Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/679 E. 2020/300 K. 16.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/679
KARAR NO: 2020/300
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05.02.2020
NUMARASI: 2020/89 Esas
DAVANIN KONUSU: İpoteğin Kaldırılması (Fekki)
Her ne kadar istinaf incelemesi için dosya Dairemize gönderilmiş ise de, inceleme konusu ilk derece mahkemesi kararına konu uyuşmazlıkta, davacı, müvekkilinin 14.12.2013 tarihli sözleşme ile davalı …’dan satın almış olduğu bağımsız bölüm taşınmaz üzerine, satıcı davalı …’nın davacıya yaptığı satış işleminden yaklaşık iki yıl sonra kullandığı krediler nedeniyle, diğer davalılar … ve … lehine ipotek tesis edildiğini, sonradan müvekkilinin bunu öğrenmesi üzerine davalılarla yapılan görüşmelerde, tapu devrinin hemen sonrasında ipoteğin fekkedileceğinin müvekkiline söylendiğini, müvekkilinin buna ikna edildiğini, ana taşınmaz üzerindeki tüm bağımsız bölümler üzerine ipotek konulmasının usulsüz olup ipoteğin bu nedenle geçersiz olduğunu, davalı bankanın finansal kiralama şirketinin basiretli bir tacir gibi davranıp kredi kullandırmadan önce satıcı davalının defterlerini inceleseydi müvekkilinin bağımsız bölüm satın aldığını öğrenebilecek durumda olduğunu, esasen davalıların işbirliği içinde ve muvazaalı hareket edere, davacı gibi bağımsız bölüm satın almış olanlara zarar verdiğini, davalı banka ve finansal kiralama şirketinin iyi niyetli kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle ipotek tesis işleminin geçersiz olduğunu belirterek, davacının satın aldığı bağımsız bölüm üzerine konulan ipateğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Görüldüğü üzere; davacı, davalı …’tan ve …’dan kullanılan kredilerin tarafı değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın banka kredi sözleşmesinden doğduğu söylenemez. Davacı, ileri sürdüğü hukuki sebeplerle ipotek tesis işleminin geçersiz olduğunu, müvekkilinin satın almış olduğu bağımsız bölüm taşınmaz üzerine, satıcının satış işleminden sonra kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin müvekkilini bağlamayacağını, davalıların işbirliği içinde hareket ettiklerini iddia ederek, usulsüz tesis edilen ipoteğin fekkini istemektedir.Buna göre, uyuşmazlığın bankacılık mevzuatı yada genel kredi sözleşmesiyle ilgisi yoktur. Davalılar arasında akdedilen kredi sözleşmelerinin geçerliliği yada borcun miktarı, faizin oranı vs. tartışılmayacaktır. Davacı, usulsüz tesis edilen ipoteğin fekkini istemekte olup, talep, münhasıran sınırlı ayni hakka ilişkindir. HSK tarafından ilan edilen iş bölümünde, 7. HD’nin görev alanını düzenleyen tablonun 1. sırasındaki düzenlemeye göre, “Sınırlı ayni haklara (TMK m. 779 vd.) ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar”ın istinaf incelemesini yapma görevi ve aynı tablonun 7. bendine göre, “Karz (ödünç) ipoteklerinin kaldırılması ile ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar”ın istinaf incelemesini yapma görevi 7. HD’ne aittir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Dosyanın istinaf incelemesi bakımından görevli İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6100 sayılı HMK’nın 352/1 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu 17/03/2020 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere