Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/100 E. 2021/136 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/100
KARAR NO: 2021/136
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 101.10.2020 tarihli ara karar
NUMARASI: 2020/710 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davası içinde davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin ilk derece mahkemesince reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati tedbir talep eden davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Zonguldak ilinde Medikal işleri yaptığını, … Soğuksu Şubesinden verilme, … numaralı 28/09/2020 tarihli, 15.000,00 TL bedelli, … numaralı 22/11/2020 tarihli, 20.000,00 TL bedelli, … numaralı 18/12/2020 tarihli, 10.000,00 TL bedelli, … numaralı 24/12/2020 tarihli, 17.210,81 TL bedelli 4 adet çekin müvekkili tarafından keşide edildiğini, ilgili çeklerin aynı gün … Kargo dağıtım Zonguldak Şubesine verildiğini, ancak çeklerin kargoda çalındığını, … numaralı 26/11/2020 tarihli çekin davalı tarafından … Esentepe Şubesine ibraz edildiğini, ilgili çekte lehtar ve ilk ciro sahibi olan … Ltd. Şti.’nin kaşe ve imzasının sahte olduğunu, çeklerin … Ltd. Şti.’ ne ulaşmadığını, … Soğuksu Şubesine ait … numaralı, 18/12/2020 tarihli, 10.000,00 TL bedelli ve yine … Soğuksu Şubesine ait … numaralı, 24/12/2020 tarihli, 17.210,81 TL bedelli çeklerin nerede ve kimde olduğunun bilinmediğini, çeklerin kaybolduğunu, çekler hakkında borçlu olmadığının tespitine, tedbiren olası icra takiplerinin durdurulması ve ödeme yasağı kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati tedbir talebini değerlendirdiği 10.10.2020 tarihli kararında; ” HMK.nun 389.maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceğinin veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK.nun 390.maddesine göre tedbir talep eden taraf, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Davacı tarafından sunulan delillerin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte olmaması, davanın esası yönünden haklılığı yapılacak yargılama sonucunda belirleneceğinden, HMK.nun 389 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddine ”, karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarla, … numaralı 18.12.2020 tarihli 10.000,00 TL bedelli ve … Soğuksu Şubesi … numaralı 24.12.2020 tarihli 17.210,81 TL bedelli çeklerin vadesinin yakın olduğunu, çeklerin karşılıksız çıkması durumunda müvekkilinin bankalar nezdinde kredibilitesinin bozulabileceğini, çeklerin ödenmesi durumunda ise müvekkilinin ciddi zararların ortaya çıkabileceğini, … numaralı 26.11.2020 tarihli çekin davalı tarafından, … Esentepe Şubesine ibraz edildiğini ancak henüz icra takibine konu edilmediğini, ilgili çekte lehtar ve ilk ciro sahibi … Ltd. Şti.’nin kaşesi ve imzasının sahte olduğunu, Yine benzer bir şekilde davalı şirketin, … Soğuksu Şubesi … numaralı 28.09.2020 tarihli 15.000,00 TL’lik çek nedeniyle İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası üzerinde icra takibi başlattığını, çek lehtarı ve ilk cirantası … Ltd. Şti.’nin ilgili çekteki cirodaki imzasına İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/1114 E. sayılı dosyasıyla itiraz etmiş olduğunu, taraflarınca da İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/637 E. sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açıldığını ve İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1163 E. Sayılı dosyasıyla icra takibine itiraz edildiğini, … Soğuksu Şubesi … numaralı 18.12.2020 tarihli 10.000,00 TL ve … Soğuksu Şubesi … numaralı 24.12.2020 tarihli 17.210,81 TL tutarlı çeklerin davalı tarafından … Esentepe Şubesine takasa verildiğinin öğrenildiğini, çekler hakkında ödeme yasağı verilmesi gerektiğini,İlk derece mahkemesinin, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, İİK’nın 72.maddesi uyarınca menfi tespit davasıdır. Dava içerisinde çeklere dayalı olarak başlatılabilecek olası icra takiplerinin durdurulması ve dava dilekçesinde bilgileri yer alan çeklerden iki adet çek üzerine ödeme yasağı konulması şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 72.maddesinde menfi tespit davalarıyla ilgili ihtiyati tedbir düzenlemesei mevcut olup, anılan hükmün HMK’nın 389 vd maddeleriyle birlikte uygulanması gerekir. HMK’nın 389/1.maddesinde” (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir… ”; 390/3. maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”; 391/1.maddesinde” Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir. Uyuşmazlık menfi tespit davası niteliğinde olmakla davacı vekili dava dilekçesinde çeklerin kargoda kaybolduğunu, bir adet çekteki lehtar cirosunun ise sahte olduğunu ve bu çek üzerindeki ciro silsilesinin de koptuğunu ileri sürerek her üç çekin de son hamili sıfatındaki davalı şirkete karşı dava açmıştır. TTK’nın 790. maddesine göre; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”. TTK’nın 687. maddesinde “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defi’leri başvuran hamile karşı ileri süremez ; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm, kıyasen çekler hakkında da uygulanacaktır. Somut olayda dava konusu çeklerden iki adetinin ön ve arka yüzünün sureti dosya içerisinde bulunmaktadır. Davacı keşideci çeklerdeki imzasını inkar etmemekle, sadece çeklerden birisi üzerindeki lehtarın cirosunun sahte olduğu öne sürmektedir. Aynı zamanda davacının dava dilekçesinde üç çekin de kaybolduğuna ilişkin beyanı mevcut olmakla, dosyada çek iptali davası açılmış olduğu yönünde bir delil bulunmadığı gibi, davacı çeklerin son hamili olan davalıya yönelik herhangi bir iddia da ileri sürmemiştir. Dosyanın geldiği safahat nazara alındığında, davacı davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat edememiştir. Bu sebeple ilk derece mahkemesince verilen red kararı isabetli olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Kaldı ki ödeme yasağına ilişkin tedbir talebinin değerlendirilmesinde; mahkemece sadece davanın tarafları ve dava konusu hakkında karar verilebilir. Somut olayda olduğu gibi dava konusu olan çeklerin kambiyo mevzuatı gereğince dava dışı bir kişiye intikal etmesi halinde dava dışı üçüncü kişinin hukuki durumunu etkileyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemez. Bahsi geçen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararı yerinde olmakla, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati tedbir talep edenler tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.04.02.2021
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1-f ve 391/3. maddeleri gereğince kesin karardır.