Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/824 E. 2023/371 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/824
KARAR NO: 2023/371
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07.01.2020
NUMARASI: 2018/462 E. – 2020/9 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta tazminatı (Leasing all risk sigortasından kaynaklı)
Taraflar arasındaki davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin tekstil sektöründe faaliyet gösteren üretici firma olduğunu, … ile müvekkili davacı arasında işyerinde üretim makinelerinin temini konusunda leasing sözleşmesi (finansal kiralama) yapıldığını, Leasing Sözleşmesi ile temin edilen üretim makinelerinin tamamının, … Hizmetleri Ltd. Şti. adlı acente aracılığı ile davalı … Sigorta tarafından … poliçe numarası ile sigortalanmış olduğunu, sigortası bulunan üretim makinasında 25.11.2017 tarihinde arıza meydana geldiğini, iş bu arıza nedeniyle sigorta şirketine arıza ihbarı yapıldığını, müvekkili şirkete sigorta firması tarafından arızanın tespiti için eksper gönderildiğini, söz konusu arıza nedeniyle sigorta bünyesinde 14/1095326 numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, sigorta şirketi tarafından eksper incelemesi yaptırıldığını fakat “Tünel sıkma presinin arızalandığına dair ize rastlanmadığı, sigorta ettirilen yetkililer tarafından yenisi ile değiştirildiği tespit edilemediği için talep olumsuz sonuçlandırılmış, söz konusu arıza bedelinin ve uğranılan zararın sigorta şirketi tarafından karşılanmayacağının müvekkili şirkete bildirilmiş olduğunu, meydana gelen makine arızası nedeniyle talebin olumsuz sonuçlanması üzerine fabrika bünyesinde arıza giderilinceye kadar üretim yapılamamış olduğunu, büyük zarar meydana geldiğini, meydana gelen arızanın niteliğinin belirlenmesi, değiştirilen parçaların tespiti ve üretim kaybının hesaplanması için Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/5 D.iş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, işbu tespit sonucunda arızanın giderilmesi için harcanın bedelin ve üretim kaybı nedeni ile uğranılan zararın sigorta şirketi tarafından karşılanması yönünde rapor tanzim edildiğini ve haklılıklarının ortaya çıktığını, iş bu tespit giderleri için 1.033,00 TL bedel ödenmiş olduğunu, söz konusu arızanın tespiti ve onarımı için müvekkili tarafından … San. adlı firmaya teknik servis hizmet bedeli olarak 3.540,00 TL ve değişim yapılan parça bedeli olarak 8.731,64 EURO (TCMB 30.11.2017 tarihli kura göre 40.817,79 TL) olmak üzere toplam 44.357,79 TL ödeme yapılmış olduğunu, bunun yanında bilirkişi tarafından yapılan hesap ile meydana gelen arıza süresince söz konusu makinanın günlük üretim kapasitesinin incelendiğini, ürün yıkama kg fiyatı olarak 30,00 TL olduğu, günlük mesai süresince 12.480 kg lık ürün yıkanamadığı ürün yıkama kg fiyatı 1.30 TL/Kg olduğuna göre 12.480*1.30=16.224 TL günlük üretim yapamamaktan kaynaklı zarar olduğu, 3 gün arızanın sürdüğü tespiti ile her gün için 16.224 TL den üretim yapamadığı için toplamda 16.224*3=48.672 TL tesisin zarara uğradığının tespit edilmiş olduğunu, Silivri … Noterliği’nin 19.03.2018 tarihli … Yevmiye nolu ihtarnamesi ile sigorta şirketinden zararı tazmin etmesinin istenmiş olduğunu, taleplerinin yine aynı şekilde olumsuz sonuçlandırılmış olduğunu, müvekkili şirketin noter masrafı olarak 236,57 TL harcama yapmak zorunda kaldığını beyanla; sigortalı makinada meydana gelen arızanın tespiti ve giderimi için müvekkili tarafından …a Sanayi adlı firmaya teknik servis hizmet bedeli olarak 3.540,00 TL ve değişim yapılan parça bedeli olarak 8.731,64 EURO (TCMB 30.11.2017 tarihli kura göre 