Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/699 E. 2023/452 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/699
KARAR NO: 2023/452
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05.12.20219
NUMARASI: 2016/800 Esas – 2019/1291 Karar
DAVA: Tazminat
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2016/1193 ESAS
DAVA: Tazminat
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davaların ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davaların reddine dair verilen karara karşı, asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan … yaptığı inşaatla ilgili olarak müİstanbul İli, Sancaktepe İlçesi, … Mevkiine kain tapunun … pafta, … ada, … parsel de katıytı zemin kat .. e … no’lu daireler , zemin kat .. no’lu daire, zemin kat … no’lu daireleri satın alıarak tapusunu aldığını, ancak dairelerin tesliminin yapılmadığını, ayrıca davacı müvekkili tarafından yine davalı … Yapının yaptığı davalı …’tan İstanbul ili, Şile İlçesi … Köyü, … Mevkiine kain, … , pafta, … parsele kayıtlı … normal kat .. no’lu daire ile yine aynı yerde … parsele kayıtlı … kat .. ve … no’l dairelerini parasını ödeyip satın alarak tapusunu aldığını, yine tüm uyarılarına rağmen alınan dairelerin teslimini yapılmadığı, bu nedenle ihtarname çektikleri, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davalılardan satın alınan Şile ve Sancaktepe ilçelerdeki taşınmazların tam ve eksiksiz olarak teslimine karar verilmesi ile, davalılardan … Yapıdan alınan 4 daireye ilişkin şimdilik aylık 1500 TL den gecikilen 3 ayın bedeli olarak toplam 4 daire için 18.000 TL, davalılardan …tan alınan 3 daireye ilişkin olarak aylık 1.500 TL den gecikilen 3 ayın bedeli olarak toplam 3 daire için 13.500 TL gecikme tazminatının müşterek ve müteselsil sorumlu olan davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsili ile, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, savunmasında özetle; davaya konu olan dairelerin bulunduğu inşaat sahasının 4 parselden müşterek olup, üç parselin müvekkili …’a bir parselin ise kız kardeşi …’a ait olduğunu, bu arsalarla ilgili olarak … Pazarlama Ltd. Şti. ile inşaat sözleşmesi yapıldığını, 4,5 daire müvekkiline 1,5 dairenin ise müvekkilinin kız kardeşine düşmekte olduğunu, bilahare yüklenici şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre kendi payına düşen daireleri satabilmek için müvekkilinden genel satış vaadi aldığını, müvekkilinin şirket yetkililerine güvendikleri için böyle bir vekaletname vermekte herhangi bir mahsur görmediğini, yüklenicinin …’ın payına düşen dava konusu 3 daireyi müvekkilinin bilgisi olmadan davacıya sattığını ve tapusunu devrettiğini, satış bedelini müvekkilinin almadığını, müvekkilinin savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, ancak konunun hukuki ihtilaf olduğu gerekçesi ile takipsizlik kararı verildiğini, davacının müvekkilinden kira bedeli olarak gecikme tazminatı talep etmesinin mümkün olmadığını, ayrıca bildirilen 31.12.2014 tarihinin neye göre tespit edildiğinin belli olmadığını, dava konusu dairelerin ve gerekse diğer dairelerin fiili olarak da bilahare teslim edildiklerini öğrendiklerini, burada en iyi dairelerin dahi aylık kiralarının 500,00-TL’yi geçmediğini belirterek, davanın reddine, mahkeme masraf ve ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir. İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1193 E sayılı dosyasında; Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; … Yapının yaptığı davalı …’tan İstanbul ili, Şile İlçesi Yakuplu Köyü, … Mevkiine kain, … , pafta, … parsele kayıtlı … normal kat .. no’lu daire ile yine aynı yerde … parsele kayıtlı … kat .. ve .. no’l dairelerini parasını ödeyip satın alarak