Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1369 E. 2021/1460 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1369
KARAR NO: 2021/1460
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2019
NUMARASI: 2018/426 E. – 2019/714 K.
DAVANIN KONUSU:Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)
İlk derece mahkemesinde görülen kıymetli evrak iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari işlerde kullanılmak üzere …n’den … Bankası’na ait … nolu hesaba bağlı üç adet çeki alıp Giresun ili Espiye ilçesine gittiğini, çeklerin keşideci tarafından imzalanmasına rağmen diğer tüm bölümlerinin doldurulmadığını, … numaralı çekin yapılacak alışverişin netleşmesi üzerine boş olan bölümlerinin doldurularak Heybet Çağlayan adlı kişiye verildiğini, 14.03.2018 tarihinde … ve … numaralı boş çeklerin, bırakıldığı otomobilde bulunmadığının farkedilerek suç duyurusunda bulunulduğunu, keşideci imzası dışındaki kısımları boş olan ve bulunamayan çeklerin kullanılması halinde müvekkilinin zarara uğrayacağını ileri sürerek, davaya konu iki adet çekin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava, TTK. 818/s. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 757 ve devamı maddeleri uyarınca zayi nedeniyle davaya konu çeklerin iptali istemine ilişkindir. TTK.757-765.maddelerinde yer alan yasal düzenlemeye, yerleşik uygulamaya ve ilmi açıklamalara göre zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteme hakkı TTK.651/2.maddesi uyarınca hamile aittir. Kıymetli evrakta hakkın senede bağlı olması nedeniyle, senedin zayi olması halinde hak sahibine iptal kararı alarak, hakkını senetsiz olarak ileri sürme ya da yeni bir kıymetli evrak tanzimini isteme olanağı tanınmak istenmiştir.(TTK.652.m.) Davaya konu çeklerin, çeki ellerinde bulunduran dava dışı şahıs ve şirketlerce ibraz edildiği, gelen belge örneklerinden anlaşılmış, davacı 29/05/2019 tarihli duruşmada çekleri keşide eden kişinin patronu olduğunu, davaya konu çekler ile dava dışı çeklerin patronu tarafından imzalanarak boş olarak kendisine verildiğini, bu çekleri patronu adına ödeme yapmak amacıyla doldurarak gereken yerlere verdiğini bildirmiştir. Davacının duruşmasındaki açıklamasına göre davacının davaya konu iki çekin yetkili hamili olmadığı, lehtar ve ciranta sıfatının bulunmadığı, çeklerin keşidecisi adına keşideci tarafından imzalanmış çekleri keşidecinin ticari ilişkileri çerçevesinde doldurarak ödeme amacıyla gereken yerlere teslim ettiği, davacının keşidecinin çalışanı olduğu, buna göre yetkili hamil sıfatının bulunmadığı, bu sıfatının yokluğu nedeniyle çek iptali davasını adına açamayacağı taraf sıfatının bulunmadığı…” gerekçesiyle, taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu çeklerin keşideci tarafından imzalanmasına rağmen diğer kusumlarının doldurulmadığını, çekin keşideci tarafından imzalanarak tedavüle sokulması halinde iptal davası açılabileceğini, bu durumda keşidecinin aynı zamanda hamil olduğunun kabulü gerektiğini, somut olayda çekin keşidecinin yetkili temsilcisi olan müvekkili davacının uhdesindeyken çalınma suretiyle zayi edildiğini, çalınan çeklerin sadece keşideci tarafından imzalanması ve diğer yerlerinin boş bırakılması nedeniyle keşidecinin temsilcisi tarafından dava açıldığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/12236 E- 2014/2603 K sayılı, 14.02.2014 tarihli ilamında belirtildiği üzere, keşideci tarafından imzalanıp diğer kısımları boş olan çek yönünden iptal davası açılabileceğini, keşideci imzası bulunan boş çekin kötü niyetli kişilerce doldurularak ibraz edilebileceğini ve keşidecinin ödeme riskiyle karşı karşıya kalacağını, menfi tespit davasının keşidecinin uğrayacağı zararları önlemede yetersiz kalacağını, zayi olan çekin iptalini talep etme yetkisinin keşideci ve çekle ilgili işlemleri yapma yetkisi bulunan davacıya ait olmasına rağmen mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 818/1.s maddesi atfıyla aynı Kanun’un 757 vd. hükümleri uyarınca, zayi nedeniyle çek iptaline ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Talepte bulunulanın, iptali istenen çeklerin keşidecisinin çalışanı olduğu, çeklerin keşideci tarafından imzalanarak diğer unsurları eksik olarak çalışanına teslim edildiği; davacı çalışanın, sözleşmelerin kurulması sonrası ifa aşamasında diğer unsurları tamamlayarak çekleri alıcısına teslim ettiği; iki adet çekin keşideci imzası dışındaki unsurları bulunmadan zayi edildiği ileri sürülerek iptal davası açıldığı; ilk derece mahkemesince davacının taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı duruşmadaki beyanında, keşideci …’in çalışanı olduğunu, keşidecinin çekleri imzalayarak boş halde kendisine teslim ettiğini, keşideci adına ödeme yapılacağı sırada çekin diğer unsurlarının kendisi tarafından tamamlanarak çeklerin alıcısına teslim edildiğini beyan etmiştir. Zayi olduğu ileri sürülen çeklerden 05.06.2018 keşide tarihli … nolu çekin … şirketi emrine 2.000.000 TL bedelle düzenlendiği ve çekin … tarafından ibraz edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ibraz edilen çek için istirdat davası açılması için davacaya iki haftalık süre verilmiş, ihtar 25.06.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Zayi olduğu ileri sürülen … nolu çekin ise 4.000.000,00 TL bedelli 27.06.2018 tarihli olarak doldurularak tedavüle sokulduğu ve çekin … tarafından ibraz edildiği, anılan kişinin ödeme yasağı kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece her iki çek yönünden ödeme yasağı kararının kaldırıldığı anlaşılmıştır. İbraz edilen çekler için istirdat davası açılması için süre verildiği, ancak süresinde istirdat davası açılmadığı, davacının çeklerde cirosunun bulunmadığı, mahkemenin 29.05.2019 tarihli son oturumunda tespit edilmiştir. Kıymetli evrakın iptalini isteme yetkisi, çekin hamiline ait olup, keşidecinin imzalayarak diğer unsurlarını boş bırakarak tedavüle soktuğu çek için iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. Kıymetli evrakta hakkın çeke bağlı olması nedeniyle, çekin zayi edildiği durumlarda, çeke bağlı hakkın çeksiz de ileri sürülebilmesi için TTK’nın 651. ve 652.maddelerinde hamile iptal davası açma hakkı getirilmiştir. İptal kararı alan hamil hakkını çek olmadan ileri sürebilecek yada borçludan yeni bir senet tanzim edilmesini isteyebilecektir. Bu davayı açma hakkı hamile aittir. Çek keşidecisinin veya temsilcisinin TTK’nın 757 ve 818/s.maddesi gereğince iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. Davacının duruşmadaki beyanlarına göre, çekin keşidecisi veya hamili olmadığı, hamilin çalışanı olduğu, bu nedenle, eldeki dava yönünden hukuki yararı bulunmadığı, kaldı ki verilen süreye rağmen istirdat davası açılmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.02.12.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, karar kesindir.