40.817,79 TL olmak üzere toplam 44.357,79 TL’lik bedelin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin arıza süresince günlük üretim yapamamaktan kaynaklı zararı nedeni ile şimdilik 3.132,00 TL’nin ileride kesin olarak belirlenecek ve talep artırım dilekçesi ile artırılacak tutar açısından faizleri ile beraber olmak üzere kabulü ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Silivri Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/5 D.iş sayılı dosyası ile yapılan delil tespitine ilişkin gider olarak harcanan 1.033,00 TL bedelin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, Silivri … Noterliğinin … yevmiye nolu 19.03.2018 tarihli ihtarname masrafı olarak harcanan 236,57 TL bedelin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; müvekkili şirketin ikametgah adresinin Şişli/İstanbul olduğunu, yetkili mahkemelerin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacının işbu davayı açma yetkisinin bulunmadığını, poliçede sigortalı … A.Ş.olarak belirtilmiş olduğundan husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili şirket nezdinde sigortalı … A.Ş. sigorta ettiren … San. Tic. Ltd. Şti. olan 16.07.2018 vadeli … numaralı Leasing All Risk Sigorta Poliçesi tanzim edilmiş olduğunu, poliçede 150.001 USD üzerindeki cihaz ekipman için 2.000 USD’den az olmamak kaydı ile hasarın %10 u tenzili muafiyet uygulanacağının belirtilmiş olduğunu, sigorta ettiren tarafından 01.12.2017 tarihinde yapılan hasar ihbarı üzerine … numaralı dosyasının açıldığını, tünel sıkma presi pompa hasarı olarak nitelendirilen hasar başvurusu için eksper ataması yapıldığını ve 05.12.2017 tarihinde inceleme yapılmış olduğunu, yapılan incelemede; pompanın genel kondisyonunun yeni bir pompa gibi olmadığının, pompanın kirlenmiş, boyalarının kısmi olarak dökülmüş olduğunu, etiketi üzerinde boya izleri olduğu geçmişte yeniden boyandığı, etiket üzerindeki yazıların zaman içinde dökülmüş ve çok eski bir pompa görüntüsünde olduğunun tespit edilmiş olduğunu, firma yetkilileri tarafından makina üzerinden demonte edilerek yenisi ile değiştirildiği beyan edilen bir pompanın ibraz edilmiş olduğunu, bu pompa incelendiğinde genel koordinasyonun kullanılmış olmasına rağmen yeni olduğu beyan edilenden daha iyi olduğunun görülmüş olduğunu, genel görünüm itibari ile eksper tarafından ani ve beklenmedik bir olay nedeni ile hasarlandığına ilişkin herhangi bir iz ve emareye rastlanılmadığının rapor edilmiş olduğunu, bu nedenle pompanın bünyesindeki bileşenlerin incelenmesi amacı ile firma yetkililerinden pompanın demonte edilmesinin talep edilmiş olduğunu ancak demontaj yapılamamış olduğunu, netice itibari ile hasarlandığı için yenisi ile değişimi yapıldığı belirtilen pompanın hasarlandığına veya hasar dosyasına konu makineden demonte edildiğine dair hiçbir bulgu tespit edilememiş olduğunu, davacı tarafından üretim kaybı ve hasarın tespiti için yapmış olduğu giderlerin poliçe kapsamında karşılanmasının mümkün olmadığını, poliçede bu taleplere ilişkin genel şartlar çerçevesinde herhangi bir teminat verilmemiş olduğunu, her türlü kar kaybı, üretim kaybı, mali mesuliyetlerin teminat dışı olduğunu, istisna kapsamında olduğunu belirterek; davanın öncelikle yetki ve husumet itiazları incelenerek usulden reddine, aksi halde esas bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava konusu uyuşmazlık dava konusu hasarın kim tarafından meydana getirildiği, oluşan hasardan davalıların sorumlu olup olmadıkları, sorumlulukları varsa davacının davalılardan talep edebilecekleri alacak miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır. Sigortalı sıfatının dava dışı … A.