Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/137 E. 2021/753 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/137
KARAR NO: 2021/753
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/11/2020
NUMARASI: 2019/999 Esas – 2020/784 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
Zayi belgesi verilmesi talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle talebin süre yönünden reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Sanayi Sitesi … Ada No:… Başakşehir İstanbul adresinde yer alan servere ulaşılarak muhasebe programı başta olmak üzere önemli verileri, e defter kayıtlarını ve yedekleri şifreleyerek ekrana bir not bıraktığını, Elektronik Defter Genel Tebliğinin 7.1 maddesi uyarınca silinmiş olan geçmiş dönem defter kayıtlarının zayi olduğuna dair zayi belgesi düzenlenerek verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı vekili tarafından sunulan Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusu dilekçesinin 02/12/2019 tarihli olduğu, zayinin 02/12/2019 tarihi itibariyle öğrenildiği, davanın 24/12/2019 tarihinde açıldığı, 6102 sayılı kanunun 82/7. Maddesi gereğince tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde talepte bulunması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu, ziyaının öğrenildiği tarihin üzerinden yaklaşık 22 gün geçtikten sonra dava açıldığı…” gerekçesiyle, süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin e-defter kayıtları ve yedeklerinin hacklendiğini, Gelirler İdaresi Başkanlığından defter kayıtlarının ikincil örneklerinin talep edildiğini, Başkanlık’tan gönderilen 09.12.2019 tarihli e-posta ile kayıtların temin edilemediği ve zayi davası açmaları gerektiğinin bildirildiğini, yani zayi durumunu öğrenme tarihlerinin, ikincil örnekleri temin edemeyeceklerini öğrendikleri bu e-posta tarihi olduğunu ve bu e-posta tarihinden itibaren 15 gün içinde davanın açıldığını, esasen ikincil örneklerin Gelirler İdaresi Başkanlığı nezdinde saklanması gerektiğini, bu nedenle müvekkilinin kayıtlarının hacklenmesi akabinde, kayıt örneklerini Gelirler İdaresi Başkanlığından talep ettiğini, Mahkemenin hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi hesabının, Elektronik defter kullanan mükelleflerle ilgili olarak hem TTK’nın 82/7.maddesine hem de 3 nolu Genel Tebliğ’e aykırı olduğunu, Zayi kelimesinin “elden çıkmış”, “yok olmuş” anlamına geldiğini, 02.12.2019 tarihinde hacklenen kayıtların zayi olduğunu 09.12.2019 tarihinde GİB kayıtlarından belgeleri temin edemedikleri zaman öğrendiklerini, zira GİB kayıtlarında defter bilgileri saklanmış olsaydı zayiden bahsedilmeyeceğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7.maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, hak düşürücü süresinden sonra davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili; Elektronik Defter Tebliğinin 7.1. maddesi uyarınca silinmiş olan geçmiş dönem defter kayıtlarının zayi olduğunun tespitiyle zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davanın o beş günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Mahkemece davacının C. Savcılığına şikayet tarihi olan 02.12.2019 tarihinde zayinin öğrenildiği, buna göre dava tarihi 24.12.2019 tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle dava reddedilmişse de davacı vekilinin dava dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde yer verildiği üzere; 3 nolu Elektrorik Defter Tebliğinin 7.1 maddesinde “e- Defter tutanlar, Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen mücbir sebep halleri nedeniyle e- Defter veya beratlarına ait kayıtların bozulması, silinmesi, zarar görmesi veya işlem görememesi ve e- Defter ve barat dosyalarının muhafaza edildiği e- Defter saklama hizmeti veren özel entegratör kuruluşlarından veya Başkanlıktan ikincil örneklerinin temin edilemediği hallerde, söz konusu durumların öğrenilmesinden itibaren tevsik edici bilgi ve belgeleri ile birlikte 15 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yetkili mahkemesine başvurarak kendisine bir zayi belgesi verilmesini istemelidir. Mahkemeden zayi belgesinin temin edilmesi müteakip, zayi belgesi ile birlikte durumun Başkanlığa yazılı olarak bildirilmesi ve Başkanlık tarafından istenilen bilgi ve belgelerin ibraz edilmesi halinde mükelleflerin zayi olan e- Defter kayıtlarının yeniden oluşturulması ve bunlara ait yeni oluşturulan e-Defter ve berat dosyalarının e-Defter uygulaması aracılığı ile Başkanlık sistemine yeniden yüklenmesi için Başkanlık tarafından yazılı izin verilir” şeklinde düzenlenmiştir. TTK’nın 82/7. maddesine göre hak düşürücü sürenin başlangıcı, ziyaın öğrenildiği tarihtir. Bu bakımdan somut uyuşmazlıkta yukarıda yer verilen 3 nolu Elektrorik Defter Tebliğinin 7.1 maddesindeki düzenleme de gözetildiğinde, davacının beyan ettiği Başkanlık’tan gönderilen kayıtların temin edilemediği ve zayi davası açılması gerektiğine ilişkin 09.12.2019 tarihli e- posta ile öğrenme tarihi dikkate alınıp talep süresinde kabul edilmek suretiyle talebin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, esasa dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harçlarının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 10.06.2021
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.