Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1090 E. 2021/934 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1090
KARAR NO: 2021/934
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:16/03/2021
NUMARASI: 2020/210 E. – 2021/224 K.
DAVANIN KONUSU:İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiyati haciz kararına karşı, borçlular …,… Arslan vekili tarafından yapılan itirazın kabulüne ilişkin verilen ek karara karşı, alacaklı tarfından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili talep dilekçesinde özetle; borçlularla … Bankası A.Ş. arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredi borcunun süresinde ödenmediğini, müvekkilinin 26.12.2018 tarihli temlik sözleşmesi ile banka alacağını tüm ferileriyle birlikte devir aldığını, genel kredi sözleşmesinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunun belirlendiğini, borcun ödenmemesi üzerine keşide edilen Üsküdar …Noterliğinin 22.09.2016 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarı ile borcun muaccel hale geldiğini, alacağın rehinle teminat altına alınmadığını ileri sürerek, şimdilik 100.000,00 TL alacak için borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 21.02.2019 tarihli kararında; ” Dilekçe ve mübrez vesikalar incelenip, Yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının, borçlulardan alacağı olan toplam 100.000,00 TL üzerinden kabulüne, tahsilinin ifasınının temini bakımından, vaki isteği İİK 257. maddesinin 1. fıkrasına uygun bulunan alacak, rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminat da alınmış bulunduğundan, adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının; İcra İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, haczin İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından devamına, ” gerekçesiyle ihtiyati haczin kabulüne, karar vermiştir. Bu karara karşı, borçlular… ve … vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. İlk derece mahkemesince itirazın reddine ilişkin verilen karar borçlu vekillerince istinaf edilmiştir. Anılan ek karara karşı borçlular vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine, Dairemizin 03.02.2020 tarih ve 2019/2673 Esas, 2020/66 Karar sayılı ilamıyla, itiraz nedenlerinin değerlendirilerek usulüne uygun gerekçeli karar oluşturulmaması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılamada alacağın varlığı ve miktarına ilişkin araştırma yapılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İSTİNAFA KONU EK KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi, ihtiyati hacze yönelik itirazı değerlendirdiği 16.03.2021 tarihli ek kararında; “… Mahkememiz dosyasından, İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyalarındaki ipoteğin çözülüp çözülmediği mahkememiz dosyasına yönelik ihtiyati haciz talebine konu alacağın her üç icra dosyasındaki ipotekle karşılanıp karşılanmadığının ilgili İcra Müdürlüklerinden sorulmasına ve ilgili dosyaların celbine, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/280 esas sayılı dosyasının celbine karar verilmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasından gelen müzekkere cevabında; ‘… ada … parsel 7.500.000,00 TL limit ipoteği mevcut olup, ilgili taşınmaz … Esas sayılı dosyasından ihale edilmiş ve 2. Derece ipotek alacaklısı almış olup, ipotek miktarı olan bedel dosyaya yatırılmış ve nemalandırılmış olup, dosyamızdan alacaklıya 02/08/2018 tarihinde 8.160.020,50 TL ödenerek infazen kapatılmıştır.’ denilmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasından gelen müzekkere cevabında; ‘Alacaklı vekili tarafından borçlular aleyhine 5.000.000 TL ‘lik alacağın tahsili için Bursa İli Osmangazi İlçesi, … mahallesinde kain … ada … parsel sayılı taşınmaz için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılmış ipotek konusu taşınmaz Bursa … İcra Dairesinin … talimat sayılı dosyasından 8.000.050,00 TL bedelle ihale edilmiş ve ihale bedelinden 5.000.000 TL dosyamız alacaklısına kalan meblağ 2. Derece ipotek alacaklısı … Bankası’nın takip dosyasınına (Müdürlüğümüzün … sayılı dosyasına ) ödenerek dosyamız infaz olmuştur.’ denilmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından gelen müzekkere cevabında; ‘Takibe konu ipotek alacağının 15.700.000,00 TL olduğu, takibe konu İstanbul İli , Bağcılar İlçesi, … Mahallesi , … ada, … parsel, … pafta 2529,30 m2 miktarlı bir katlı iki katlı akaryakıt istasyonu ve arsanın tamamı Bakırköy …İcra Dairesinin 23/08/2017 tarih ve … Esas sayılı yazısından anlaşıldığı gibi taşınmazın 08/08/2017 tarihinde 12.200.000,00 TL bedelle alacağı mahsuben ihale edildiği anlaşılmıştır. İhale bedeli ile karşılanmayan bakiyenin 3.500.000,00 TL olduğu ve dosya durumu kapalıdır ‘ denilmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası, İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası değerlendirildiğinde ihtiyati hacizle talep edilen meblağın tam olarak mahkememizce tespit edilemediği, ihtiyati haciz talep konusu bedelin esas dava ile tespit edilebileceği bu anlamda İİK.nun 257. Madde şartlarının oluşmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın kabulüne ve 2019/355 D. İş 2019/338 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Somut olayda İİK’nın 257.maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiğini, alacağın rehinle teminat altına alınmadığını, temlik eden bankaca grup şirketleri olan … Tic. AŞ., … AŞ ve … AŞ’ye kredi kullandırıldığını, somut olaydaki kredinin bankanın kanuni takip müşterilerinden olan … AŞ’ye verilen ve 26.12.2018 tarihli temlik sözleşmesi gereğince müvekkiline temlik edilen krediler olduğunu, temlik işleminden önce temlik eden bankanın, teminat kayıtlarında yer … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konu edildiğini, takip sonucu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasından 08.08.2017 tarihinde yapılan açık arttırma sonucu taşınmazın 12.200.000,00 TL bedelle temlik eden bankaya alacağına mahsuben ihale edildiğini, mahsup işleminin yapılmasından sonra kalan kısım için takip başlatıldığını, aynı şekilde grup şirketlerinden … A.