Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1359 E. 2021/1468 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1359
KARAR NO: 2021/1468
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/01/2021
NUMARASI: 2020/479 E. – 2021/63 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sahibi olduğu İstanbul İli Ataşehir İlçesi … Mahallesi … ada, … parselde bulunan akaryakıt ve otogaz satış ve servis istasyonu ile müştemilatını 27.01.2017 tarihli kira sözleşmesi ile davalıya kiraladığını, kira sözleşmesinin 22. maddesinde, istasyondan 1.000 litre benzinin bedelsiz olarak her ay müvekkili şirket yetkilisi …’e teslim edlileceği hükmünün yer almasına rağmen, kiracı tarafından bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, müvekkilin 2020 yılının Temmuz ayı itibariyle 43.000 litre benzin alacağının birikmesi üzerine, davalı şirket yetkilileri iye yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, Kadıköy … Noterliğinin 06.07.2020 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 43.000 litre benzinin rayiç bedelinin ödenmesinin ihtar edildiğini, ancak davalı tarafından ihtarnameye cevap verilmediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 272.616,56 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmede 1.000 litre benzinin bedelsiz olarak …’e tesliminin kararlaştırılmasına rağmen takip ve davada şirketin taraf olması nedeniyle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı şirketin bu bedeli kendisine ödenmesini talep hakkının bulunmadığını, talep hakkının …’e ait olduğunu, müvekkilince sözleşmede belirlenen edimin …’e ödendiğini, ifaya rağmen müvekkilinden yeniden talepte bulunulmasının usulsüz olduğunu, savunarak, husumet ve esas yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda; “…Deliller; Dosya Mevcudu, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası. 6100 sayılı HMK madde 114/c gereğince mahkemenin görevli olması dava şartıdır. Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını her aşamada kendiliğinden araştırır. HMK 4. Maddesine göre; ‘Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler.’ denilmektedir. Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanan itirazın iptali davası olduğundan mahkememizin görevsizliği ile dosyanın talep halinde görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine… ” gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna, HMK’nın 20. maddesi uyarınca dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarfından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahibi olduğu petrol istasyonunu davalıya kiralandığını, her iki tarafı tacir olan uyuşmazlıkta dava konusu edilen hususun sözleşmenin 22. maddesindeki aylık 1.000 litre benzinin bedelsiz olarak …’e teslim edilmemesi olduğunu, davalının edimini yerine getirmediğini, edimin sözleşmede kararlaştırılan yan edim mahiyetinde olduğunu, mahkemenin dar bir yorumla kira sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir uyuşmazlık hakkında sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermesinin yerinde olmadığını, her iki tarafı tacir olan davaya ticaret mahkemesince bakılması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş; bu karara karşı, yasal süresi içinde, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında 27.01.2017 tarihli kira sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme gereğince davacının maliki olduğu taşınmaz, akaryakıt satış istasyonu olarak kullanılmak üzere davacı tarafından davalıya kiralanmıştır. Sözleşmede kira badelinin yanı sıra, sözleşmenin 22. maddesi ile davalı kiracı tarafından her ay 1.000 litre benzinin …’e teslimine ilişkin üçüncü kişi yararına edim konulmuştur. Üçüncü kişi yararını konulan bu edim, sözleşme bedelinin içindedir. Uyuşmazlık, sözleşmedeki bu edimin davalı tarafından yerine getirilip getirilmediğinden kaynaklanmaktadır. Sözleşmenin taraflarca kira sözleşmesi olarak tanımlandığı, bütün edimlerin kira sözleşmesine uygun düzenlendiği, taraflar arasında bayilik veya başka bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır. HMK’nın 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda sulh hukuk mahkemeleri görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır. Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca, dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi sulh hukuk mahkemesine aittir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararı usul ve yasaya uygun olup, davacı tarafça ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.02.12.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, karar kesindir.