Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/892 E. 2023/473 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/892
KARAR NO: 2023/473
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27.06.2019
NUMARASI: 2018/194 E. 2019/683 K.
DAVANIN KONUSU: İtrazın İptali (Genel kredi sözleşmesinden kaynaklı)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … San ve Tic A.Ş ile müvekkili bankanın Yüzyıl Esenler Şubesi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden borçlu şirkete kredi kulladırıldığını, davalının söz konusu kredi sözleşmesini müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzalayarak borcnu sorumluluğunu üstlendiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine borçlulara Beşiktaş …Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 15/01/2018 tarihli ihtarnamesi ile 31/07/2017 tarihi itibariyle 3.695.581,96 TL borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular hakkında İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, borçlu davalı … tarafından icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu iddia ederek, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; davacının İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinde hangi tarihler arasında işlediği belirtilmeyen yıllık %39 oranında toplam 383.643,18 TL temerrüt faizi ve bu işlemiş faizin %5i oranında 15.205,76 TL gider vergisi talep ettiğini, davacının bu taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, alacaklı bankanın elinde bulunan gücü kullanarak dürüstlük kuralı ile bağdaşmayan kredi borçlusunun zorda olmasını fırsat bilerek durumunu ağırlaştırılan bir faiz oranı belirlemesinin kamu düzenine aykırı olduğunu ve bu hükmün herhangi bir geçerliliğinin olmadğıını, davacının takip öncesi ve sonrası için talep etmiş olduğu %5 gider vergisinin hiçbir hukuki dayanağının bulunmadığını, bu nedenle takip öncesi ve sonrası için talep edilen gider vergisinin iptali gerektiğini savunarak; davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… davacı ile dava dışı … San ve Tic A.Ş arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalının bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, dava dışı kredi borçlusuna 09/07/2017 tarihinde aylık taksit ödemeli kredi kullandırıldığı, 1.taksit tutarı olan 94.605,23 TL’sinin ödenmesi sonrasında dava dışı kredi borçlusunun herhangi bir ödemede bulunmadığı, Beşiktaş …Noterliğinin 15/01/2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kredi hesabının kat edildiği, ihtarnamenin davalıya 17/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının verilen 1 günlük süre sonundna 19/01/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, temerrüt tarihine kadar %14,40 oranında akdi faiz, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasında da %39 temerrüt faizi uygulanması gerektiği, sözleşmedeki kefalet limitinin 6.000.000 TL olarak belirlendiği, asıl alacak tutarının üzerinde kefalet limiti bulunduğundan davacının tüm faiz ve fer’ilerden sorumlu olduğu, sözleşmenin 12.maddesinde müşterinin temerrüdü halinde bankaca kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın %50 sinin ilavesi suretiyle bulunulacak oran üzerinden faiz uygulanacağının kararlaştırıldığı, davacı bankanın 13/11/2013 tarihli 162 sayılı faiz genelgesine göre ticari kredilere en yüksek faiz oranının %26 olduğu, %50 ilavesi sonucunda uygulanacak temerrüt faiz oranının %39 olduğu, davacı bankanın kredi kartından kaynaklanan alacağına 5464 sayılı yasanın 26.maddesi uyarınca faiz uygulanması gerektiği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle … nolu krediden dolayı; 3.520,028,10 TL asıl alacak, 84.471,09 TL işlemiş faiz, 4.223,53 TL BSMV ve 1.118,86 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 3.610.111,61 TL, … nolu kredi kartından dolayı; 59,07 TL asıl alacak, 1.04 TL işlemiş faiz , 0,05 TL BSMV olmak üzere topalm 60,16 TL alacaklı olduğu, takip tarihine kadar … numaralı krediye ilişkin 84.471,09 TL işlemiş faiz, 4.223,55 TL BSMV ve kredi kartına ilişkin olarak da takip tarihine kadar 1.04 TL işlemiş faiz, 0,05 BSMV talep edilebileceği hüküm vermeye elverişli denetime açık son bilirkişi raporu ile anlaşıldığından; davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak taraflarca belirlenebilir mahiyette bulunan likit alacak miktarına kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden, kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verdiği… ” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere itirazın kısmen iptaline, … nolu krediden dolayı; takibin 3.610.111,61 tl