticari defter ve kayıtlarını saklama ve ibrazı hususunda zorunluluk getirilmiştir. Bu madde hükmüne göre tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve belgeler, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle kanuni saklama süresi içerisinde zayi olursa, tacir 15 günlük süre içerisinde bu hususta mahkemeye başvurarak kendisine belge verilmesini talep edebilir. Maddede yer alan ‘gibi’ sözcüğü açıklanan olayların sınırlı sayılı olmadığını göstermektedir. Tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği gibi, olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana geldiğine mahkemenin kesin kanaat getirmesi de gerekmektedir. Talep edenin talep dilekçesi ekinde belirttiği belgelerin TTK’nın 82. maddesi kapsamında sayılan tacirin saklamakla yükümlü olan belgelerden olmadığı…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle özetle; Davaya konu yapılan belgelerle ilgili olarak, mahkemece TTK’nın 82/7. maddesi kapsamında ticari belgeleri kavram olarak dar yorumlayarak hatalı karar verdiğini, Kanun’un ilgili maddesinde ticari defterlerin dışında, bu defterlerdeki kayıtların doğruluğunu ispat edecek belgelerin de kapsama alındığını, davada ticari kayıtların dayanağı olan faturalar ile irsaliyeler vb. belgeler için zayi kararı talebinde bulunduğunu, keza TTK’nın 64. maddesinde de aslında tacirlerin defter tutma yükümlülüğü başlığı altında açıklama yapıldığını, bu hükme göre bu konunun aydınlanmış olması gerektiğini, Tacirlerin saklamakla yükümlü oldukları belge ve kayıtların sadece ticari defterlerle sınırlı olmadığını, bu anlamda basit bir araştırma ile anlaşılacak olan dava konusu iddianın kabul görmemiş ve davanın reddedilmiş olmasının hukuki değerlendirme hatası olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7. maddesi hükümleri gereğince açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 82/1. maddesi uyarınca, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.” TTK’nın 82/3. maddesinde ise” Bilanço ve finansal tablolar hariç, sayılan bu belgelerin, Türkiye Muhasebe Standartlarına da uygun olmak şartı ile görüntü veya veri taşıyıcılarda saklanmasına da öngörülen koşullarla izin verilmiştir”denilmektedir. TTK’nın 64/2. maddeye göre ise “Tacir, işletmesi ile ilgili olarak gönderilmiş olan her tür belgenin fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekilde bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.” denilerek, böylece, söz konusu belgeleri, yazılı olarak saklama yanında, teknolojinin diğer imkânları ile saklama da kabul edilmiştir. Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa, tacirin (ölmüşse mirasçılarının), durumu öğrendikten itibaren on beş gün içerisinde işletmenin olduğu yerdeki mahkemeye başvurarak zayi belgesi alması gerekir. Kanun’da “isteyebilirler” denmiş ise de bu bir zorunluluk niteliğindedir. Zayi belgesi için açılan dava, çekişmesiz yargı işi niteliğindedir (TTK m.82/7). Hasımsız açılan zayi belgesi verilmesi davasında, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince mahkemece resen araştırma ilkesi çerçevesinde delillerin toplanarak değerlendirilmesi gerekir. Davacı vekili dava dilekçesinde 2010-2017 yılları arasındaki döneme ilişkin alış faturaları, satış faturaları, taşıma irsaliyeleri, sevk irsaliyeleri….vb. olmak üzere, şirkete ait belgelerin zayi olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Özellikle alış ve satış faturalarının tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olduğu da gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince talep edilen belgelerin TTK’nın 82. maddesi kapsamında sayılan tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olmadıkları gerekçesiyle talebin reddine karar vermesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken, dava konusu fatura ve belgelerle ilgili hakimin aydınlatma yükümlülüğü ve resen araştırma ilkesi kapsamında, fatura tarihleri ile matbaa bilgileri de sorulmak suretiyle ve davacının talebine konu belgelerden hangilerinin TTK’nın 82. maddesi kapsamında tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgeler niteliğinde oldukları yönünde gerekirse bilirkişi raporu da alınmak suretiyle sonuca gitmekten ibarettir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harçlarının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 10.06.2021
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.