Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/789 E. 2021/767 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/789
KARAR NO : 2021/767
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2020
NUMARASI: 2019/742 E. – 2020/29 K.
DAVANIN KONUSU:Şirketin İhyası
Taraflar arasında görülen şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin terkin edilen ve ihyası talep edilen … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde 24.05.2007-07.01.2012 tarihleri arasında çalıştığını, çalışma süresi boyunca müvekkilinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ve fazla mesai alacakları ödenmemesi nedeniyle Bakırköy 24. İş Mahkemesinin 2015/574 Esas sayılı dosyasında işçilik alacaklarının talep edildiğini, 25.12.2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde şirketin tasfiye sonucu terkin edildiğinin anlaşıldığını, Bakırköy 24. İş Mahkemesisin 2015/574 Esas sayılı dosyasının devamı sırasında mahkemece şirketin ihyasına ilişkin dava açılması için süre verdiğini ileri sürerek, …nün 442285-0 sicilinde kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyası ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin kararında; “…Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ;Limited şirketlerin tasfiyesinde 6102 sayılı TTK’nın 643. maddesi yollamasıyla aynı kanunun 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile limited şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez. Somut uyuşmazlıkta; davacının Bakırköy 24 ncü İş Mahkemesi’nde açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, davada taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan davalı ilal …’nun şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına… “” gerekçesiyle davanın kabulü ile tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Bakırköy 24. İş Mahkemesinin 2015/574 Esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere, tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı tasfiye memuru … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde;İlk derece mahkemesi kararının kısmen usul yasaya aykırı olduğunu, tasfiye memurunun davanın açılmasına sebebiyle vermemesi nedeniyle yargılama giderleri ve avukatlık ücertinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini gerekirken, müvekkili üzerinde bırakılmasının yasaya aykırı olduğunu, benzer nitelikteki davada şirketin ihyasına karar verilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığını ve kararın Yargıtay onayından geçerek kesinleştiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 547. maddesi uyarınca, ek tasfiye işlemleri için şirket sicil kaydının ihyası talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, yargılama giderlerinin davalı tasfiye memurundan tahsiline karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili tarafından, yasal süreler içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekilinin esasa dair istinaf nedenlerinin incelenmesinde; tasfiyenin kapatılabilmesi için, tüm tasfiye işlemlerinin tamamlanmış olması, tüm borçların ödenmiş olması gerekir. Şirket hakkındaki davanın iş mahkemesinde devam ettiği, tasfiye memurunun tasfiye işlemlerini tam olarak sonuçlandırılmadan tasfiyeyi kapatması nedeniyle, bu ihya davasının açılmasına sebebiyet verdiği, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.Dosyaya sunulan ticaret sicil kayıtlarına göre, ihyası istenen şirketin tasfiye kararı aldığı, tasfiye memuru olarak davalı …’nun atandığı, tasfiyenin tamamlandığı ve sicil kaydının 20.12.2013 tarihinde kapatıldığı anlaşılmaktadır.Ticaret sicil müdürlükleri ihya davalarında yasal hasım konumunda olduğundan, sicilden terkin işlemlerini yasa ve tüzük hükümlerine uygun yapmış olan sicil müdürlüğü yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2005/13309 E.2007/837 K. sayılı emsal nitelikli kararında da Ticaret Sicili Müdürlüğünün yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’ nin 2016 / 2926 Esas 2016 / 3585 Karar ve 04.04.2016 tarihli kararı da bu doğrultudadır. Davalı … Sicil Memurluğu bu davada yasal hasım olduğundan ve davanın açılmasına da sebebiyet verdiği iddia ve ispat edilmediğinden, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamaz. İlk derece mahkemesinin bu yöne ilişkin kararı isabetlidir.Davalı tasfiye memuru yönünden ise ilk derece mahkemesi, davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur. HMK’nın 332. maddesi uyarınca, yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedilir. Yani, yargılama giderlerinin hüküm altına alınabilmesi için tarafların talepte bulunmuş olmalarına gerek yoktur. HMK’nın 326. maddesi uyarınca, aksine düzenleme bulunmadıkça yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davalı, HMK’nın 312.maddesi gereğince davayı ilk duruşmadan önce kabul etmemiştir. Tasfiyenin kapatılabilmesi için, tüm tasfiye işlemlerinin tamamlanmış olması, tüm borçların ödenmiş olması gerekir. Şirket çalışanlarının iş hukukundan kaynaklanan ödemelerinin yapılmadan tasfiyenin kapatılması nedeniyle tasfiye memurunun kusurlu olduğu ve iş bu ihya davasının açılmasına sebebiyet verdiği açıktır. Bu nedenlerle, davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, bakiye 4,90 TL istinaf harcının davalıdan tahsiline, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 17.06.2021