Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/830 E. 2023/364 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/830
KARAR NO: 2023/364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20.11.2019
NUMARASI: 2017/199 E. – 2019/908 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 16/04/2007 tarihinde … Bankası T.A.O. Lüleburgaz Şubesi’nden 60 ay vadeli 250.000,00-TL. tutarında ihtiyaç kredisi kullandığını, aylık taksitleri süresinde ödediğini, sonrasında kredinin kalan kısımlarının erken ödenerek kapatıldığını, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak kredi anapara tutarına erken ödeme komisyonu ilave edilerek 6.231,84-TL. ekstra ödeme alındığını, davalı banka tarafından uygulanan erken ödeme cezasının Genel Kredi Sözleşmesi’nin davalı bankaya vermiş olduğu yetkiye dayandırıldığını, haksız şart içeren hükümlerin tüketici tarafından geçerliğinin bulunmadığını iddia ederek, dilekçede açıklanan nedenlerle davalarının kabulü ile müvekkilinden haksız olarak alınan 6.231,84 TL ilave ücretin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı bankaya dava dilekçesi ve tensip zaptı usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, davaya cevap verilmemiştir.Dava İstanbul 5. Tüketici Mahkemesinde açılmış, anılan mahkemenin görevsizlik kararıyla dosya, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir. İstinaf incelemesine konu karar, görevli mahkemece verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…İddia, savunma, toplanan deliller ile dosyada alınan kök ve ek bilirkişi raporu mahkememizce değerlendirilmiştir. Dosya kapsamından; taraflar arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davacı …’ın bu sözleşmeye istinaden davalı bankadan ticari nitelikte kredi kullandığı, davacının davalı banka nezdindeki kredi borcunu erken kapattığı, davalı bankanın bu işlem sırasında davacı şirketten erken kapama komisyonu adı altında 6.231,84-TL. tahsil ettiği, mahkememizce gerek dosyada alınan ek bilirkişi raporu ile belirlenmiş olan gerekse ticari kredilerde %2 civarında uygulamaları bulunan emsal banka uygulamaları ve yukarıda belirtilen 30.04.2012 tarihli; 2011/15653 E. ve 2012/7268 K. sayılı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi kararında benimsenen oran da dikkate alınarak, davacının erken kapatma nedeni ile erken kapanan tutar üzerinden %2 erken kapama komisyonu ödemesinin hakkaniyete uygun olacağı, dosyada alınan bilirkişi ek raporunun hüküm kurulmaya elverişli olduğu, davalı banka tarafından davacıdan 18/02/2010 tarihinde erken kapama komisyonu adı altında yapılan 6.231,84-TL. tutarındaki tahsilatın sadece 1.140,76-TL.’sinin haklı ve yerinde olduğu, davalı bankanın davacıdan yaptığı 5.091,08-TL. tutarındaki tahsilatın ise haksız ve yerinde olmadığı kanaatine varılarak, ayrıca bu tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği anlaşıldığından; davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 5.091,08-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Lüleburgaz Şubesinden kredi kullanan davacı tarafından kullanılan kredinin erken kapatılması sebebi ile tahsil edilen ücretin iadesi talebiyle açılan eldeki davada ilk derece mahkemesince verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davacının kullandığı kredinin açıkça ticari kredi niteliğnde olduğunu, ticari kredilerde ücret alınmasının yasal olduğunu, ticari kredi için masraf alınabileceğinin kredi sözleşmesinde yazılı olduğunu, ticari kredi masrafının fahiş olmayıp yasal sınırlar içerisinde kaldığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı bankadan kullanılan kredinin erken kapatılması sırasında davalı tarafından davacıdan tahsil edilen erken ödeme komisyon bedelinin haksız olduğu iddiasıyla geri tahsili için açılmış bir alacak davasıdır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında, davacının davalı bankanın Lüleburgaz Şubesi’yle 16.04.2007 tarihinde, 250.000,00 TL tutarlı kredi için genel kredi sözleşmesi imzalandığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, banka tarafından alınan erken kapama komisyonunun fahiş olup olmadığı ile kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı ile davalı bankanın Lüleburgaz Şubesi arasında 250.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme tarihinin 16.04.2007 olduğu, kredi sözleşmesinin 10/10 maddesinde bankanın faiz, cezai faiz, komisyon, masraf vb. eklentileri müşteriden nakden tahsil edebileceği gibi bunları sözleşmeye istinaden açılmış kredi hesaplarından dilediği herhangi birine borç kaydedebileceği, 36/6.bentte, müşterinin talebi halinde bankanın kendi mevzuatı ve belirleyeceği esaslar çerçevesinde borcun tamamını vadeden önce kapatılmasını kabul edebileceği, bankanın borcun tamamının ödeneceği tarihteki ana para borcu ile o tarihe kadar işlemiş faizini, KKDF, BSMV, gider vs. toplamını ayrıca ödeme tarihindeki kalan ana paranın %10’u oranında cezai faizi hesaplayarak tahsil edeceği hususlarının yer aldığı, davacı tarafça kredinin erken kapatılması neticesinde erken kapama komisyon bedeli adı altında, 6.231,84 TL’nin 18.02.2010 tarihinde davalı banka tarafından tahsil edilmiş olduğu, davacının ise işbu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır. 05.