Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1235 E. 2021/955 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1235
KARAR NO: 2021/955
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2021/145 D.iş – 2021/149 Karar
KARAR TARİHİ: 12/04/2021
TALEP: İhtiyati Haciz Kararına İtiraz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik olarak verilen ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçludan 20/02/2021 tarihli 30.000,00 TL bedelli çek ve faktoring sözleşmesi uyarınca alacaklı olduğunu, alacağın temini için borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları ve bankalardaki mevduatları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İHTİYATİ HACİZ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince 09.03.2021 tarihli kararla, ” alacaklının borçlulardan alacağı olan 30.000,00 TL’nin tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.’nın 257. maddesi 1. fıkrasına uygun bulunmuş ve alacak rehinle temin edilmemiş olduğundan; karşı taraf ile üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı tayin edilen teminatın yatırılması halinde adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının; İcra İflas Kanunu’nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine” karar verilmiştir. Bu karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde; ihtiyati haciz kararına yasal süresi içerisinde yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkeme ve icra müdürlüğünün Ankara mahkemeleri ve icra müdürlükleri olduğunu, hacze konu edilen borçluların adreslerinin Ankara olduğunu, hacze dayanak çekin keşide yerinin Ankara olduğunu, kambiyo senetlerinde yetkili icra dairesi, kambiyo senetlerine ilişkin takipte genel yetki borçlunun yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, borçlulardan herhangi birinin adresinin ne çekin keşide yeri ne de muhatap … Bankası A.Ş yahut şubesinin ibraz edildiği yerin İstanbul olmadığını beyanla yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğini, yetkisiz olan mahkememiz tarafından verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunun tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 12.04.2021 tarihli ek kararıyla; “…2004 Sayılı İİK’nun 258. maddesinde; ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili olan mahkeme tarafından karar verileceği, İİK.’nun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesinde, HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerinini uygulanacağı belirtilmek suretiyle HMK’ya atıfta bulunulduğundan, bu durumda, çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 20/09/2016 tarihli, 2016/8892 E.-2016/7362 K. sayılı, 14/11/2016 tarihli, 2016/12481 E.-2016/8797 K. sayılı, 05/12/2016 tarihli, 2016/12815 E.-2016/9299 K. sayılı, 13/09/2017 tarihli, 2017/2488 E.-2017/4324 K. sayılı ilamlarında ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 17/07/2019 tarih, 2019/1365 E. ve 2019/980 K. sayılı kaldırma kararında vurgulandığı üzere; muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanacağından ve HMK’nun 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelecektir. İhtiyati hacze konu … Bankası Kızılay Şubesine ait … seri nolu, 20/02/2021 keşide tarihli ve 30.000 TL meblağlı çekin 22/02/2021 tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiği, çekin karşılıksız kaldığı anlaşıldığından, atıf yapılan Yüksek Mahkeme kararlarında da açıklandığı üzere; muhatap bankaya ibraz edilerek karşılıksız kalan talep konusu çek, artık aranacak borç olmaktan çıkarak götürülecek borç niteliği kazanmıştır. 6100 Sayılı HMK’nun 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nun 89. maddesinde belirtildiği gibi ihtiyati haciz talep eden alacaklı şirketin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olan İstanbul Merkez (Çağlayan) Mahkemeleri yetkili yetkili hale geldiğinden, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … vekilinin yetki itirazı yerinde olmadığından…” gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati hacze konu edilen borçluların adreslerinin … “… Mah. … Evleri No:… Akyurt/Ankara”, … Ltd. Şti. “… Mah. … Cad. No:… Çankaya/Ankara” ve müvekkili … Ltd. Şti.’nin “… Mah. … Cd.No:… Çankaya/…” olduğunun görüldüğünü, Yine ihtiyati hacze dayanak … Bankası A.Ş. Kızılay Şubesi’ne ait Keşide yeri … olan 20/02/2021 Tarihli 30.000,00 TL tutarlı, … Çek Seri Numaralı çekin keşide yeri Ankara olduğunu, Açıkça görüldüğü üzere ne borçlulardan herhangi birinin adresi ne çekin keşide yeri ne de muhatap … Bankası A.Ş./yahut şubesinin ibraz edildiği yer İSTANBUL olmadığını belirterek, Mahkeme kararının itirazen incelenerek kaldırılması ile dosyanın yeniden incelenerek yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itirazın reddi kararının istinafına ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati hacizde hangi mahkemenin yetkili olduğunun 2004 sayılı İİK’nın 258. maddesinin göndermesiyle aynı Kanun’un 50. maddesi gereğince belirlenmesi gerekir. İİK’nın 50. maddesi uyarınca, yetkili mahkeme, HMK’da mahkemelerin yetkisini düzenleyen kurallara göre belirlenir. Buna göre, davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki genel yetkili mahkemeden, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yeri mahkemesinden, çeke dayalı olarak çekin keşide ve ödeme yerindeki mahkemeden, ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir. Talep konusu çekin bankaya ibrazı ile borcun götürülecek borç niteliğine dönüşmesinden dolayı TBK’nın 89/1. maddesi uyarınca alacaklının kendi ikametgahı maddesinde ve HMK’nın 6. maddesi uyarınca da borçlunun ikametgahı mahkemesinde talepte bulunulabileceği, alacaklının ikametgahı itibariyle, İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetki sınırları içerisinde kaldığının anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince yetki yönünden itirazın reddi kararı isabetli olup, aksi yöndeki borçlu vekilinin istinafı yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-İtiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri maddesi uyarınca reddine, 2-İtiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İtiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 08.07.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.