Ş.’ye ait olduğu, davacının, dava dışı sigortalıdan, davalı … aleyhine husumet yöneltmek için muvafakat aldığına dair belgenin dosya arasında bulunduğu, belge aslının ise Mahkememiz 8. Celsesinde görülerek davacıya iade edildiği, bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında sigorta poliçesinin düzenlendiği, hasarın poliçenin geçerlilik süresi içerisinde meydana geldiği ve hasarın poliçe kapsamında olduğu, davacının hasarın giderildiğine dair faturaları dosyaya sunduğu, hasarın poliçe teminat kapsamı dışında kaldığı hususunun sigorta şirketine ait olduğu, davalının, bu ispatı yerine getiremediği, davalının olay tarihi rayiç piyasa değeri dikkate alınarak, gerçek zarar miktarından sorumlu olduğu, pompa değişiminin yapıldığının sabit olduğu ve bilirkişi incelemesinde gerçek zarardan sorumlu olduğunun belirlendiği, buna göre hasar bedeli olarak belirlenen fatura tutarı olan 44.357,79 TL’den davalının sorumlu olduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde 3 gün sürdüğünü iddia ettikleri arızanın süresince oluşan üretim kaybından dolayı uğradıklarını iddia ettikleri 48.672 TL zararın ise ispat edilemediği ve tazminat talep edilen poliçenin özel ve genel şartları gereğince 48.672 TL zararının dolaylı zarar olduğu ve poliçe teminat kapsamı dışında bulunduğu bu nedenle günlük üretim yapamamaktan kaynaklı talebin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile günlük üretim yapmaktan kaynaklı zarar yönünden açılan davanın reddine, zarar giderimi talebinin kabulü ile 44.357,79 TL’nin dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, cevap dilekçesinde de görüleceği üzere müvekkili şirket aleyhine açılan davaların İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemesinde açılması gerekirken yetki itirazlarına rağmen dosyanın karara çıkarıldığı mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacının bu davayı açma yetkisinin olmadığını, poliçede sigortalı olarak … AŞ belirtilmiş olduğundan husumet itirazında bulunduklarını, davacı tarafın finansal kiralama sözleşmesi ile temin ettiği üretim makinelerinin Leasing All Risks Sigorta poliçesiyle sigortalı olması neticesinde 25.11.2017 tarihinde arıza meydana gelmesi sebebiyle arızanın tespiti ve giderimi için yapılan 44.357,79 TL tazminat ile üretim kaybı ve tespit giderlerinin poliçe teminatından ödenmesi için bu davayı açtığını, poliçede 150.001 USD üzerindeki cihaz ekipman için 2.000 USD’ den az olmamak kaydıyla hasarın % 10’u tenzili muafiyet uygulanacağının belirtildiğini hasar dosyası açıldığını, teknik servis hizmeti veren firma tarafından pompanın yenisi ile değişiminin yapılarak makinenin çalışır vaziyete getirildiği bilgisinin alındığını, genel görünüm itibariyle eksper tarafından ani ve beklenmedik bir olay nedeni ile hasarlandığına ilişkin herhangi bir iz veya emareye rastlanılmadığının rapor edildiğini bu nedenle pompanın bünyesindeki bileşenlerin incelenmesi amacıyla firma yetkililerinden pompanın demonte edilmesinin talep edildiğini ancak demontaj yapılamadığını netice itibariyle hasarlandığı için yenisi ile değişimi yapıldığı belirtilen pompanın hasarlandığına veya hasar dosyasına konu makineden demonte edildiğine dair hiçbir bulgunun tespit edilemediğini, bu sebeplerle hasar dosyasının red ile sonuçlandığını ve 12.03.2018 tarihinde sigortalı … A.