Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1061 E. 2021/942 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1061
KARAR NO : 2021/942
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12.04.2021 tarihli ara karar.
NUMARASI : 2021/330
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali – ihtiyati haciz.
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası içindeki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince reddine dair ara kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari iş ilişki kapsamında müvekkili şirket tarafından davalı-borçluya yapılan satışa ilişkin 18.09.2018 tanzim tarihli ve … nolu e-faturanın düzenlendiğini, davalı tarafından malların teslim alınmış ve faturalara itiraz edilmemiş olduğunu, ancak buna rağmen davalı borçlu şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, müvekkili şirket tarafından alacağının temin edilmesi amacı ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından davalı/borçlu şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin takibe itiraz ettiğini, davalı borçlu şirket yetkilisi tarafından borcun, yazılı şekilde ikrar edilmiş olduğunu, davalının imzalamış olduğu borç ikrarını içeren belgenin bulunması sebebi ile artık ispat yükünün de karşı tarafta olacağını, beyanla; ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişiler nezdindeki alacakları ve diğer haklarının ihtiyaten haczine, davanın kabulü ile davalılar tarafından yetkiye, takibe, asıl alacağa ve fer’ilerine ilişikin yapılan haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından başlatılan takibin devamına, davalı aleyhine takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İSTİNAFA KONU KARARI İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 12.04.2021 tarihli ara kararınyla; ”… Bilindiği üzere ihtiyati haciz, İİK’nın 257. vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, bir para alacağının zamanında ödenmesini temin etmek için, mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulması halidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, talepte bulunanın alacaklı olması, bu alacağın muaccel bulunması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İİK’nın 258/1. maddesinde ise; ihtiyati haciz isteyenin alacaklı olduğunu yaklaşık ispat kuralına göre ispat edebilmiş olması düzenlenmiştir. O halde İİK’nın 258/1. maddesinde getirilen yaklaşık ispat ölçütüne göre ihtiyati haciz istemine konu alacağın varlığının ispatında Mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli görülmüştür. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin emsal içtihatlarına göre ihtiyati haciz kararı verilmesinde mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmadığı, yaklaşık ispat ölçülerinde ispatın yeterli olacağı belirtilmiştir (26/02/2014 tarihli 2013/16354 esas 2014/3605 karar sayılı emsal içtihadı). Somut olayda, davacı tarafça davalının malvarlıkları üzerine ihtiyati haciz konulması talep edilmiş ise de, dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmemiştir. Bu nedenle mahkememizce koşulları oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği. … ” gerekçesiyle, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Bu ara karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, somut olayda ekli belgeler doğrultusunda yaklaşık ispat şartının sağlandığını, bu belgeler gözetilmeksizin, ihtiyati haciz telebinin reddine karar verilmesinin açıkça yasaya aykırı olduğunu,Müvekkili şirket tarafından, 17.09.2018 tarihli sipariş formuna konu malların davalı şirkete eksiksiz olarak teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan satışa ilişkin 18.09.2018 tanzim tarihli ve … nolu e-faturanın tanzim edildiğini ve davalı tarafça işbu faturaya da itiraz edilmediğini, davalı tarafça faturaya itiraz edilmemesi nedeniyle, faturanın muhteviyatının ve münderecatını kabul etmiş sayılacağını,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin, istinafa konu ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası içinde İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati hacze ilişkindir.İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; bu ara kararına karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı vekili, ihtiyati haciz talep dilekçesine, davalı borçlu şirket tarafından imzalanmış mutabakat metni, e-faturalar, cari hesap ekstresi ve teslim alanın imzasının bulunduğu irsaliye suretlerini ekleyerek, mutabakatta belirlenen bedel tutarınca ihtiyati hacze kararı verilmesi talep etmiş, mahkemece yaklaşık ispat koşulu sağlanmamış olduğundan talep reddedilmiştir.Dava konusu alacağın rehinle temin edilmediği hususu ihtilafsızdır. İhtiyati haciz talebi hakkında İİK’nın 257 ve 258. maddeleri kapsamında değerlendirme yapılması gereklidir. İİK’nın 258. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümle hükmü uyarınca; ”Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” Bu hükümdeki yaklaşık ispat kuralını ifade eden “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken husus, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Dosya içerisindeki sipariş formunun incelenmesinde; 17.09.2018 tarihinde düzenlendiği, ürün kodu ve ismi kısmında 6 adet farklı emtianın listenmiş olduğu, fatura toplamının 59.674,025 TL şeklinde yazılı olduğu görülmektedir. Dosya içerisindeki e-faturanın düzenleme tarihi 18.09.2018 olmakla, … tarafından davalı … adına keşide edildiği ve ödenecek toplam tutarın 269.115,69 TL olarak belirtildiği, mal hizmet adı altında da üç adet farklı emtia isminin bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki 18.09.2018 düzenleme tarihli, 995136 seri numaralı sevk irsaliyesinde ise üç adet farklı emtia isminin geçtiği, teslim alan ve teslim eden kısmında isim ve imza bulunduğu görülmektedir.Davacı vekili dava dilekçesinde, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini talep etmiş olmakla, davalı borçlu tarafından verildiğinin öne sürdüğü 05.04.2019 tarihli belgeye dayanmıştır. Söz konusu belgenin incelenmesinde, davalı şirket unvanının altında imza bulunduğu, davalı tarafından keşide edilerek verilen 05.04.2019 vade tarihli çekin bankaya ibraz edilerek karşılıksız şerhinin işlenmemesi yönünde talepte bulunulduğu, borcun ödenmesi yönünde uygun bir protokol yapılması için tarafların bir araya gelmesi yönünde davette bulunulduğu anlaşılmaktadır. Yine söz konusu yazıda Yurttor kimya bugüne kadar toplam borcunun 891.634,00 USD olduğu yönünde açıklamada bulunmuştur.Davacının dava dilekçesinde, takip öncesi ve takip sonrası olmak üzere karşı taraftan toplamda 411.652,68 TL tutarında alacaklı olduğunu beyan etmiş olması karşısında dosya içerisindeki e-fatura, yine az önce bahsi geçtiği şekilde dosyaya dava dilekçesinde ibraz edilen sipariş formu ve imzalı sevk irsaliyesi 05.04.2019 tarihli belge ile birlikte gözetildiğinde; dosyaya sunulan belgeler itibariyle İİK’nın 258. maddesi uyarınca, alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık kanaat oluşturacak belgelerin sunulduğu anlaşılmaktadır.Bahsi geçen sebeplerle, ilk derece mahkemesinin red kararı hukuka aykırı olmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin, ihtiyati haciz talebinin reddine dair istinafa konu 12.04.2021 tarihli ara kararınına kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile davalının 411.652,68 TL alacağı karşılamaya yeterli miktardaki haczi kabil menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, 2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 61.747,90 TL nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın infazı için bir suretinin ilk derece mahkemesi tarafından, davacı vekiline verilmesine,3-Kararın yetkili icra müdürlüğünce infazına,4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 59,30 TL istinaf peşin karar harcının talep halinde davacıya iadesine,6-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine,7-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 08.07.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.08.07.2021