Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1231 E. 2021/954 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1231
KARAR NO: 2021/954
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/01/2021
NUMARASI: 2020/29 Esas
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
Taraflar arasındaki genel kurul kararlarının iptali davası içinde talep edilen ihtiyati tedbirin reddine ilişkin 20.01.2021 tarihli ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili ihtiyati tedbir talebinde özetle; davalı şirketin 02/01/2020 tarihinde Şile’de yapılan olağanüstü genel kuruluna ve bu toplantı da alınan kararların tümüne itiraz edildiğini, söz konusu 02/01/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının TTK. Madde 445 gereğince iptaline, biri davacı olmak üzere çift imza ile temsil yetkisi verilmesine veya şirkete ortaklar dışından yönetim kayyımı atanmasına ve ayrıca hiçbir ticari faaliyeti olmayıp sadece üzerinde çok kıymetli taşınmazlar bulunan şirkete ait mal varlığının elden çıkarılmaması veya davacı aleyhine işlem yapılmamasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
İLK DERCE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi ara kararıyla”…Söz konusu 13/08/2020 tarihli dilekçede ileri sürülen tedbir talebi yönünden ön inceleme duruşmasında dosya kapsamına göre yeniden yapılan irdeleme sonunda davanın niteliği, tedbir talebinin ileri sürülüş biçiminden de açıkça anlaşıldığı gibi talebe konu unsurların dava konusu olmaması, olağanüstü toplantıya çağrıya ilişkin yargı kararı, taraflar arasında şirket yönetimine ilişkin olarak görülen ve gerekli kısımları bu dosyaya celp edilen diğer davalara özgü olarak tedbir talepleri hakkında verilmiş olan kararlar ileri sürülen iptal sebebi, şirketin kendi kendine yönetiminin asıl olması, müdahalenin çok istisnai kriterlere bağlı olarak düşünülmesi gereği, cevap dilekçesi içeriği, ihtiyati tedbire ilişkin yasal düzenlemeler, tedbir taleplerinin reddine dair 17/06/2020 tarihli ara kararından sonra farklı değerlendirmeyi gerektirecek şekilde dosya kapsamında yeni bir durumun ortaya çıkmamış olması, yakın ispata ilişkin kurallar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleşmediği…” gerekesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde dilekçesinde özetle: Müvekkilinin … Ltd Şti”nin ortağı olduğunu, şirketin olağanüstü genel kurulu 02/01/2020 tarihinde yapıldığını, şirketin halen 3 ortağı bulunduğunu, müvekkili dışındaki iki ortağın kardeş olduklarını ve müvekkilinin üvey çocukları olduğunu, şirketi aile şirketi olup herhangi bir ticari faaliyeti bulunmadığını, sadece şirket adına kayıtlı gayrımenkuller ve bu gayrımenkullerden elde edilen kira gelirleri bulunduğunu, Olağanüstü genel kurul öncesi yapılan hazırlık prosedürü davaya konu edilmediğini, ancak genel kurul sırasında usule aykırı davranıldığını “okundu, oylandı, kabul edildi” denilerek tüm maddelerin geçiştirildiğini, aslında hiçbir şeyin okunmadığını ve onaylanmadığını, sadece iki kardeş tarafından kabul edildiğini, tüm itirazlara rağmen usule aykırı yapılan genel kurulda … müdür seçildiğini, davaya konu edilenin de bu durum olduğunu, usul ve yasaya aykırı yapılan genel kurulun iptalini talep ettiklerini, Şirkete ait taşınmazların satılması olasılığı bir yana, alınan kira gelirlerinden de müvekkilinin yararlandırılmadığını, olağanüstü genel kurulla, şirket müdürü olarak atanan ortak …’na Üsküdar …Noterliğinin 20/7/2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname gönderildiği halde kira gelirlerinden müvekkiline hiç bir ödeme yapmamakta ısrar ettiğini, …”nun gerçeğe aykırı belgeler tanzimi ile şirket müdürü olmadığı tarihlerde şirket müdürü gibi hareket ettiği, bu noktada ortaklar arasında varolması gereken güven duygusunu zedelediğini açıkça ortaya çıktığını, Şirketin gayrı faal olduğunu, kira gelirlerinin davalı … tarafından alındığını, taşınmazları satabileceğinden de endişe edildiğini, … nun usule aykırı genel kurul ile müdür olarak seçildiğini ileri sürerek Yukarıda açıklanan nedenlerle tedbir talebinin reddine ilişkin İstanbul Anadolu 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/29 sayılı dosyasından verilen 20/01/2021 tarihli kararının kaldırılmasını ve Dairemizce şirkete ait taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve uygulanmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı yanca davalı şirketin 02.01.2020 tarihli olağan üstü genel kurulunda alınan kararının TTK’nın 445. vd. maddeleri uyarınca mutlak butlanla yokluğunun tespiti ve/veya iptali istemli açılan dava içinde, şirket adına kayıtlı taşınmazlar ile şirket malvarlığının devrinin önlenmesi için ve ayrıca şirkete yönetim kayyımı atanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmisini talep etmiş, ilk derece mahkemesince talebin reddine dair ara kararı verilmiş, bu ara karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Limited şirket genel kurul toplatısına çağrı, çağrısız genel kurul, kararların butlan ve iptali hakkında, TTK’nın 617 ve 622. maddelerindeki atıf nedeniyle, anonim şirketler hakkındaki hükümler uygulanır. İhtiyati tedbir, hukuksal niteliğinden dolayı uyuşmazlığı esastan çözmeyen geçici hukuki koruma olup, ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarar. Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile sağlanabilir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesinde, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünde kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Daha önce dairemizin 2020/1332 E 2020/915 K 17.09.2020 tarihli karar içeriğinde de değinildiği üzere; yargılamayı esastan yürütüp sonuçlandıracak olan ilk derece mahkemesince, dava dosyasında değişen durumlara göre her zaman, talep üzerine, tedbir kararı verilebileceği de gözetildiğinde, davalı şirket mal varlığı dava konusu olmadığı gibi davalı şirket yönetiminde boşluk ve organ eksikliği bulunmadığı da dikkate alındığında, davanın mevcut aşaması itibariyle dava konusu iddiaların yaklaşık ispatı koşulu gerçekleşmediğinden, mahkemece yargılamanın bu aşamasında ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 08.07.2021
KANUN YOLU:HMK’nun 362/1-f ve 391/son maddeleri gereğince kesin karardır.