Ş.’den olan nakdi alacaklarında temlik alındığını, bu borçlu yününden … ada … parsel sayılı taşınmazın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe konu edilerek tahsil edilen 7.156.520,50 TL’nin de borçlunun borcundan mahsup edildiğini, bankanın müşterilerinden olan grup şirketi … A.Ş.’nin temlik eden bankaya olan borçlarına karşılık teminat olarak verilen 2991 ada 2 parselin de İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satılarak 18.01.2018 tarihinde temlik eden banka hesabına yatırılan 4.332.597,10 TL’nin de anılan borçlunun hesabından mahsup edildiğini, müvekkiline sadece … Şirketinin alacağının temlik edilmesi nedeniyle, bu şirket borcunun dikkate alınması gerektiğini, diğer taşınmazların kefil olan şirketlerin borçlarından mahsup edildiğini, belirtilen şekilde mahsup yapılarak temlik edilen alacağın tahsil edilmeyen kısmı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini, alacağın kat ihtarıyla muaccel hale geldiğini, itirazın iptali davasının sonucunun beklenmesine gerek bulunmadığını, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/280 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan itirazın iptali davasında verilecek hükmün bu talep yönünden bir etkisinin bulunmadığını, itirazın iptali davasında alacağın miktarının kesinleşeceğini, ancak ihtiyati haciz için alacağının kesinleşmesinin gerekmediğini, ihtiyati hacze bakan mahkemenin itirazın iptali davasının sonucunu beklemeden karar verebileceğini, mahkeme gerekçesinin çelişkili olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ek kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, hukuki niteliği itibariyle, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati hacze ilişkindir. İlk derece mahkemesince, itiraz eden borçluların itirazının kabulü ile ihtiyati haczin bu borçlular yönünden kaldırılmasına dair verilen karara karşı, ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Temlik eden banka tarafından asıl borçlular … AŞ, … Petrol Aş ve … AŞ’ye değişik tarihli genel kredi sözleşmeleri uyarınca kredi verilmiştir. Anılan kredilerin teminatını oluşturmak üzere borçlular tarafından, asıl borçlunun borcunun teminatı olarak ipotek verildiği ve ipoteklerin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipler sonucu taşınmazların satılarak borçtan mahsup edildiği açıktır. Dosya kapsamındaki belgelerden, ipoteğin itiraz eden kefillerin borcunun teminatı olarak verilmediği de anlaşılmaktadır. Banka borcunun ödenmemesi üzerine keşide edilen Üsküdar …Noterliğinin 22.09.2015 tarihli kat ihtarının tebliği ile kefiller temerrüte düşmüştür. Kat ihtarının ekinde banka alacağının 10.864.732,89 TL ve 6.341.782 USD olduğu bildirilmiştir. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipler sonucu tahsil edilen alacak miktarı mahkemece belirlenmiş olup, talep konusu borcun bulunduğu takip dosyasına yönelik itiraz nedeniyle sonradan itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. İİK’nın 258. maddesinin 1. fıkdasının 2. cümle hükmü uyarınca; ”Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” Bu hükümdeki yaklaşık ispat kuralından hareketle, mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken husus, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Yapılan tahsilatların miktarı ve ödeme günündeki kur karşılıkları dikkate alındığında ihtiyati haciz talebi tarihi itibariyle, ihtiyati haciz talep edenin alacağının bulunup bulunmadığı ile miktarı esaslı yargılamayı gerektirdiği, itirazın iptali davasında borcun kesin olarak belirlenmesinden sonra yargılamanın her aşamasında ihtiyati haciz talep edilebileceği, eldeki davada, talep edenin alacağını yapılan tahsilatlar dikkate alınarak somutlaştırmadığı, başka bir anlatımla borcun miktarının ve varlığının bu aşamada belirlenememesi nedeniyle İİK’nın 258/1.fıkrasının 2. cümlesindeki koşulun gerçekleşmediği anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin, ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin ek kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince daha önce verilen itirazın reddi kararının dairemizce kaldırılmasından sonra, dairemiz gerekçelerine göre inceleme yapılarak karar verilmiş olup, kararda yeterli gerekçenin bulunduğu ve ortadan kaldırılan karar ile incelenen kararın farklı gerekçelerle verilmesi nedeniyle her iki karar arasında çelişki bulunduğundan söz edilemez. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin reddi kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca reddine, 2-Alacaklı vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.08.07.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.