Ş ‘ye yazılı olarak talebe konu makinenin hasarlandığına dair iz ve emareye rastlanılmadığından tazminat talebinin red ile sonuçlandığının bildirildiğini, davacı tarafından üretim kaybı ve hasarın tespiti için yapmış olduğu giderlerin poliçe kapsamında karşılanmasının mümkün olmadığını, bu taleplere dair teminat verilmediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesini istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, Leasing All Risk Sigorta poliçesi kapsamında sigorta tazminatının tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında sigorta poliçesinin varlığı, poliçenin içeriği konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davanın yetkili mahkemede açılıp açılmadığı, sigorta poliçesinde sigortalı … AŞ olmasına karşılık sigorta ektiren konumundaki davacı şirketin aktif dava ehliyetinin olup olmadığı ile mahkemenin kabul etmiş olduğu tazminat miktarının yerinde olup olmadığına ilişkindir.Dosya kapsamından, dava dışı … A.Ş.’nin sigortalı, davacı şirketin sigorta ettiren, sigorta başlangıcı 16.07.2017, sigorta bitiş tarihi 16.07.2018 olan Leasing All Risk sigorta poliçesi düzenlendiği, davacı şirket tarafından dava dışı sigorta poliçesini düzenleyen acenteye Silivri noterliğinde düzenlenen 19.03.2018 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamede, fabrika bünyesinde sigorta ettirilen makine ile ilgili arıza ihbarının yapılmış olduğu, sigorta şirketinin arızanın tespiti için eksper gönderdiği, hasar dosyasının oluşturulduğu, müvekkili tarafından yapılan masrafların ve üretim kaybı nedeniyle meydana gelen masrafların ödenmemesine dair taleplerine ilişkin hasar dosyasında tünel sıkma piresinin arızalandığına dair ize rastlanmadığı, sigorta ettirilen yetkililer tarafından yenisi değiştirildiğinin tespit edilemediği için taleplerinin reddedildiğinin bildirildiği, fabriba bünyesinde yapılan keşif bilirkişi inceleme raporu sonucunda arızanın niteliğinin hidrolik yağ sirkülasyonundan olduğu, arızanın pompa değişimi ile giderildiği, eski ve yeni pompaların ayrı ayrı incelendiği ve benzeri hususların belirtilerek servis hizmet bedeli ve parça bedeli olarak toplam 44.357,79 TL zararın tahsilini talep ettiği, dava dışı acente şirketi tarafından cevabı ihtarnamede , muhatabın müvekkili şirket olmadığını belirttiği, 06.12.2017 tarihli eksper raporunda, sigorta ettirenin 25.10.2017 tarihinde saat 22.00 civarı tünel yıkama pires makinesinin arızalandığını, yetkili servisin geldiğini, ancak arızanın giderilemediğini belirttiği, olay yerinde yapılan incelenmeler sonucunda, sigorta ettiren firmanın makine parkında yer almakta olan bir adet … marka ve 2013 yılı imalat yılı olan tünel sıkma piresinin çalışır vaziyette olduğunun görüldüğü, firma yetkisi ile yapılan görüşmeden arızlanma üzerine teknik servis alınmak üzere firma ile irtibata geçildiği, yapılan incelemeler sonucunda makinenin pompasının arızalı olduğunun tespit edildiğini ve pompanın yenisi ile değişimi sağlanarak makinenin çalışır vaziyete getirildiği, bilgisinin alındığı, pompa incelendiğinde pompanın genel kondisyonu yeni bir pompa gibi olmadığı, pompanın kirlenmiş, boyaları kısmi olarak dökülmüş olduğu, teknik servis raporunda pompanın yenisi ile değişiminin yapıldığının belirtiliyor olmasına karşın, pompa değişiminin yapılmadığının tespiti, yeni pompaya ilişkin faturanın hangi amaçla düzenlendiğinin anlaşılamadığının belirtildiği teminat kapsamında değerlendirilmeyen sigorta ettiren firma yetkililerin toplam muafiyet haricinde taleplerinin 32.616,26 TL olduğunun belirtildiği, dava dışı sigortalı … A.Ş. Tarafından 08.08.2018 tarihli muvaffakatnamenin dosyaya ibraz edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi raporuna göre hasar bedelli olarak fatura tutarı dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir, davacının diğer zarar kalemleri reddedilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir. Davalı vekili tarafından her ne kadar davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğu iddia edilmiş ise de HMK’ nın 15. maddesi uyarınca sigortalı emtianın bulunduğu yerde de dava açılabilir. Somut olayda, davacı … ettirenin adresi Silivri İstanbul olup sigortalı emtianın bulunduğu yer de Silivri İstanbul’dur. Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yerlerinden birisi ise Silivri ilçesidir. Bu durumda davacının yetkili yer mahkemesinde davasına açmış olduğu anlaşıldığından, davalının İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna dair istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.TTK m.1409’da sigortanın kapsamına yer verilmiştir. Birinci fıkrada, sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, ikinci fıkrada ise sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükünün sigortacıya ait olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, sigortalı makinada meydana gelen hasarın bilirkişi raporunda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, sigorta teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. 24.08.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; uyuşmazlık konusu makinenin, davalı … tarafından poliçede belirtilen muhtelif rizikolara karşı teminat kapsamına alındığı, hasar tarihinin, işbu poliçe vade tarihinde bulunduğu, davacının, sigorta ettiren sıfatına sahip olduğu, sigortalı sıfatının dava dışı … AŞ ye ait olduğu, davacının, dava dışı sigortalıdan, davalı … aleyhine husumet yönetmek için muvafakat aldığına dair belgenin görülmediği, bu eksikliğin yargılama aşamasında giderilmesinin mümkün olduğu, hasarın poliçe teminat kapsamı dışında kaldığı hususunun ispatının sigorta şirketine ait olduğu, davalının, bu ispatı yerine getiremediği, hasarlı pompanın halihazırda mevcut olması halinde üzerinde inceleme yapılması konusundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, davalının, olay tarihi rayiç piyasa değeri dikkate alınarak, gerçek zarar miktarından sorumlu olduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde 3 gün sürdüğünü iddia ettikleri arıza süresince oluşan üretim kaybından dolayı uğradıklarını iddia ettikleri 48.672TL zararın gerek makinanın günlük kapasitesi açısından, gerekse birim fiyatı olarak piyasa rayiçlerine uygun olduğu; tazminat talep edilen poliçe özel ve genel şartları gereğince 48.672-TL zararının, dolaylı zarar olduğu belirtilmiştir. Bilirkişinin mahkemece de benimsenen bu tespitleri doğrultusunda hasar bedelini ödemekle yükümlü olan davalı … şirketinin sigorta tazminatına mahkum edilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irat kaydına; bakiye 2.272,56‬ TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,6-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın esası bakımından oy birliğiyle, davalı taraftan alınması gereken nispi istinaf karar harcı yönünden Üye Hâkim …’nun karşı oyu ile oy çokluğuyla ve kesin olarak karar verildi. 09.03.2023
KANUN YOLU:HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.
KARŞI OY: Nisbi harca tabi olan davalarda, özellikle 492 sayılı Harçlar Kanunu ile bağlı tarife hükümleri, 5235 sayılı Kanun ve ilgili tüm yasal mevzuat, ulusal ve uluslararası yargı kararları kapsamında, ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak esas hakkında karar verilmedikçe Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf kanun yoluna başvuran davalıdan başvuru aşamasında ve istinaf başvurusunda nisbi değil maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiği kanaati nedeniyle, çoğunluğun nisbi harç alınmasına dair görüşüne katılmadığımı ve hükmün ilgili bentlerine muhalif kaldığıma dair görüşümü bildiririm.