Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/664 E. 2020/1279 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/664
KARAR NO : 2020/1279
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2019
NUMARASI : 2019/267 E. – 2019/1191 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, ödeme emrinin tebliği üzerine davalının borca ve yetkiye itirazı sonucu takibin durduğunu, itirazının haksız olduğunu, taraflar arasındaki direkt satış sözleşmesi uyarınca müvekkilinin davalıya ürün sattığını, davalının sözleşmenin 7. maddesine aykırı şekilde satış mahallini kapatarak terk ettiğini, sözleşmenin 3. maddesinde belirlenen asgari alım taahhüdüne uyulmadığını, sözleşmenin 1. maddesi uyarınca müvekkilinin sözleşme kapsamında davacıya 15.000,00 TL ödediğini, sözleşmenin davalı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle müvekkilinin pazarlama payı katkı bedelinin ihtara rağmen ödenmediğini ileri sürerek, davalının itirazın iptaline, takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin ifa yerinin malların teslim yeri olan Antalya olduğundan davanın yetkili Antalya mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, Antalya mahkemelerinin yetkili olduğunun düşünülmemesi halinde sözleşme gereği Kadıköy mahkemelerinin yetkili olduğunun belirlenmesi nedeniyle dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesi gerektiğini belirterek yetki ilk itirazında bulunmuştur. Esas yönünden ise, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca müvekkilinin, sözleşmede gösterilen miktarda ürünü davacının Antalya Bölge Bayisinden satın aldığını, sözleşmede belirlenen ürünün satın alınması nedeniyle sözleşme sonunun beklenmesine gerek bulunmadığını savunarak, davanın yetkisizliklikle Antalya ya da Kadıköy Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde esastan reddi ile %20 oranından az olmamak üzere tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davanın açıldığı İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/415 Esas, 2019/163 Karar sayılı ve 27.02.2019 tarihli kararı ile yetki ilk itirazının kabulü ile dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirlenmesine karar verilmiştir.Tarafların istinaf kanun yoluna başvurmaması üzerine İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının kesinleştiği, davacı vekilinin 05.03.2019 tarihli istemiyle dosyanın İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin kararında; ” Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Davalı vekili cevap dilekçesinde. sözleşmenin ifa yerinin malların teslim yeri olan Antalya olduğunu, davalının yetkili Antalya Mahmemesi’ne gönderilmesi gerektiğini, Antalya Mahkemelerinin yetkili olduğunun düşünülmemesi halinde sözleşme gereği Kadıköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.İzmir icra dosyasında davalı borçlu tarafından yetki itirazında bulunulduğu ancak yetkili icra müdürlüğünün gösterilmediği, halen icra dosyasının İzmirde devam ettiği, takibin İzmir İcra Dairesinde yetki yönünden kesinleştiği, borca itirazın yetkili icra dairesinin yetki dahilindeki mahkemede görülmesi gerektiği anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun belirlenmesine, karar vermiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesinin yetkisizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya bakmaya yetkili mahkemenin Antalya mahkemeleri olduğunu, takip dosyasında da itirazda bulunulduğunu, bu nedenle ilk yetkisizlik kararı veren İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin aslında Antalya mahkemelerinin yetkili olduğuna karar vermesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verdiğini, kararın hatalı olmasına rağmen yargılamanın hızlanması için istinaf başvurusunda bulunulmadığını, davacının da istinaf başvurusunun bulunmaması nedeniyle kararın kesinleştiğini, bu durumda İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisinin zımnen kabul edildiğini, yetkiye ilişkin bir hususun mahkemece re’sen değerlendirilemeyeceğini, belirterek, ilk derece mahkemesinin yetkisizlik kararının kaldırılmasını istemiştir.Davacı vekili, istinaf başvurusuna karşı sunduğu cevap dilekçesinde; davalının birden fazla mahkemeyi yetkili göstermesi nedeniyle, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesince tacir olan tarafların yetki sözleşmesiyle yetkili kıldığı İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, mahkemenin yetkisizlikle dosyayı daha önce yetkisizlik kararı veren mahkemeye göndermeye karar vermesi ile yetki uyuşmazlığı bulunduğunu, bu nedenle yetki uyuşmazlığının ilgili merci tarafından HMK’nın 22. maddesi gereğince çözülmesi gerektiğini belirtmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında düzenlenen satım sözleşmesi niteliğindeki, direkt satış noktası sözleşmesinin davalı tarafından yerine getirilmemesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın İİK’nın 67.maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, İzmir icra dairesinde başlatılan takipte yetki itirazında bulunulmasına rağmen yetkili icra müdürlüğünün gösterilmediği, takibin devam ettiği İzmir …. İcra Müdürlüğünün yetkisinin kesinleşmesi karşısında borca itirazın da yetkili icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkemede görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, davalı vekili bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İncelenen iş bu yetkisizlik kararının istinaf edilmiş olup kesinleşmemesi nedeniyle, iki mahkeme arasında HMK’nın 22. maddesi anlamında olumsuz yetki uyuşmazlığından söz edilmeyeceğinden Dairemizce, istinafa konu edilen yetkisizlik kararı incelenmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasında düzenlenen “Direkt Satış Noktası Sözleşmesi ” başlıklı satım sözleşmesinin 13. maddesinde, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların Kadıköy mahkemeleri ile icra müdürlüklerinde görüleceği düzenlenmiştir. Davacı vekili, davalının sözleşmeye aykırı davranarak müvekkilini zarara uğrattığını belirterek 27.10.2017 tarihli ihtarla zararların ödenmesini istemiş, zararının ödenmemesi üzerine İzmir …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında toplam 15.158,61 TL’nin tahsili amacıyla takip başlatmıştır. Davalı vekili borç ve ferileri yanında icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ancak açıkça yetkili icra dairesini göstermediğinden icra dairesinin yetkisine yönelik geçerli bir itirazın bulunduğu söylenemez. İtirazın iptali davası İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olup davalı vekili Antalya ve İstanbul Anadolu mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuştur. Yetki itirazında, yetkili olarak birden fazla mahkemenin gösterilmesine rağmen, mahkemece yetki yönünden davanın reddine karar verilerek İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu belirlenmiştir. Tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine, İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı kesinleşmiş ve dava eldeki uyuşmazlığa konu kararı veren İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir.HMK’nın 6. maddesi gereğince her dava açıldığı tarihteki, davalının yerleşim yerinde açılmalıdır. Ancak, genel yetki kuralının yanında hukuki ilişkinin niteliğine göre başka mahkemelerin de yetkili olduğu HMK’nın 7. ve devamı maddelerinde belirlenmiştir. Somut uyuşmazlık satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istiminden kaynaklanmış olup, yasada bu tür uyuşmazlıklar yönünden kesin yetkili olarak belirlenen bir mahkeme bulunmaktadır. Davalı vekilinin usulüne uygun bir yetki itirazı bulunmamasına karşın, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisizlik kararı nedeniyle, tarafların istinaf başvurusunda bulunmaması üzerine, anılan mahkemece yetkili olduğu belirlenen İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisi bakımından taraflar arasında zımni şekilde yetki sözleşmesi gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Zira, tacir olan taraflar HMK’nın 17. maddesi uyarınca aralarında doğmuş uyuşmazlıklarda sözleşmeyle bir mahkemeyi yetkili kılabilirler. Esasen, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede de anılan yasanın 17.maddesi uyarınca İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkisi münhasıran kabul edilmiştir. Bu durumda, taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunması, yetkisizlik karının istinaf edilmemesi nedeniyle taraflar arasında zımni yetki sözleşmesinin de kurulduğu kabul edilerek mahkemece uyuşmazlığın esası ile ilgili inceleme yapılması gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi yerinde değildir. İcra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin, itirazın iptali davaları yönünden kesin yetkili olduğuna ilişkin bir yetki kuralı bulunmadığı gibi mahkemece, HMK’nın 114/1-ç maddesi kapsamında mahkemenin yetkisinin dikkate alınması gereken bir hâl de bulunmamaktadır. Yetkinin, kesin olarak belirlenmediği bir durumda, mahkemece ilk itiraz olarak ileri sürülmemesine rağmen, tarafların yetki konusundaki iradelerinin aksine mahkemenin kendiliğinden yetkisizlik kararı verilmesi açık bir usul hatasıdır. Yukarıdaki açıklama ve gerekçeler doğrultusunda, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca, yetkisizlik kararını veren İlk Derece Mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin istinafa konu yetkisizlik karanın KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davacıya iadesine,4-İstinaf başvurusu için davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.a.3 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 26.11.2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.