Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/692 E. 2023/348 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/692
KARAR NO: 2023/348
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25.06.2019
NUMARASI: 2016/1110 Esas – 2019/636 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlu şirketin, ödenmeyen cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı borçlu şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak yaptığı itiraz ile takibin durduğunu belirterek davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme olmadığını, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğinden müvekkilinin zamanında ödeme alamadığını ve iş gücü kaybına uğradığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, aksine müvekkilinin alacaklı konumunda olduğunu belirterek davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; davacı satıcı firmanın davalı tarafa davaya konu iki adet buhar jeneratörü sattığı, jeneratörlerin arızalı çıktığı, davacı tarafın ürünleri tamir etmek için 23/09/2016 tarihinde teslim aldığı, davacı tarafın teslim aldığı ürünleri tamir edip iade etmediği, bu ürünlerin parasının tahsili için 20/10/2016 tarihinde icra takibi başlattığı, davacı tarafça ürünler teslim edilmediğinden alacağın doğmadığı anlaşıldığından davanın reddine, davacı tarafça ürünler tamir edilip teslim edilmediği halde bedelin tahsili için icra takibi yapılması kötü niyetli bir davranış olup asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine…” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İki adet jeneratörün tamiri yapıldıktan sonra defalarca davalı şirkete tamirin yapıldığı makinaları almaları ikaz edildiğini, ancak davalı şirketin onca bildirime rağmen jeneratörleri teslim almadığını, bu duruma ilişkin dosyada 7 adet ek belge olduğunu, özellikle EK 4 evrakta davacı şirket yetkilisi… tamiratın yapıldığını ancak davalının ödeme yapmadığını uzun uzun e- postada izah ettiğini, yine aynı evrakta davacı şirket çalışanı …’ın da açıklamalarda bulunduğunu, Davalının, davacının sorumluluğunda olmayan CE belgesinin sorumluluğunu yine aynı ek belgelerde davacı tarafa yüklemeye çalıştığını, tamir edilen jeneratörleri ısrarla teslim almaktan kaçındığını, Keza davalı şirketin davacı aleyhine açmış bulunduğu İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017 /1165 Esas sayılı dava dosyasında sunulan bilirkişi raporunda davalının müvekkili şirkete 4.340,93 TI borçlu bulunduğunun tespit edildiğini, Bu rapor mahkemeye sunulmuşsa da mahkemece dikkate alınmadığını, bunun da bir diğer istinaf ve bozma sebebi olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı tarafından davalıya satılan buhar jenaratörleri nedeniyle oluşan açık hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafından davalıya iki adet buhar jeneratörü satılıp teslim edildiği ihtilafsızdır. Sonrasında satım konusu jenaratörde arıza bulunduğunun davalı yanca bildirilmesi üzerine jeneratörlerin 23.09.2016 tarihinde tamir için davacı yanca teslim alındığı anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davada davalıya sattığı jeneratörlerin tamir için teslim alındığını, tamirinin yapıldığını, tamir edilen jeneratörlerin davalı tarafından teslim alınmadığı gibi bedelinin ödenmediğini ileri sürmüştür. Yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafından satım konusu jeneratörlerin tamir için davalıdan teslim alındığı sabit olup, teslim alınan jeneratörlerin tamir edilip davalıya teslim edildiğinin kanıt yükü davacı üzerinde olup, tekrar davalıya teslim edilmediği davacının kabulündedir. Diğer yandan, satılan emtia bakımından alıcının temerrütü söz konusu olsa dahi, satıcının satım konusu emtiayı tevdi ederek teslim edimini yerine getirebilecekken, bu hususta da girişimdi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacının satıp sonra tamir için davalıdan geri aldığı dava konusu jeneratörlerin bakiye satış bedelini talep edemeyeceği gerekçesiyle kurulan hüküm isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekili istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irat kaydına; bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02.03.2023 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.