Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1256 E. 2021/1559 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1256
KARAR NO: 2021/1559
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2020
NUMARASI: 2019/410 E. – 2020/449 K.
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
Zayi belgesi verilmesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; müvekkilinin kayıtlarının saklanması hususunda … A.Ş. ile anlaşma yapıldığını, müvekkiline ait hasta dosyaları, hastane defterleri ve evrakları, muhasebe kayıtları ve defterleri, finans kayıtları- defterleri vb. yasal olarak saklanması gereken evrak ve belgelerin dönem dönem … A.Ş.’ye teslim edildiğini, ilgili firmanın Gebze-Kocaeli’ndeki kayıt depolama tesislerinde 11.06.2019 tarihinde yangın çıktığını, tesiste ve kayıtlarda oluşan zararın boyutları tam olarak bilinmese de yanan tesiste vekiledeninin arşivinin de bulunduğunun 12.06.2019 tarihinde bildirildiğini, daha sonra gönderilen elektronik postalarda da vekiledeninin yanan arşiv envanterinin gönderildiğini, belirtilen arşiv dışında vekiledeninin kayıtlarında zarar oluşup oluşmadığının tam olarak bilinmediğini, başkaca arşivlerde de hasar olması durumunda bu kayıtlarında mahkemeye bildirileceğini, vekiledenine ait yanan-zarar gören arşiv kayıtlarının tam olarak bilinmesinin mümkün olmadığını beyanla, Mahkemece bilirkişi vasıtası ile tespit edilerek, yanan belgeler hakkında zayi belgesi verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı vekili tarafından zayi olduğu bildirilen belgeler içerisinde muhasebe evraklarınında olduğunun bildirilmiş olmasından dolayı Mahkememiz tarafından davacı vekiline muhasebe evraklarının hangi evraklar olduğunu ve hangi döneme ilişkin olduğunu bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiştir. Ancak davacı vekili verilen süre içerisinde beyanda bulunmamıştır.Davacı vekili 13.10.2020 tarihli duruşmada Muhasebe konusunda (ticari defter ve belgeler) herhangi bir zayi olan evrağın bulunmadığını, sadece zayi olan evrakların hasta kayıtlarına illişkin dosyalar olduğunu beyan etmiş olup Mahkememiz tarafından beyanı imza altına alınmıştır. Toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı tarafından Gebze Kocaelinde kağıt depolama tesislerinde 11/06/2019 tarihinde meydana gelen yangından dolayı davacının bir kısım belgelerinin zayii olması nedeniyle zayii belgesi verilmesi istemli hasımsız olarak açılan iş bu davada davacı vekili tarafından 13.10.2020 tarihli duruşmada muhasebe konusunda (ticari defter ve belgeler) herhangi bir zayi olan evrağın bulunmadığının, sadece zayi olan evrakların hasta kayıtlarına illişkin dosyalar olduğunun beyan edildiği, zayi belgesi verilmesi istenilen hasta kayıtlarına ilişkin evrakların TTK’nin 82(1) maddesinde tahdidi olarak sayılan bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgeler arasında olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek yasal ve yerinde görülmüştür.” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Hospital unvanı ile faaliyet gösteren bir özel hastanesinin bulunduğunu, Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin 49. maddesi gereği özel hastanede tutulan hasta dosyalarının yirmi yıl saklanması gerektiğini, müvekkilinin saklamakla zorunlu olduğu kayıtların yanması nedeniyle zayi belgesi istemede hukuki yararı bulunduğunu, saklanması zorunlu olan kayıtların Sağlık Bakanlığı, Mahkemeler gibi adli ve idari kurumlar tarafından herhangi bir nedenle istenmesi halinde bu kayıtları ibraz edememekle sorumluluğunun söz konusu olacağını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 82/7.maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca, bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kâğıtlar; hırsızlık veya yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziya uğrarsa, tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebilir. Mahkeme, lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan tacir defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır. İlk derece mahkemesinin 13/10/2020 tarihli celsesinde davacı vekilinin “muhasebe konusunda ( ticari defter ve belgeler herhangi zayi olan evrak bulunmadığını, sadece zayi olan evrakların hasta kayıtlarına ilişkin dosyalar olduğunu bu sebeple davanın kabulüne karar verilsin” şeklinde beyanda bulunduğu, beyanını imzasıyla onadığı anlaşılmıştır. Özel Hastahaneler Yönetmeliği’nin 49. maddesi uyarınca, davacı, hasta kayıtları ve dosyalarını yirmi yıl süreyle saklamakla yükümlüdür. Bu belgeler aynı zamanda TTK’nın 64. maddesi uyarınca da defter kayıtlarının dayanağı olarak saklanmalıdır. Kaldı ki TTK’nın 82/7 maddesinde tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerden söz edilmiş, belgelerin niteliği hakkında istisnalara yer verilmemiştir. Bu nedenle, davacının ticari faaliyeti ile ilgili olduğu açık bulunan hasta dosyalarının zayi olması nedeniyle zayi belgesi talep edilmesinde hukuki menfaati vardır. Bahsi geçen nedenlerle, ilk derece mahkemesinin, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde hareket ederek gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırmak suretiyle, dava konusu edilen belgelerin hukuki niteliğinin tam olarak ortaya konulması ve yukarıda anlatılanlar ışığında sonuca ulaşması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacı tarafın iddiaları ve deliller tartışılarak yeniden karar verilmek üzere, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.09.12.2021
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.