tapusunu aldığını, yine tüm uyarılarına rağmen alınan dairelerin teslimini yapılmadığı, bu nedenle ihtarname çektikleri, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla davalılardan satın alınan Şile ve Sancaktepe ilçelerdeki taşınmazların tam ve eksiksiz olarak teslimine karar verilmesi ile, davalılardan … Yapıdan alınan 3 daireye ilişkin şimdilik aylık 1500 TL den gecikilen 19 ayın bedeli olarak toplam 3 daire için 85.500 TL müşterek ve müteselsil sorumlu olan davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsili ile tahsiline, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, savunmasında özetle; davaya konu olan dairelerin bulunduğu inşaat sahasının 4 parselden müşterek olduğunu, üç parselin müvekkili …’a bir parselin ise kız kardeşi …’a ait olduğunu, bu arsalarla ilgili olarak … Pazarlama Ltd. Şti. ile inşaat sözleşmesi yapıldığını, 4,5 daire müvekkiline 1,5 dairenin ise müvekkilinin kız kardeşine düştüğünü, bilahare yüklenici şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre kendi payına düşen daireleri satabilmek için müvekkilinden genel satış vaadi aldığını, müvekkilinin şirket yetkililerine güvendikleri için böyle bir vekaletname vermekte herhangi bir mahsur görmediğini, yüklenicinin …’ın payına düşen dava konusu 3 daireyi müvekkilinin bilgisi olmadan davacıya sattığını ve tapusunu devrettiğini, satış bedelini müvekkilinin almadığını, müvekkilinin savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, ancak konunun hukuki ihtilaf olduğu gerekçesi ile takipsizlik kararı verildiğini, davacının müvekkilinden kira bedeli olarak gecikme tazminatı talep etmesinin mümkün olmadığını, ayrıca bildirilen 31.12.2014 tarihinin neye göre tespit edildiğinin belli olmadığını, dava konusu dairelerin ve gerekse diğer dairelerin fiili olarak da bilahare teslim edildiklerini öğrendiklerini, burada en iyi dairelerin dahi aylık kiralarının 500,00-TL’yi geçmediğini belirterek, davanın reddine, mahkeme masraf ve ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Taraflar arasında taşınmaz alım satımı söz konusudur. Davalının gecikmelerden sorumlu olması için öncelikle teslimde gecikme olması gerekmektedir ki davacı vekilinin 29.05.2019 tarihli beyanlarından taşınmazın teslim alındığı ancak içerisinde eksiklikler olduğu bu sebeple tam ve eksiksiz teslim edilmediğinden teslimin geçerli olmadığı yönünde bir beyanda bulunmuştur. Bu aşamada davalının taşınmaz satışında davalıya karşı herhangi bir taahüt altında olup olmadığı yani taşınmazı mevcut haliyle mi yoksa davacının talep ettiği şekilde Banyo, mutfak ,dubleks merdivenleri aksesuarlar v.s sair tamam haliyle mi satmayı taahüt ettiğini belirlemek gerekmektedir. Şöyle ki; eğer davalı taşınmazı eksiksiz teslim edeceğini taahüt etmiş ise ve taşınmaz kabul edilebilecek nitelikte tamam değil ise teslimden söz edilemeyecektir. Ne var ki taraflar arasında davaya konu taşınmazların na tamam haliyle mi satışa konu olduğu yoksa tamam olarak mı satışa konu olduğu taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığından anlaşılamamaktadır. Davacı bu konuda mahkememizce istenilen açıklamaya taraflar arasında sözleşme olmadığı şeklinde cevap vermiştir. Bu haliyle gecikme tazminatı talep eden davacının, gecikmeyi ispat edemediği…” gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından satın alınan bağımsız bölümlerin davalılar tarafından tam ve eksiksiz olarak teslim edilmediğini, bu durum karşısında kira kaybı bedeli olarak gecikme tazminatı talep etme ve borcun ifasını talep hakkının, ilk derece mahkemesinin eksik değerlendirme ve eksik inceleme neticesinde taleplerinin ve delillerinin tamamını göz önüne almadan verilen davanın reddi gerekçesinin aksine 6098 