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda; 18.02.2010 ödeme tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede, taraflar arasında gerçekleştirilen sözleşmenin 36.6 maddesi hükmü gereği kalan bakiye anapara olan 57.037,97 TL banka alacağının %10 oranındaki cezai faizinin ’ 57.037,97 x X 10 = 5.703,80TL olduğu, borcun sözleşme hükmüne göre alınması gerektiğinin tespit edildiği, ancak Yargitay’ın yerleşik içtihatlarında da kabul gören yıllık % 2 komisyon oranı üzerinden erken kapama yapıldığı tarihteki ödeme tablosuna göre bakiye anapara üzerinden yapılan hesaplama sonucunda; 18.02.2010 işlem tarihi itbariyle 57.037,97 TL bakiye asıl alacak tutarının dikkate alınması sonucunda 57.037,97 TL Bakiye Asıl Alacak X % 2 Erken Kapama Komisyonu – 1.140,76TL erken kapama komisyon tutarının hesaplandığı, bu tespitler sonucu; davacının davalı bankadan kullanmış olduğu kredinin erken kapatılmasından dolayı davacı tarafından ödenen ; 6.231,84 – 1.140,76 – 5.091,08TL’nin – fazla olduğu hususunun tespit edildiği, dava dosyasına diğer bankalarca kapama tarihinde ticari taksitli kredilere uygulanan erken kapama oranları ile ilgili bir belgenin bulunmaması nedeni ile bu aşamada söz konusu değerler üzerinden bir hesaplama yapılamadığı, yukarıda belirtilen tespitler sonucu ; davacının davalı bankadan kullanmış olduğu kredilerden dolayı davacının 18.02.2010 tarihinde yapılan tahsilatta %2 erken kapama oranının kabulü halinde davalı bankanın davacıdan 5.091,08TL fazla tahsilat yaptığının tespit edildiği belirtilmiştir.Davalı vekili rapora karşı itiraz etmiştir.Mahkemece, dava dışı bankalara, alınan komisyon bedellerine ilişkin olarak müzekkereler yazılarak cevaplarının dosyaya ibrazı sağlanmıştır.09.05.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; dosyaya sunulan banka yazılarından, … Bankası A.Ş tarafından ticari nitelikli nakdi kredilerin (Borçlu Cari Hesap ve KMH şeklinde kullandırılanlar hariç) erken kapatılması durumunda erken ödenen anapara tutarının %2’ye kadar erken kapama komisyonu alındığı, … Bankası A.Ş. Tarafından ticari nitelikli nakdi kredilerin erken kapatılması halinde kalan anapara tutarı üzerinden asgari %2 erken kapama komisyonunun alındığı, … Bankası A.Ş’nin erken kapama yapılması halinde, o andaki piyasa şartlarına ve kalan vadeye göre bankanın erken kapama ile oluşan zararının talep edildiği ve komisyon oranlarının kullanıldığının beyan olunduğu, söz konusu banka cevaplarından da anlaşılacağı üzere kalan anapara bakiye kredi borcu üzerinden %2 kapama ücretinin alındığının görüldüğü, kök raporda esas alınan ve hesaplama yapılan oran ile uygunluk arz ettiğinin tespit edildiği belirtilmiştir. Mahkemece, bilirkişi ek raporuna göre davanın emsal komisyon ücret oranları da dikkate alınarak kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu tür uyuşmazlıklarda, sözleşmede erken kapama komisyonunun miktarı veya oranı belirlenmemiş ise davalı banka ile diğer bankaların uygulaması araştırılarak bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan komisyon, masraf, erken kapama ücreti vb. ad altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorulup karşılaştırılarak, davacıdan talep edilebilecek ortalama miktar konusunda bilirkişi heyetinden rapor alınarak, alınan masraflar konusunda 5411 Bankacılık Kanunu 144. maddesinin vermiş olduğu yetkiye istinaden Merkez Bankasının tebliğ hükümleri de gözetilerek, bankaca alınan komsyon miktarının uygun olup olmadığı, alınan ücret veya komisyonun dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekmektedir. (Yargıtay 11.HD’nin 26/06/2018 tarih, 2016/11653 E. 2018/4811 K. ve 2017/276 E. 2018/5662 K. sayılı emsal ilamları; Yargıtay 19.HD7nin 30.04.2012 tarih, 2011/87 Esas ve 2011/14 Karar sayılı ilamı). Yukarıda açıklanan bilirkişi raporları içerikleri ve dosya kapsamı itibariyle, ilk derece mahkemesince Yargıtay emsal içtihatları doğrultusunda gerekli araştırmalar yapılarak bilirkişi raporu alındığı, bankaca yapılan tahsilatın, emsallerine göre kısmen fazla olduğu belirlenmiş ve davacıdan fazla tahsil edilen tutarın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin karar ve gerekçesi hukuka uygun olup davalı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 3-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin ve başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; bakiye 260,83 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline Hazineye gelir kaydına, 4-Davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 6-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın esası bakımından oy birliğiyle, davalı taraftan alınması gereken nispi istinaf harcı yönünden Üye Hâkim …’nun karşı oyuyla ve oy çokluğuyla, kesin olarak karar verildi. 09.03.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.
KARŞI OY: Nisbi harca tabi olan davalarda, özellikle 492 sayılı Harçlar Kanunu ile bağlı tarife hükümleri, 5235 sayılı Kanun ve ilgili tüm yasal mevzuat, ulusal ve uluslararası yargı kararları kapsamında, ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak esas hakkında karar verilmedikçe Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf kanun yoluna başvuran davalıdan başvuru aşamasında ve istinaf başvurusunda nisbi değil maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiği kanaati nedeniyle, çoğunluğun nisbi harç alınmasına dair görüşüne katılmadığımı ve hükmün ilgili bentlerine muhalif kaldığıma dair görüşümü bildiririm.