Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1403 E. 2021/1045 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1403
KARAR NO: 2021/1045
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:21.04.2021 tarihli ara karar
NUMARASI:2020/483 E.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sırasında mahkemece verilen 01.04.2021 tarihli ara kararından dönülmesine ilişkin talebin reddine dair 21.04.2021 tarihli ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalıların dava dışı … A.Ş’nin yöneticileri olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin görevleri sırasında TTK’nın 369.maddesine aykırı şekilde özen ve bağlılık yükümlülüklerini ihlal ederek şirketi ve pay sahiplerini zarara uğrattıklarını ileri sürerek, şirket zararlarının belirlenerek şimdilik 50.000,00 TL’nin doğrudan zararın müvekkiline, dolaylı zararın şirkete ödenmesini, şirkete yönetim kayyımı atanmasını ve davalıların mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.Davalılar, davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince 01.04.2021 tarihli ön incele duruşmanın beş numaralı ara kararıyla, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1031 Esas- 2018/913 Karar sayılı dosyasının istinaftan dönüşünün beklenmesine karar verilmiştir. Davacı vekili 13.04.2012 tarihli dilekçesiyle, beklenmesine karar verilen dosyadaki sorumluluk tarihleri ile dava konusu uyuşmazlıktaki sorumluluk tarihlerinin farklı olduğunu, eldeki davada beklenmesine karar verilen dava tarihinden sonraki eylemlerin dava konusu edildiğini belirterek, 01.04.2021 tarihli beş numaralı ara karardan rücu edilerek dosyanın bilirkişi kuruluna verilmesini, alacakların belirlenerek tahsiline karar verilmesini ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece, bu talebin değerlendirildiği 21.04.2021 tarihli ara kararla, rücu edilmesi istenilen ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, rücu talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1031 esas ve 2018/913 karar sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına ilişkin ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, her iki davadaki taleplere konu sorumluluk dönemlerinin farklı olduğunu, bekletici mesele yapılmasına karar verilen dava dosyasının konusunun dava dışı … Anonim Şirketi’nin 2013-2014 yıllarındaki faaliyetlerine ilişkin olarak yönetim kurulu üyelerinin yapmış oldukları zararlandırıcı işlemlerden dolayı sorumluluklarını oluşturduğunu, huzurunda görülmekte olan davanın konusunun ise 2017-2018 yıllarında gerçekleştirilen faaliyetlere yönelik olarak yönetim kurulu üyelerinin gerçekleştirdikleri zararlandırıcı işlemler olduğunu, her iki davadaki taleplerin de farklı olduğunu, yapılacak incelemede her iki dava dosyası bakımından dava tarihi, konusu ve talepler yönünden açık farklılıklar bulunduğunu, dava konusu faaliyet yılları ile davalı yönetim kurulu üyelerinin yapmış oldukları zararlandırıcı işlem ve eylemlerin birbirinden bağımsız ve farklı nitelikte olması nedeniyle bekletici mesele yapılmasına ilişkin kararın hatalı olduğunu, kararın davaların makul sürede bitirilmesi ve hak arama özgürlüğüne açıkça aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin 21.04.2021 tarihli ara karınının kaldırılarak dosyanın uzman bilirkişilere tevdi edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, yönetim kurulu üyelerinin şirkete verdikleri zararların tespiti ve tahsili istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince dilekçelerin teatisi aşaması tamamlandıktan sonra yapılan 01.04.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında, aralarında bağlantı bulunduğu değerlendirilen İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1031 esas ve 2018/913 karar sayılı dosyasının istinaf incelenmesinin sonucunun beklenmesine ilişkin ara karar oluşturulmuştur. Davacı vekili, 13.04.2021 tarihli dilekçeyle, ara karardan dönülerek dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesini istemiş, ilk derece mahkemesinin istinafa konu 21.04.2021 tarihli ara kararıyla davacı vekilinin ara karardan rücu talebinin reddine karar verilmiştir. İstinafa konu karar, bu ara kararıdır. HMK 341/1.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararlarına, yüze karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına ve ihtiyati tedbir ya da ihtiyati hacze itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bir başka ifadeyle, mahkemece verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin kararlarının istinaf başvurusuna konu olabileceği, bunun dışındaki ara kararlara karşı istinaf başvurusunda bulunulamayacağı açıktır. Mahkemenin başka bir dosyanın sonucunu beklenmesine ilişkin ara kararlarının başlı başına istinaf başvurusuna konu olamayacağı, bu ara kararlara karşı esas hükümle birlikte istinaf kanun yoluna başvurulabileceği anlaşılmakla, istinafa konu edilen ara kararın istinafının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin ara kararına karşı istinaf kanun yolunun caiz olmadığı anlaşılmakla, başvurunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-HMK’nın 341. maddesi uyarınca caiz olmadığı tespit edilen istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE, 2-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının talep halinde iadesine, 3-Davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 09.09.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca temyizi kabil nihai karalardan olmadığından, karar kesindir.