sayılı B.K.nun md.117-126 arasında söz konusu olan Yasadan kaynaklanan bir hak olduğundan,iş bu davayı aşağıdaki talepleri kapsamında ikame ettiklerini, Şile’deki yerler için Davalı …’a İhtarname keşide edildiğini, (Dosyada mübrez) iş bu ihtarname ile müvekkilinin taşınmazların 31.12.2014 e kadar teslimini talep ederek, teslim edilmediği taktirde her bir daire için aylık 1500-TL kira bedeli altında gecikme tazminatı talep ettiğini, Şile’deki yerlerle ilgili olarak müteahhitliğini davalı … Yapının yaptığı göz önüne alındığında ve de ilgili yerin Toprak sahibi …’tan alınması birlikte değerlendirildiğinde her iki davalının da BK gereği bu yerlerle ilgili sorumluluğu bulunduğundan, İstanbul ili, Şile İlçesi,… Köyü, … mevkiinde kain … Pafta,… Parselde kayıtlı …normal kat .. no lu daire ile yine aynı yerde … Parselde kayıtlı …kat .. ve … no lu daire olmak üzere, 4 seneye yakın zaman geçmesine rağmen teslim edilmeyen 3 dairenin tam ve eksiksiz teslimi açısından, iş bu yerlerle ilgili müşterek ve müteselsil sorumlulukları bulunan davalıların borcunu ifa etmesi adına lehimize karar verilmesi gerekirken aleyhe karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki dilekçe ekinde sunulan örnek Yargıtay kararlarının da iddialarını desteklediğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Asıl ve birleşen davalar, davacının davalılardan satın aldığı taşınmazların eksiksiz teslim edilmediği iddiasına dayalı olarak, mahrum kalının kira kaybı tazminatının müteselsilen tahsili ile dairelerin teslimi taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süre içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili, davalı şirketin müteahhitliğini yaptığı, davalı gerçek kişiye ait taşınmazda inşa edilen dava konusu İstanbul/Sancaktepede bulunan davalı …’ a ait taşınmazları satın alındığını, satın alınan taşınmazların tam ve eksiksiz teslim edilmediğini ileri sürerek dairelerin eksiksiz teslimi ile kira kaybı tazminatının her iki davalıdan müteselsilen tahlisilini talep etmiştir. Davalı Şirket savunma yapmamış, davalı gerçek kişi ise kendisinden alınan vekalet ile kendi payına düşün taşınmazların diğer davalı yanca satıldığını, kendisinin de mağdur olduğunu, davacı ile aralarında taşınmazın teslimine dair sözleşme bulunmadığını, davacıya herhangi bir taahhüdü olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Dava konusu İstanbul/Sancaktepede bulunan taşınmazların davacı yanca, tapuda yapılan resmi senet ile davalı …’ tan satın alındığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili 25.09.2019 tarihli beyan dilekçesinde satın alınan taşınmazların tam ve eksiksiz teslim edilmediğini ileri sürerek dairelerin eksiksiz teslimi ile kira kaybı tazminatı talep ettiklerini beyan etmiştir. İlk derce mahkemesi karar ve gerekçesinde de işaret edildiği üzere, davacının taşınmazları tapuda yapılan resmi satış ile satın aldığı, ayrıca davalıların satış tarihinde var olduğu ileri sürelen eksikleri giderme ve tamamlama taahhüdü olduğuna dair sözleşme bulunmadığı, buna göre davacının satın aldığı taşınmazların bulunduğu mevcut haliyle teslim alınmış olması karşısında ve davalıların ayrıca taahhüt altında oldukları kanıtlanmadığından, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş olması isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekili istinaf nedenleri yerinde değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, dosya üzerinden ve istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin asıl ve birleşen davalara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irat kaydına; bakiye 251,00 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 16.03.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.