Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1076 E. 2021/1480 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1076
KARAR NO : 2021/1480
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2021
NUMARASI : 2019/350 ESAS 2021/269 KARAR
DAVANIN KONUSU : Tespit
Taraflar arasında görülen tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, davasında özetle;
davalı ile yapılan yapılandırma sözleşmesi gereğince 29/08/2012 tarihinde imzalanan üç adet protokolün yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Dava yargılaması sırasında işlemden kaldırıldığı 24/12/2020 tarihten itibaren üç aylık yasal hak düşürücü süre içinde yenilenmediği gerekçesiyle dosya ilk derece mahkemesince resen ele alınarak aşağıdaki kararın verildiği anlaşılmaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı 29.08.2012 tarihli protokollerin yokluk nedeniyle hükümsüz olduklarının tespiti talep etmiştir.
19.03.2020 tarihli tam ıslah dilekçesi ile davacı davasını ıslah ederek İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyalarından davalıya borcu bulunmadığının tespiti talep etmiştir.
Davacı taraf davalının harçtan muaf olması nedeni ile davanın maktu harca tabi olduğunu ileri sürmüştür. Mahkememizce 4 numaralı celsede, 492 sayılı Harçlar Kanunu md. 28, 32 ve HKG 2013/21-445, 2013/1625 K., 2017/13-1984 esas, 2018/1172 karar sayılı kararları gözetilerek davanın nispi harca tabi olduğu ve tam ıslah dilekçesinde belirtilen değer üzerinden yatırılan harcın mahsubu ile bakiye eksik yatırılan 2.683.230,41 TL ‘peşin harcın’ tamamlanması için davacı tarafa sonraki duruşmaya kadar kesin süre verilmmiş, bu sürede eksik harç tamamlanmaz ise davaya devam olunmayacağı ve müteakip işlemlerin yapılmayacağı, 6100 sayılı HMK md. 150 ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. madde hükümleri de dikkate alınarak dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği ihtar edilmiştir.Kesin süre içerisinde eksik harç ikmal edilmediğinden 24/12/2020 tarihli celsede dosya işlemden kaldırılmış olup yasal 3 aylık süre (HMK md. 150) içerisinde de eksik ahrç ikmal edilip dava yenilenmediğinden 492 sayılı Harçlar Kanunu md. 28, 32 ve HMK md. 150/5 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.” gerekçesiyle; davanın işlemden kaldırılma tarihinden itibaren üç ay içinde yenilenmemiş olması nedeniyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarlamış ve ayrıca;
01.11.2005 gün ve 25983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 3. ve 140. maddeleri gereğince TMSF’nin her türlü harç ve vergiden muaf olduğunu, davalı bankanın TMSF’ye devrinin ardından mahkemece iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin İstanbul 1. İflas müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden yürütülmekte olduğunu,Davalısı harçtan muaf olan davalarda nispi karar ve ilam harcına hükmedilme olanağı bulunmadığından, peşin olarak nispi karar ve ilam harcının alınmasına da yasal olanak bulunmadığını, aksi takdirde yasal hak arama özgürlüğünün gereksiz yere kısıtlanmasının söz konusu olacağını, HK’nun açık hükmünden de anlaşılacağı gibi, dava açılırken 1/4 nispi harcın alınabilmesi için ön koşulun, dava sonunda alınması gereken nispi karar ve ilam harcının bulunması gerektiğini, HK’nun 13/j maddesinde, “Genel Bütçe’ye dahil idarelerin bu Kanun’un 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan muaf olduğu düzenlendiğinden 5018 sayılı Kanun’a ekli 1 sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri aleyhine açılacak davalar ile özel yasalarına göre harçtan muaf olanlara karşı açılacak davalarda davacıdan peşin harç alınması gerekiyorsa, bu miktar maktu harcı geçemeyeceğinden, davacıdan maktu harç alınarak yargılamaya devam edilmelidir. “şeklinde düzenlemenin yer aldığını, eldeki davada da davalı tarafın harçtan muaf olması nedeniyle, davanın davacı lehine sonuçlanması halinde, mahkemece peşin alınan karar ve ilam harcının davacıya iade edileceğini ve bu durumda davacının harç ödeme yükümlülüğü bulunmayacağını, davanın kısmen veya tamamen reddi halinde ise alınması gereken karar ve ilam harcının maktu red harcından daha fazla olamayacağını, bu nedenle HK’nun 28. maddesi dikkate alındığında, maktu harç alınmakla yetinilmesi gerektiğini,
Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan üç adet protokolün yoklukla malul olduğunun tespiti talebi ile açılmış, davacı vekili tarafından verilen ıslah dilekçesiyle dava tamamen ıslah edilmiş ve menfi tespit davasına dönüştürülmüştür.İlk derece mahkemesince, davanın nispi harca tabi olduğu gerekçesiyle davacıya harç ikmali için süre verilmiş, verilen süre içinde harçlar yatırılmadığından dosyanın harç yatırılıncaya kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, üç aylık hak düşürücü süre içinde harç ikmal edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince davanın nisbi harca tabi olduğu kabul edilerek davacının tam ıslah dilekçesinde belirtilen tutar üzerinden bakiye harcın ikmali için kesin süre verilerek sonuçları ihtar edilmiş, kesin sürenin sonunda sözkonusu harcın yatırılmamış olduğundan bahisle dosya işlemden kaldırılmış, yasal süresi içinde yenilenmeyince de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar ve ilam harcı bakımından, mahkeme tarafından uyuşmazlık hakkında nihai karar verilmesi, harcın konusunu oluşturmakta olup; nihai karar (usule veya esasa ilişkin) verildiği anda karar ve ilam harcı doğmaktadır. Karar ve ilam harcı, maktu ve nispi olmak üzere iki çeşittir (492 HK m.15, 21). Bu anlamda davanın maktu veya nispi harca tabi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir.Nisbi harç, konusu belli bir değerle (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ilgili davalarda, hüküm altına alınan değer üzerinden tarifedeki belli nisbete göre alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/1-a). Maktu harç ise konusu belli bir değerle tesbit edilemeyen davalarda ve davanın reddine ilişkin kararlardan alınan harçtır (1 Sayılı Tarife, madde III/2-a).Harçlar Kanunu’nun “Nispi harçlarda ödeme zamanı” başlığını taşıyan 28/1. maddesinde, nispi harçlarda ödeme zamanı düzenlenmiş olup, aynı maddenin (a) bendinde ise karar ve ilam harcının ödeme zamanı düzenlenmiştir. Anılan Kanunun “Karar ve İlam Harcı” başlığını taşıyan 28/1-a maddesinde, “Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir” hükmünü taşımaktadır (Yargıtay HGK’nun 24.03.2010 gün ve 2010/12-158 esas, 2010/178 sayılı kararı). Yasanın bu açık hükmünden de anlaşılacağı gibi dava açılırken 1/4 nispi harcın alınabilmesi için, ön koşul, dava sonunda alınması gereken nispi karar ve ilam harcının bulunmasıdır. Davalısı harçtan muaf olan davalarda, davacının davada haklı bulunması halinde davalıdan harç tahsil edilemeyeceğinden, davacının yatırdığı peşin harç kendisine iade edilecek; davayı kaybetmesi halinde ise alınacak harç en fazla maktu harç miktarı kadar olacaktır. Hal böyle olunca dava niteliği gereği nispi harca tabi olsa dahi bu özel durum gereği kararın verilmesi ile doğacak ve alınabilecek olan harç miktarı ancak maktu harç miktarı kadar olabileceği için başta alınacak harç miktarı da maktu harç olmalıdır. Davacıya, davanın sonunda her halükârda kendisine iade edilecek edilecek bir nispi harcı yatırmaya zorlamak, HK’nun 28. maddesinin lafzı ve ruhu ile çelişeceği gibi Anayasanın 36. maddesinde düzenlenen hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkının da ihlali niteliğinde olacaktır (Yargıtay HGK’nun 03.11.2010 tarihli, E. 2010/10-550, K. 2010/561 sayılı emsal içtihadı).Bu hukuki açıklamalara göre somut olaya gelindiğinde; davalı Müflis Asya … A.Ş. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 29.05.2015 tarih 6318 sayılı kararı ile Bankacılık Kanunu kapsamında TMSF’ye devredilmiştir. TMSF ise 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140. maddesi gereğince yargı harçlarından muaftır. Yani eldeki dava kural olarak nispi harca tabi olmakla birlikte, davalı müflis banka harçtan muaf olduğundan ve dava sonunda davanın kabulü halinde davalı harç ödemeyeceği gibi, davanın reddi halinde alınması gereken harç da maktu harç olduğundan, davacının yatırması gereken harcın maktu harçtan ibaret olduğunun kabulü gerekir. Bu açıklamalara göre, ilk derece mahkemesince maktu harçla yetinilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, nispi harcın yatırmadığı gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırılması ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle, HMK’nın 353/1.a.5. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK’nın 353/1.a.5. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;
HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU :HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.