Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/75 E. 2020/122 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/75
KARAR NO: 2020/122
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2019/458 D.İş – 2019/447 Karar
KARAR TARİHİ: 06/08/2019
DAVA: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz davasının yapılan yargılaması sonucunda ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik verilen ek karara karşı borçlular vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden dilekçesinde özetle; Alacaklısı …, Borçlusu … ve …, 07/06/2019 vade tarihli, 12/07/2017 tanzim tarihli, tanzim yeri İstanbul olan 300.000,00 TL bedelli bir adet senet nedeniyle bakiye alacaklarının bulunduğunu, borçluların taşınır, taşınmaz mallarıyla, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin karşı taraf yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 16.06.2019 tarihli kararla, “…İbraz olunup incelenen talep dilekçesi ve eki belgeler münderecatına göre yukarıda adı yazılı bulunan alacaklının, talep dayanağı belgede yer verilen ve tutarı kararımızda gösterilen alacak bakımından vaki isteği , İcra ve İflas Kanunun 257. Maddesinin l.fıkrasına uygun görüldüğünden,, aleyhine ihtiyati haciz istenilen ile üçüncü kişilerin muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın , % 15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda, yukarıda isim ve adresi belirtilen borçlu-borçluların menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının, yukarıda belirtilen borç tutarı ile sınırlı olmak kaydıyla ve İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde…” ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İHTİYATİ HACZE İTİRAZ İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili; müvekkili hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, takip dayanağı olarak 12/07/2019 tanzim tarihli bono gösterildiğini, icra takibine dayanak evrağın bono niteliğinde olmadığını, tanzim tarihi ve tanzim yeri de dahil olmak üzere senedin tamamının sonradan doldurulduğunu, müvekkili şirketin davalı bankadan kredi talebi olmadığını, kredi limiti çalışmasını banka kendi kendine yaptığını ve hesap açılması için bankaya gelinmesinin istenildiğini, tomar evrakların imzalatılması sırasında takibe konu evrakın da boş olarak imzalatıldığını, davalı bankanın dava konusu senetteki tanzim tarihi olan 12/07/2017 tarilinde, 2 sene sonra 07/06/2019 tarihinde temerrüt oluşacağını ve kredi borcunun son ödeme tarihinin 07/06/2019 olacağını bilemeyeceğine göre itiraza konu senedin tanzim tarihinin vade tarihi olan 07/06/2019 tarihinde diğer tüm boşluklarla birlikte doldurulmuş olduğunun açıkça ortaya çıktığını, boş kısımların yazı bütünlüğü içinde aynı anda aynı elyazısı ve aynı kalemle yazıldığının görüldüğünü, davalı bankaya 12/07/2017 tarihinde esenet konusu bir borcun olmadığını, senet üzerinde borç sebebi olarak senet bedeli nakden ahzolunmuştur dendiğini, bu yazıya göre davalı bankanın müvekkiline 300.000 TL nakit olarak verdiğinin beyan edildiğini davalı vekilinin bu beyenanını tamamen gerçek dışı olduğunu ve bu gerçek dışılığın bizzat bankanın ticari defter kayıtlarıyla sabit olduğunu, bankanın müvekkiline para vermediğini, bankanın varsa alacağının teminat altında olduğunu, ihtiyati haciz şartlarının bu sebeple oluşmadığını, bu nedenlerle mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince 06.08.2019 tarihli ek kararla “…İhtiyati hacze itiraz eden vekili her ne kadar alacağın teminat altına alındığını bu sebeple ihtiyati haciz şartları doğmadığı sebebi ile itiraz etmiş ise de 2004 sayılı İİK 45 ve 167 maddeleri uyarınca alacağın rehinle teminat altına alınmasının ihtiyati hacze engel teşkil etmeyeceği anlaşıldığından, Bononun tomar evrak içinde hata ile imzalandığı iddiası ise , bononun incelenmesinden gerek şirket kaşesi basılarak gerekse kendi adına imzalanması, el yazısı ile adresini yazması , tacir olması ve basiretli tacir gibi davranması gerektiği düşünüldüğünde bu iddiasınında reddi gerekmiştir. Bononun anlaşmaya aykırı düzenlendiği vade tarihinin sonradan atıldığı iddiası ; açık bono düzenlenmesi yasaya aykırı olmadığından tanzim tarihi boş olarak imzalanan senedin tanzim tarihinin