Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/800 E. 2022/1569 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/800
KARAR NO: 2022/1569
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11.09.2019
NUMARASI: 2018/531 Esas – 2019/1018 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalının Tedarikçi, müvekkile firmanın Müşterilerine ait malları bildirilen adresten teslim alarak belirlenen teslim süreleri içerisinde taşıma, dağıtım, yükleme, istifleme, boşaltma, alıcıya teslim hizmetlerini” verdiğini, davalının müvekkili firmaya tedarikçi olarak nakliye ve dağıtım hizmeti verdiği, aralarında bir ticari ilişkinin ve cari hesabın varlığı konusunda bir ihtilaf ve itiraz olmadığını, Müvekkili firmanın Müşterisi … A.Ş. tarafından muhtelif gıda maddesinin Karacabey/Bursa’dan – Osmaniye’ye taşıma işi müvekkil firma alt tedarikçisi davalı firma tarafından gerçekleştirilmek üzere tarafların anlaştığını, davalı firmaya ait … – … plakalı aracın sürücüsü … ile Taşıma Sözleşmesi imzalanarak …’ye ait mallar araca … nolu Sevk İrsaliyesi tahtında tam ve sağlam olarak yüklendiğini, … A.Ş. tarafından da … nolu Taşıma İrsaliyesi düzenlendiğini,Müvekkili firmanın müşterisi …, müvekkil firma adına … numaralı, 23.11.2016 tarih ve 10.559,81.-TL bedelli fatura düzenlediğini ve söz konusu fatura bedellerini müvekkili firma tarafından müvekkili firma müşterisi firmaya cari hesaba mahsuben ödendiğini, davalının sorumluluğunda gerçekleştirilen nakliyelere ilişkin olarak, müvekkili firma müşterisi tarafından müvekkili firma adına düzenlenen faturalar, davalı firmaya aynen rücu edilmiş ve yansıtma faturaları düzenlendiğini, Davalı firma ile hasarlı ürün bedellerinin ödenmesi için müteaddit görüşmeler yapıldığını, hasarın kendi sigortasından tahsili için beklenmiş ancak bir netice alınamayınca davalıya ait cari hesap dökümüne göre borçlu olduğu bakiye 9.073,81.-TL asıl alacağın tahsili maksadıyla, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile icra takip işlemlerine başlandığını, borçlu vekili eliyle icra takibine karşı yaptığı itirazında adresinin Mardin Kızıltepe olması sebebiyle yetki itirazında bulunduğu, Ancak müvekkilinin alacağı faturadan kaynaklı para alacağı olduğunu, müvekkilinin tescilli adresine istinaden İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili yargı mercileri olup davalı borçlunun yetki itirazının haksız ve yersiz olduğunu, davalı borçlu itiraz dilekçesinde somut bir iddia ve itirazda bulunmaksızın, müvekkili firma ile ticari ilişkisini inkar etmeksizin genel bir ifade ile takibe konu edilen faturalardan dolayı herhangi bir borcu olmadığını beyan ederek takibin durmasını sağladığını belirterek davalı-borçlu tarafın İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. sayılı takip dosyasına (ödeme emrine) yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere davalı-borçlu aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı dava olmakla, takip dayanağının faturadan kaynaklanan bakiye alacak olduğu, davacı tarafından tarafların ticari defterlerinin delil olarak bildirildiği, faturanın kaynağı taşımadan kaynaklanan yansıtma gideri olarak fatura tanzim edildiği, davalı adına Sıtam Baruhan tarafından verilen dilekçede firmalarına kayıtlı aracın ve hasar gören yükün sigortalı olmasına rağmen kendilerinden tahsili yoluna gidildiğinin bildirildiği, taraf kayıtları üzerinde mali müşavir ve taşıma konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılmış,bilirkişiler tarafından denetime olanak verecek şekilde hazırlanan rapora göre öncelikle davalı kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş davalı adresine Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış davalıya defter ibrazı konusunda meşruhatlı davatiye tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından defterlerin ibraz edilmediği anlaşılmakla, davacı kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır.Yapılan incelemede davacı defterlerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve HMK 222 maddesi anlamında delil niteliğinde bulunduğu, Davacı ile dava dışı … firması arasında taşıyıcı sözleşmesi bulunduğu, davacının üst taşıyıcı, davalının alt taşıyıcı olduğu, dava dışı firmaya ait ürünlerin taşıyıcının mesuleyiti altında iken maddi hasarlı trafik kazasından dolayı taşınan ürünün hasarlandığı,akdi taşıyıcı davacı tarafından hasar bedelinin dava dışı taşıtana ödendiği, bu hususun kayıtlarla belirlendiği, davalı alt taşıyıcının maliki bulunduğu …/… palakalı araçlarla taşınırken kazanın meydana geldiği, davalıya ait araç zürücüsü …un bu kazanın meydana gelmesinde kusursuz bulunduğu,TTK 888/3 maddesi gereğince taşıma akdi taşıyıcı yada alt taşıyıcı tarafından taşınırken hasar meydana geldiğinde zarardan asıl taşıyıcı gibi mesuliyeti bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 7.maddesinde ” Nakliye esnasında meydana gelecek her türlü zararın tamanının taşıyıcı tarafından karşılanacağı , ancak bu bedellerin taşıyıcıdan nakten tahsil edileceğine ilişkin düzenleme bulunduğu, TTK 876 maddesi gereğince davalının kendisini mesuliyetten kurtarılmasını talep edebilecek ise de taşıyıcıların kendi aralarında bağlayıcı hükümlerle anlaşmasını engelleyen herhangi bir düzenleme bulunmadığından ve davacının somut olaydaki zararın davacıya yansıtılması defter kayıtları ile sabit olduğundan ve davalının da TTK 222 maddesi gereğince de fter ve kayıtlarını ibraz etmeyerek davacının kayıtlarının kendi kayıtları ile örtüştüğü hususuna engel olması nedeni ile davacı kayıtlarındaki faturaya konu alacağın talep edilebilir olduğu, davalının takibe yaptığı öncelikle Yetki itirazının takip konuu alacak fatura alacağı olup, davacının adresi İstanbul olmakla İİK 50 yollaması ile BK 89 maddesi gereğince Yetki itirazının reddi ile davalının asıl alacağa yaptığı itirazın 9.073,81 TL üzerinden iptali ile takibin devamına takip tarihinden itibaren bu miktara taraflar tacir olmakla 3095 S.Y 2/2 maddesi gereğince avans faizi uygulanması ile davalı tarafından inkar edilen alacak fatura alacağı olup likit olduğundan davalının İİK 67/2 maddesi gereğince 9.073,81 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının İst. And. … İcra Md. nün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 9.073,81 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanmasına, davalının İİK 67/2 md. gereğince 9.073,81 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesine sundukları cevap dilekçesinde belirtildiği üzere esasında uyuşmazlık konusu davacının firmaya kesmiş olduğu ve tarafımıza tebliğ edilmeyen fatura ve faturaların ödenip ödenmediği noktasında toplandığını, aksine davacı yanın beyanının aksine hasarlı nakliye bedeline ilişkin bir alacak söz konusu olmayıp hasarlı nakliye bedeli uyuşmazlığın ikinci noktasını oluşturduğunu, firmanın kayıtlarında taraflara tebliğ edilen ve dava konusu olan herhangi bir fatura söz konusu olmadığını, Yapmış oldukları ilamsız takibe itiraz üzerine derdest edilen itirazın iptali davasında mahkemece ticari defterlerin incelenmesi hususunda Kızıltepe 2.Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığını, ancak Kızıltepe 2.Asliye Hukuk Mahkemesince firmasına ticari defterlerin hazır bulundurutması hususunda tebligat çıkarıldığını, ancak bu tebligattan haberdar olmadıklarını, Kızıltepe 2. Asliye Hukuk Mahkemesince çıkarılan ve defterlerin hazırlanmasına ilişkin tebligat usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu tebligattan gerekçeli karar ile haberdar olmaları sebebi ile haricen yapmış oldukları PTT araştırmasında tebliğin usulsüz yapıldığı firmaca tespit edildiğini, … Kuyumculuk San.ve Tic. Ltd. Şti’ne yapıldığı iddia edilen tebligatın şirket nezdinde çalışmayan ve tanımadıkları … adlı kişiye yapıldığını, firma çalışanı