Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/850 E. 2020/938 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/850
KARAR NO: 2020/938
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2020
NUMARASI: 2020/109E. – 2020/130K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Çekin İstirdadı )
Taraflar arasında görülen çekin istirdadı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin lehtarı olduğu 7 adet çekin ticari ilişki kapsamında alındığını, çeklerin kargo şirketine ait aracın soyulması sırasında çalındığını, buna ilişkin olarak kargo şirketince şikayette bulunulduğunu, zayi olan çeklerin iptali amacıyla Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/78 Esas sayılı dosyasında dava açılarak ödeme yasağı kararı alındığını, bu kapsamda iptali talep edilen … A.Ş. Tunalı Hilmi Ticari Şubesine ait keşidecisi … A.Ş. Lehdari davacı … LTd.Şti olan … seri nolu 36.000,00 TL bedelli çekin lehdar cirosu sahte olarak atılmak suretiyle takibe konu edildiğini, çekin yetkili hamilinin müvekkili olduğunu, lehdara atfen atılan cirodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinden sonraki hamillerin meşru hamil olmadığını, sonraki hamillerin çekin çalıntı olduğunu bilerek iktisap etmeleri nedeniyle iktisapta ağır kusurlarının bulunduğunu, ileri sürerek, çek yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini, lehdar olan müvekkilinin yetkili hamil olduğunun tespiti ile çekin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ;”…Dosyanın incelenmesinde; davacı vekili tarafından davalı aleyhine istirdat davası açılmış ise de, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı kanunun 20.maddesinde açıklandığı üzere, ‘…ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce Arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır’ ve aynı kanunun 23.maddesinin 2.fıkrasında ‘…arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir’ denildiğinden davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada arabulucuya başvurma dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine…” gerekçesiyle, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; çek istirdadı davasının zorunlu arabuluculuğa kapsamında olmadığını, çek istirdadı davalarının konusunun bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebi içermeyip çalınan veya kaybolan çekin üçüncü kişiden geri alınması talebi olduğundan, davanın mahiyeti gereği arabuluculuğa elverişli olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılarak çekin istirdadını, icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdatı, çekin tahsili halinde bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince arabuluculuğa başvuru dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 114/1.maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2. maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ….” hükmü uyarınca konusu bir miktar para alacağı olan talepler hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale getirilmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır. Somut olayda ise uyuşmazlık TTK 792.m. uyarınca çek istirdatı istemine ilişkin olup, konusu bir miktar para alacağı değildir. Dava devam ederken çekin bedelinin davalı tarafça tahsil edilmesi halinde davanın çek bedelinin istirdatına dönüşmesinde de durum değişmeyecektir. Zira çek bedelinin istirdatı istemi, çek istirdatı isteminin kabul edilmesine bağlıdır ve terditli bir talep olarak ileri sürülmektedir. O halde ilk derece mahkemesince davacının asıl talebi olan çek istirdatı talebinin 6102 sayılı TTK 5/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı dikkate alınarak işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması gerekmiştir. Tedbir istemi hakkında ilk derece mahkemesince verilmiş bir karar bulunmadığından ve geçici hukuki koruma kararının yargılamanın her aşamasında mahkemesinden istenilmesinin mümkün olması karşısında, Dairemizce tedbir talebi hakkında bir değerlendirme yapılamamıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın yukarıdaki açıklamalar ışığında yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine, 4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 24/09/2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.