Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1104 E. 2021/1486 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1104
KARAR NO: 2021/1486
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/03/2021
NUMARASI: 2021/98 Esas 2021/137 Karar
DAVANIN KONUSU: Sigorta Tazminatı (İşveren sorumluluk sigortası)
Taraflar arasında görülen sigorta tazminatı davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, davasında özetle; müvekkili …’in 26/08/2019 tarihinde … A.Ş. ve … Anonim Şirketi Adi Ortaklığında formen olarak çalışmaya başladığını, 30/08/219 tarihinde söz konusu şirket bünyesinde çalışmakta iken Hakkari ilinde köy yolu yapım çalışması esnasında üzerine kaya parçasının düşmesi sonucu geçirdiği iş kazası nedeniyle ağır yaralandığını, geçirdiği ameliyat ve tüm tedavilere rağmen % 47,2 oranında malul kaldığını, yaşam fonksiyonlarına etkisinin ağır derecede olduğunun Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Hakkari Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından tanzim edilen raporda kayıt altına alındığını, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından da söz konusu kazanın iş kazası olduğunun tespit edildiğini, davalı … tarafından kaza tarihini kapsar şekilde İnşaat Bütün Riskler Sigortası ve İşveren Sorumluluk Sigortası kapsamında poliçeye bağlandığını, 03/12/2020 tarihinde davalı … şirketine müvekkilinin cismani zararının tazmini için başvurulduğunu fakat yasal süresi içerisinde taraflarına olumlu veya olumsuz bir dönüş yapılmadığını, zorunlu arabuluculuğa başvurduklarını, anlaşamama tutanağını ekte sunduklarını, tazminat hesabının yapılabilmesi için dosyanın aktüer bilirkişiye tevdini talep ettiklerini, sigorta poliçeleri kapsamında iş kazası sebebiyle işverene karşı ileri sürülebilecek olan hukuki sorumluluğu teminat altına alındığından müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu olduğunu beyan ederek; iş kazası neticesinde oluşan maluliyet nedeniyle dava esnasında alınacak aktüer/hesap rapor ile tespit edildiğinde artırılmak üzere, şimdilik 10.000,00 TL iş göremezlik maddi tazminatının, olay tarihi olan 30/08/2019’dan itibaren işleyecek avans faizi ile birlimte davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Ticari davalar TTK.4.maddesinde sayılmıştır. Buna göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde davanın konusuna bakılmaksızın dava nispi ticari dava olarak mahkememizin görevi alanında olacaktır. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde ise mutlak ticari dava söz konusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır. Somut olayda uyuşmazlık iş kazasından kaynaklanmakta olup, dava her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığından 6102 sayılı TTK.nun 4 ve 5.maddelerinde öngörülen ticari davalardan olmadığı açıktır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.Dolayısıyla davanın konusu iş kazası olup iş mahkemeleri görevli olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve süresinde talep halinde görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in … Anonim Şirketi ve … Anonim Şirketi Adi Ortaklığında iş sözleşmesine bağlı olarak ve sigortalı şekilde riziko adresinde çalışmakta olduğundan müvekkilin uğramış olduğu zararın davalı … şirketinin teminatı kapsamında olduğunu, davalı … şirketinin işverene karşı ileri sürülebilecek olan hukuki sorumluluğu teminat altına alındığından müvekkilinin uğradığı zararın da poliçe kapsamında olduğunu, bu sebeple de müvekkilinin geçirmiş olduğu iş kazası neticesinde maddi tazminat istemiyle işveren şirketin sigorta şirketine karşı işbu davanın ikame edildiğini, Somut olayda davanın işverene değil, işverenin sigorta şirketine karşı ikame edildiğini, sigorta sözleşmeleri TTK çerçevesinde düzenlenmekte olup sigorta sözleşmeleri ile ilgili uyuşmazlıkların Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamında olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, iş kazası sebebiyle sürekli iş göremezliğe uğrayan işçinin, işverenin sorumluluk sigortacısından tazminat talebine ilişkindir. Davada işveren taraf olmayıp, dava dışı işveren lehine davalı …şirketinin düzenlediği İnşaat Bütün Riskler Sigortası ve İşveren Sorumluluk Sigortası kapsamında sigorta şirketine doğrudan dava yöneltilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle görevsizlik kararı verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. Maddesindeki düzenlemeye göre, ” (1) İş mahkemeleri; a) 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, c) Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar.” Görüldüğü üzere, bir davanın iş mahkemesinin görev alanında kalması için öncelikle uyuşmazlığın işçi ve işveren arasında olması, yani davanın taraflarının işçi ve işveren olması yada bir kanun hükmünün açıkça iş mahkemesini görevli kılması gerekir gerekir. Somut uyuşmazlık işçi ve işveren arasındaki bir uyuşmazlık değildir. Çünkü, işveren bu davada taraf değildir. Bu tür davaların iş mahkemesinde görülmesini emreden bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda uyuşmazlık, sorumluluk sigortasından kaynaklanmaktadır. Sorumluluk sigortaları TTK’nın 1473 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. TTK’nın 1478.maddesi uyarınca, zarar gören, uğradığı zararın tazminini sigorta şirketinden doğrudan talep edebilir. Yani somut olayda davacının tazminat talebi, bütünüyle TTK’nın bu hükmüne dayalıdır. Bu nedenle eldeki uyuşmazlık, TTK’nın 4/1.a maddesi uyarınca mutlak ticari dava olup görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, görevsizlik kararını veren İlk Derece Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının kaldırılmasına, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.