olmadığını, dolayısıyla usulsüz tebliğ sebebi ile firmanın ticari defterlerini sunamadığını ve mahkemece sadece davacı yanın surımuş olduğu belge ve ticari defterlerin baz alarak tek taraflı inceleme yapmak sureti ile hüküm tesis ettiğini, bilinmelidir ki firmanın hukuki dinlenilme ve savunma hakkı elinden alındığını, ayrıca cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere hasarlı nakliye söz konusu ise, aracın yük sigortası var olup bu bedelin sigorta şirketinden talep edilmesi gerekirken kendilerine yükletilmesini de kabul etmediklerini, Mahkeme bilirkişi marifetiyle tek taraflı ticari defter kayıtlarını incelediğini ve davanın kabulüne karar verildiğini, usulsüz tebliğ üzerine mahkemede tebliğin usulüne uygun olup olmadığına bakmaksızın firma aleyhine hüküm tesis ettiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, yurt içi karayolu taşıması sırasında emtiada meydana gelen hasar tutarını ödeyen akdi taşıyıcının, ödediği hasar tutarını fiili taşıyıcı davalıdan rucuen tahsili için başlattığı takibe vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama soncunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı akdi taşıyıcının taşıma sorumluluğunu üstlendiği dava dışı … firmasına ait ürünlerin fiili taşıyan davalının sorumluluğunda icra edilen taşıma sırasında vuku bulan maddi hasarlı trafik kazası sonucu hasarlanması nedeniyle, dava dışı taşıtan … firmasına davacı yanca yapılan hasar ödemesi ( cari hesaptan mahsup yoluyla) tutarının davalı alt taşıyana yansıtma faturası düzenlenmesi sonucu, ödenen hasar tutarının alt taşıyıcı davalıdan rucuen tahsili için icra takibi yapılmış olup, itiraz üzerine duran takibin devamı ve alacağın tahsili için eldeki dava açılmıştır. İlk derce mahkemesince alınan bilirkişi raporu ve sunulu deliller değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Yargılama sürecinde mahkemece davalının adresi itibariyle ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için talimat yazmış, talimat mahkemesi olan Kızıltepe 2. Asliye Hukkuk mahkemesince davalıya inceleme günü bildirir tebligat çıkarılmıştır. Tebligat adresinin davalıya daha önce tebligat yapılan ” … Mah. …. No … Kızıltepe/ Mardin adresi itibariyle yapıldığı, tebligata verilen şerhe göre aynı adreste daimi çalışan … imzası ile tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Kaldı ki ilk derece mahkemesince 20.03.2019 tarihli duruşma ara kararları ile, davalı için yazılan talimatın bila döndüğü gerekçesiyle, yeni belirlenen inceleme günü için de duruşma zabtının davalıya tebliğine karar verilmiş, duruşma zabtı ve defter inceleme muhtıralı tebligat davalı şirket yetkilisi olduğu anlaşılan …’a yapılmıştır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, davalının … isimli çalışanı bulunmadığı, bu nedenle talimat mahkemesince defter inceleme muhtırasına ilişkin tebligatın usulsüz yapıldığı, müvekkili defter ve kayıtları incelenmeksizin hukuki dinlenilme ve savunma hakları kısıtlanarak karar verildiği yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Davalı yanca davalı şirketin taşıma sigortası bulunduğu, bu nedenle hasarın sigorta şirketinden tahsili gerekiği ileri sürülerek karar istinaf edilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, dava dışı taşıtanın yükünde meydana gelen hasarı ödeyen akdi taşıyıcının, zarar sorumlusu alt taşıyana rücu etmek için önce alt taşıyanın sigortasına müracaat etme zorunluluğu da bulunmadığından, davalının bu yöndeki istinafı da yerinde görülmemiştir.Davalı yanın istinaf başvuru nedenleri ile sınırlı olarak yapılın istinaf incelemesi sonucu, davanın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdakihüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irat kaydına; bakiye 530,47 TL istinaf nispi karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 24/11/2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.