üzerinden devamına, ( itiraz edilmeyerek kesinleşen 3.520.228,10 tl asıl alacak , 1.188.86 tl ihtar masrafı ve itiraza uğrayan 84.471,09 tl işlemiş faiz , 4.223,55 bsmv olmak üzere toplam 3.610.111,61 tl ) asıl alacak 3.520.228,10 tl’ye takip tarihinden itibaren %39 temerrüt faizi ve %5 bsmv uygulanmasına, -… nolu kredi kartından dolayı; takibin 60,16 tl üzerinden devamına, ( itiraz edilmeyerek kesinleşen 59,07 tl asıl alacak, işlemiş 1.04 tl faiz, 0,05 tl bsmv olmak üzere toplam 60,16 tl) asıl alacak 59,07 tl’ye takip tarihinden itibaren %28,08 oranında faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis edildiğini, raporda temerrüt tarihi olarak iki ayrı tarihin esas alınarak hesaplama yapıldığını, davalıya kat ihtarının 17.01.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, bilirkişi raporunda 10.10.2017 tarihli 38.561,32 TL tahsilatın önceki bilirkişi raporunda borçtan düşülmemiş olduğu belirtilmiş ise de takip tarihi 05.02.2018 olup bu tarih öncesinde tüm tahsilatların borçtan düşülerek takibe geçildiğini, raporda belirtildiği üzere borçtan düşülmemesinin asla söz konusu olmadığını, ayrıca müvekkili ile firma arasında imzalanan kredi genel sözleşmesinin 3. maddesi gereğince firmaya kullandırılan krediler için faizler uygulanarak 05.08.2018 tarihi itibariyle banka alacak toplam tutarının 3.795.808,11 TL olduğunu, takip talebinde yer alan işlemiş akdi faizin cari şekilde işleyen kredilerden ana paraya eklenebileceğinin yasal olarak düzenlendiğinden takip talebinde talep edilen 234.205,94 TL gecikme faizinin de hesaplamaya dahil edilmesi gerektiğinden raporda taksitlerin gecikmesinde ihtarname tarihine kadar olan faiz hesabının yapılmadığını, bilirkişi tarafından toplam 185.696,50 TL kadar eksik hesaplama yapıldığını, itirazlarına rağmen hatalı ve eksik rapora göre karar oluşturulduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya kapsamından, davacı bankanın İstanbul Esenler Yüzyıl şubesi ile dava dışı … Tekstil… A.Ş. Arasında genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, davalı borçlunun kredi sözleşmesinde müşterek müteselsil kefil olarak yer aldığı, davacı banka tarafından, dava dışı borçlu ve kefillerle birlikte davalı kefile Beşiktaş … Noterliğinde 11.01.2018 tarihli kat ihtarnamesinin düzenlendiği, ihtarnamede, banka ile imzalanan kredi sözleşmesi ile ilgili maddeleri gereğince kullandırılan krediler nedeniyle mevcut borcun 12.01.2018 tarihi itibariyle 3.695.581,96 TL olduğunun belirtilerek işleyecek faizi ile birlikte bir gün içinde ödenmesi, 29.610,00 TL tutarındaki iki adet çek yaprağı bedelinin de bir gün içerisinde depo edilmesinin talep edildiği, kat ihtarının davalıya 17.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı banka tarafından İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı ve dava dışı kefiller hakkında 3.395.832,63 TL asıl alacak, 383.643,18 TL %39 oranında yıllık işlemiş faiz, 15.205,76 TL temerrüt faizinin %5 gider vergisi ve 1.188,86 TL masraf olmak üzere toplam 3.795.870,43 TL alacağın tahsili amacıyla 05.02.2018 tarihli icra takibi başlatıldığı, icra takibi öncesinde İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/170 Değişik iş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararının alınmış olduğu, davalı borçlu vekilinin , işlemiş ve işleyecek faiz oranına, gider vergisine, takip sonrası için işletilen faiz oranı ve gider vergisi oranlarına itiraz ettiği, itirazın da müvekkili ile yapılan herhangi bir sözleşme söz konusu olmadığından talep edilen %39 temerrüt faizine ve %26 akdi faize de açıkça itiraz ettiklerini belirttiği, davacının ise İİK’nın 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde iş bu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında dava dışı şirket ile davacı banka şubesi arasında genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, davalının sözleşmede müşterek müteselsil kefil olduğu konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalının takip tarihi itibariyle borçlu olduğu miktar ile hükme esas alınan bilirkişi raporu ve kararın usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. 