sonradan yazılmasının mümkün olması , Yazılan tanzim tarihinin anlaşmaya aykırı doldurulduğu hususu ise ancak yazılı belgeyle kanıtlanabilir olması ve itiraz edenin yazılı belgeyle bu iddiasını ispatlayamaması…” gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş olup, Bu ara karara karşı ihtiyati hacze itiraz edenler vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz edenler vekili istinaf dilekçesinde özetle: İhtiyati hacze konu dayanak evrakın kambiyo senedini niteliğinde olmadığını, tanzim tarihi ve tanzim yeri de dahil olmak üzere senedin tamamının sonradan doldurulduğunu, bankanın boş senet almasının yasal olmadığını, bankacılık mevzuatının buna izin vermeyeceğini, hal böyle olunca yasadışı işlemde anlaşma olamayacağından, boş senedin anlaşmaya aykırı doldurulup doldurulmadığının denetiminin yapılamayacağını, kaldı ki davacı banka verdiği cevapta senedin boş olarak alındığına dair beyan ve iddialara herhangi bir itirazda bulunmadığını, Davalı bankanın dava konusu senetteki tanzim tarihi olan 12/07/2017 tarihinden 2 sene sonra 07/06/2019 tarihinde (bankaya göre) temerrüt oluşacağını bilemeyeceğine göre, itiraza konu senedin boş olduğunu, temerrüt tarihi olan 07/06/2019 tarihinde doldurulduğunu, dolayısıyla tanzim tarihinin de 07/06/2019 tarihinde doldurulmuş olduğunun açıkça ortada olduğunu, bahse konu evrakın da boş olarak tarandığını ve bankacılık sistemine kaydedildiğini ve genel müdürlüğe maille gönderildiğini, kaldı ki 12/07/2017 tarihinde davalı bankaya senet konusu bir borç bulunmadığını, senet üzerinde borç sebebi olarak ‘senet bedeli nakden ahzolunmuştur’ denildiğini, bu evraka göre 12/07/2017 tarihinde bankanın vermediği 300.000.TL için kendini 300.000.TL alacaklı hale getirmiş olduğunun görüldüğünü, 12/07/2017 tarihinde gerçekte olmayan bir alacak için ihtiyati haciz kararı alındığını, zira kredi limiti için ipotek alınması tarihi olan 08/09/2017 tarihinden önce bankanın müvekkiline para verebilmesinin mümkün olmadığını, Gerekçeli kararda icra takibinin kesinleştiği ifade edilmiş ise de, dava konusu evrakın kambiyo senedi olmadığına dair yaptıkları şikayet üzerine İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2019 / 781 Esas sayılı davasının görüldüğünü, Yukarıda izah edilen nedenlerle İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/458 D.İş – 2019/447 Karar sayılı, 06/08/2019 tarihli ek kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasını ve ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itirazın reddi kararının istinafına ilişkindir. İtirazın reddi kararına karşı borçlular vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Alacaklının ihtiyati haciz istemi emre muharrer senede (bonoya) dayalı olup, İİK’nın 167. maddesi gereğince, alacağı emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde bulunabileceği belirtilmiş olup bu husus İİK’nın 45. maddesinin istisnasını teşkil etmektedir. Bu nedenle, her ne kadar asıl borçlu bakımından kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ipotekle (rehinle) temin edildiği ileri sürülerek karar istinaf edilmiş ise de aynı alacak için kambiyo senedi düzenlenmiş olması halinde, rehin paraya çevrilmeden, kambiyo senedine dayalı olarak takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle borçlular vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir. Öte yandan, borçlular vekilince bononun boş olarak alınıp sonradan doldurulduğu, tanzim tarihinin sonradan düzenlendiği, bu itibarla talebe dayanak bononun kambiyo evrakı niteliğinde görülemeyeceği ileri sürülerek karar istinaf edilmişse de; bononun sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının yargılamayı gerektirip, İİK 265. maddesi kapsamında ihtiyati haciz itirazı kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, borçlular vekilinin bu yöndeki istinafı da yerinde olamadığından, borçlular vekilinini istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İtiraz eden borçlular vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine, 2-İstinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, başvuran üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 06/02/2020
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.