Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/14 E. 2021/869 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/14
KARAR NO : 2021/869
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2020
NUMARASI : 2019/762 E. – 2020/155 K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, mahkemece atanan tasfiye memuru vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacının sigortasız hizmetinin tespiti ile işçi alacağına yönelik olarak “… Tic. Ltd. Şti.” ünvanlı şirket aleyhine açılan davaların İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesinin 2011/780 Esas ve İstanbul Anadolu 26. İş Mahkemesi’nin 2015/795 Esas sayılı dosyaları üzerinden işlem gördüğü, söz konusu davaların yargılamasının devam ettiği, o davalarda davalı olan şirketin terkin edildiğinin belirlenmesi üzerine ihyası için dava açılmak üzere süre verildiği ileri sürülerek sonuçta söz konusu şirketin söz konusu davalar yönünden ihyasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davalı … Müdürlüğüne tebligat yapıldığı halde gelen olmamış ve cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Eldeki dava yönünden, söz konusu şirket hakkında bir dava olduğu halde tasfiyenin şeklen ve eksik olarak ticaret sicil kayıtlarına yansıdığı; yargılaması devam eden söz konusu İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesinin 2011/780 Esas ve İstanbul Anadolu 26. İş Mahkemesi’nin 2015/795 Esas sayılı davaların görülebilmesi ve verilecek kararın infaz işlemlerinin yapılmasının TTK’nin 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemini gerektirdiği ve bunun için söz konusu şirketin ihya edilerek yeniden ticaret siciline tescilinin zorunlu hale geldiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak söz konusu şirketin ihyası için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleştiği ve sübut bulan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak ek tasfiye işlemlerinin şirketin yukarıda belirtilen temsilcisi tarafından yapılması uygun görülerek söz konusu şirket ortağı tasfiye memuru atanmış olup yargılama gideri yönünden yapılan irdelemeye bağlı olarak: davalı …, yasal hasım konumunda olması ve şirket hakkında açılacak davayı bilecek durumda olmaması nedeni ile sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderinden sorumlu tutulmamasına…” gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı tasfiye memuru … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Tasfiye memuru vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 13.Asliye Ticaret mah. 2019/762.E 2020/155.K sayılı 11.03.2020 günlü kararı gereği müvekkilinin tasfiye memuru olarak atandığını, İş bu karardan müvekkilinin, kendisine 21.09.2020 tarihinde tebliğ edilen Anadolu 26. İş mahkemesi 2015/795.E sayılı tebligat ile haberdar olduğunu, ek tasfiye memuru olarak atandığı İstanbul Anadolu 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/762.E sayılı dosyasından yargılamanın hiçbir aşamasında haberdar edilmediklerini, gerekçeli kararın dahi tebliğ edilmediğini, bu surette savunma hakkının kısıtlandığını, emsal nitelikteki Yargıtay Hukuk Genel kurulu 2017/11-2624.E 2019/199.K sayılı 21.02.2019 tarihli ilamının ve yine Yargıtay 11.HD 2016/7273.E 2016/7507.K 26.9.2016 tarihli ilamının da bu yönde olduğunu, Müvekkili …’un, önceki tasfiye memuru olmadığını, önceki tasfiye memurunun vefatı üzerine istinaf edilen karar ile atanmış ek tasfiye memuru olduğunu, dolayısıyla tasfiye işlemlerinde hiçbir surette dahili bulunmadığını, tüm tasfiye işlemi ve şirketin terkini evvelki tasfiye memuru … tarafından yapılıp yürütüldüğünü, taraflarınca kabul edilmemekle birlikte tasfiye işleminde kusur varsa dahi müvekkilinin sorumlu olmadığını, kaldı ki hak kaybına sebebiyet vermemek adına şirketin ihyası halinde tasfiyesi gereken bir mal varlığının da bulunmadığını, bu nedenle aslen davanın reddi gerektiğini, Davanın hiçbir aşamasından haberdar edilmeyen müvekkilinin, hiçbir surette kusurlu olmamasına rağmen; savunma hakkı kısıtlanarak yokluğunda gerçekleşen yargılama ve verilen karar ile kusurlu addedilebilmiş ve yargılama gideri/harç ve avukatlık ücretinin ödenmesine mahkum edildiğini,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 547. maddesi gereğince, tasfiyesine karar verilmiş bulunan şirketin ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesi için sicil kaydının ihyası talebine ilişkin olup, şirketin sicil kayıtları celbedildiğinde, sicilden terkin edildiği ihtilafsızdır.İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı hükümde tasfiye memuru atanan … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Tasfiye ile terkin olunan şirket aleyhinde davacı tarafından İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesinin 2011/780 E ve İstanbul Anadolu 26. İş Mahkemesinin 2015/795 E sayılı dava dosyalarında hizmet tespiti ve işçilik alacakları talebiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır. Öncelikle, davacı tarafında dava dilekçesinde davalı olarak gösterildiği anlaşılan tüzel kişiliği sona ermiş şirket hakkında açılan davayla ilgili mahkemece bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakta olup, davalı gösterilen şirketle ilgili hüküm verilmemesi doğru olmamıştır. Bu nedenle Dairemizce yeniden hüküm kurulup şirket yönünden taraf ehliyeti bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde …Ticaret Limited Şirketinin 19.07.2019 tarihinde tasfiyesinin sona erdiği ve bu tarihte şirketin sicil kaydının terkin edildiği, şirketin tasfiye memurunun … olduğu görülmüştür. Dosyaya celp olunan nüfus kayıt örneğinden tasfiye memuru …’ ın 11.09.2019 tarihinde vefat etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 Sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre, tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nın 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir malvarlığının bulunması bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir. Buna göre asgari sermaye miktarına ulaşmayan, adres değişikliğini bildirmeyen şirketlerin re’sen kayıtlardan terkini halinde şirketin faal olması ve gerekli bazı koşulların da gerçekleşmesi halinde tekrar sicile kaydı mümkündür.İhya davasının TTK’nın 547. maddesi uyarınca talep edilmesi halinde şirketin tasfiye işlemlerini yapmış olan tasfiye memur ya da memurları ile birlikte bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. Diğer durumda ise esasen şirket tasfiye sürecine girmediğinden ve tasfiye memuru da bulunmadığından davalı olarak bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün gösterilmesi yeterlidir. Başka bir ifadeyle TTK’nın 547. maddesine dayalı ihya davalarında davalı taraf, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.Somut uyuşmazlık TTK’nın 547. maddesine dayalı olarak açılmış ihya talebine ilişkindir. Tasfiyeyi yapan tasfiye memurunun ölmüş olması nedeniyle davada taraf teşkilinin tamamlandığının kabulü gerekir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, mahkemece davanın kabulü ile birlikte, önceki tasfiye memurunun vefat etmiş olması nedeniyle, yeni bir tasfiye memurunun görevlendirilmesi isabetlidir (Yargıtay 11. HD 2014/6312 E 2014/12952 K 07.07.2014 T.) Bu nedenle tasfiye memuru vekilinin aşağıda belirtilen husus dışında kalan ve aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Ticaret sicil memurluğunun yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaması yerinde ise de ilk defa mahkemece tasfiye memuru olarak atanan ve davada da taraf sıfatı bulunmayan …’un yargılama giderlerinden sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. İleride davacının iş mahkemesinde açtığı davayı kazanması halinde, yapmak zorunda kaldığı bu giderleri, HMK’nın 323/1.h maddesi uyarınca, iş davasında yargılama giderleri içinde davalı şirkete yüklenmesini talep hakkı vardır. TTK’nın 547/2. maddesi uyarınca hükümle atandığı ve davada taraf durumunda da bulunmadığı gözetildiğinde, atanan tasfiye memurunun yargılama gideri ve vekil ücretinden sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bu yönden de düzeltilmesi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, tasfiye memurunun istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilmesine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilmek üzere kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davalı … Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın, taraf ehliyeti bulunmaması nedeniyle usulden reddine, 2-Davalı … Müdürlüğü aleyhindeki davanın TTK’nın 547. maddesi uyarınca KABULÜ ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiyesi kapatılmış olan ”Tasfiye Halinde … Ticaret Limited Şirketi” ünvanlı şirketin, İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesinin 2011/780 Esas sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu 26. İş Mahkemesinin 2015/795 sayılı dosyasının görülmesi ve infazı işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla, İstanbul Ticaret Siciline yeniden tescili suretiyle ihyasına,3-Ek tasfiye işlemlerinin yapılması yönünden şirket ortağı …’un tasfiye memuru olarak atanmasına ve ek tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru … tarafından yürütülmesine, ek tasfiye bitinceye kadar tasfiye memurunun görevinin devam etmesine,4-Kararın İstanbul Ticaret Siciline tescil ve ilanına, 5-Gerekçede açıklanan nedenlerle, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına 6-Artan avansların karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 7-İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden;a)Tasfiye memuru tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına; davalı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin istinaf karar harcının, talep halinde davalıya iadesine,b)Tasfiye memuru tarafından sarf edilen 148,60 TL başvuru harcı ile 30,00 TL posta gideri toplamı olan 178,60 TL’nin, davacıdan alınarak tasfiye memuruna verilmesine,8-Gekeçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce, davalı … müdürlüğüne ve tasfiye memuruna tebliğine,9-Dosyanın, karar kesinleştiğinde, ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olarak karar verildi. 24.06.2021