16.07.2018 bilirkişi raporunda, banka kayıtları üzerinde ve dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, dava dışı asıl borçlu ile kefilin temerrüt tarihlerinin aynı olması nedeniyle davacı bankanın dava dışı asıl borçlu şirket ile davalı kefilden taksitli ticari krediden dolayı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihi itibariyle toplam 3.642.523,55 TL alacaklı olduğu, takip tarihinden başlamak üzere alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %33.12 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, davacı bankanın dava dışı borçlu ile davalı kefilden şirket kredi kartından dolayı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihi itibariyle 61.33 TL alacaklı olduğu, TBK 589 madde gereğince kefillerin kefalet limiti olan 6.000,000,00 TL kadar sorumlu olduğu, yasa gereği ana para faiz ve ferilerinin toplam limitinin hiçbir şekilde aşamayacağı, kefilin gider vergisinden yani hesap kesim tarihi itibariyle temerrüt tarihi arasında işleyen akdi faizin BSMV’ den sorumlu olmadığı, davacı bankaca uygulanan en yüksek faiz oranı sunulmadığından TCMB’ tarafından deklere edilen ve fiilen uygulanması zorunlu olan %22.08 akdi faiz oranının %50 fazlası olan %33.12 temerrüt faiz oranının talep edilebileceği belirtilmiştir. Taraf vekillerinin itirazı üzerine alınan 28,11.2018 tarihli ek bilirkişi raporunda, sonuç olarak, takip tarihi itibariyle takip tarihinden başlamak üzere 3.390.797,15 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %39 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, dava dışı asıl borçlu ile davalının temerrüt tarihlerinin aynı olması nedeniyle şirket kredi kartından dolayı tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihi itibariyle 61.33 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilerek, yeniden rapor alınması talep edilmiştir. 20.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda, rapora hesap ekstreleri ve faiz oranları genelgesinin eklendiği, davacı bankanın Yüzyıl Esenler Şubesi ile dava dışı borçlu şirket arasında 05.06.2015 tarihli 6.000.000,00 TL tutarında GKS imzalandığı, davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmede imzasının bulunduğu, sözleşmenin 15. Maddesi delil anlaşması niteliğinde bulunduğundan ekstra kayıtların esas alındığı, dava dışı kredi borçlusu şirkete 09.08.2017 tarihinde aylık taksit ödemeli 49 vadeli aylık %1,20 yıllık %14,40 faiz oranlı 3.443.020,34 TL kredi kullandırıldığı, yeniden yapılandırma kredisi olduğunun tespit edildiği, ödeme planında 1. Taksit tutarının 94.605,23 TL olduğu, ödeme sonrasında 3.391.799,63 TL ana para alacağının kaldığı, ayrıca kredi kartı alacağından 59,07 asıl alacak ferileri olmak üzere toplam 61,13 TL alacağının bulunduğu, 15.01.2018 tarihli ihtarnamenin keşide edildiği, bir gün içerisinde 3.695.581,96 TL nin ödenmesinin talep edildiği, 19.01.2018 tarihinde temerrüte düşüldüğü, kefilin kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduğu, davalı kefilin sorumluluğunun sözleşmedeki kefalet limiti olan 6.000.000,00 TL’nin tespit edilen asıl alacak tutarı 3.395.832,63 TL’nin üzerinde bulunduğundan bundan sonra hesaplanacak tüm faiz ve ferilerden sorumlu olacağı, sözleşmenin temerrüt faizine ilişkin 12. maddesinde kredilere uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın %50’nin ilavesi süresiyle bulunacak oran üzerinden faiz uygulama yetkisine sahip olduğu hükmünün düzenlendiği, davacı banka tarafından sunulan faiz genelgesinde ticari kredilere uygulanan en yüksek faiz oranının %26 olduğu, %50 ilavesi sonucunda %39 olarak tespit edildiği, toplam davacı alacağının 3.645.345,26 TL olarak hesaplandığı, davacı bankanın tespitleri üzerindeki talebinin yerinde olmadığı, tespitler üzerindeki 3.795.808,11 TL taleplerinin yerinde olmadığı, önceki bilirkişi raporunda 10.10.2017 tarihli 38.561,32 TL’lik kısmi tahsilatın borçtan düşülmediğinin görüldüğü, davacı bankanın takip tarihi itibariyle toplam 3.610.110,61 TL alacağının bulunduğu belirtilmiştir. Taraf vekillerince rapora itiraz edilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen 3.520.228,10 TL asıl alacak takip talebindeki 3.395.832,63 TL’yi aşmakta olup HMK’nın 26. maddesi gereğince taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Her ne kadar takip talebindeki işlemiş faiz ve temerrüt faizin gider vergisi miktarı düşük tespit edilmiş ve toplam miktar aşılmamış ise de hükümde asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmiş olduğundan ve her ne kadar davacı vekili tarafından karar istinaf edilmiş ise de HMK’nın emredici hükümlerine aykırılık halinde aleyhe karar verme yasağı uygulanmayacağından ve karar bu haliyle istinaf incelemesine elverişli olmadığından, HMK’nın 33 ve 355. maddeleri uyarınca bu husus resen dikkate alınmış ve ve kararın kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanangerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı vekili tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 23.03.2023
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.