Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/654 E. 2023/146 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/654
KARAR NO: 2023/146
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 18.11.2019
NUMARASI: 2019/726 Esas – 2019/1237 Karar
DAVA: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Tokat ili Zile ilçesinde petrol istasyonu işlettiğini, davalı şirketin de dağıtıcı olarak müvekkili şirkete akaryakıt temin ettiğini, davalı tarafından düzenlenen faturaların düzenli olarak ödendiğini, bilahare bayiler arasında yapılan harici görüşmeye göre davalı şirketin … çıkış fiyatından daha yüksek fiyatla fatura düzenleyip müvekkili şirketten tahsilat yaptığını, yapmış oldukları araştırmaya göre son 2 yıl içinde anlaşmaya aykırı olarak en az 150.000-TL haksız kazanç elde edildiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 100.000-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı tarafından iddialarının doğru olmadığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre müvekkili şirketin tek taraflı olarak fiyat değişikliği yapabileceğini, kaldı ki düzenlenen faturalar düzenli olarak ödenip fatura içeriğine yasal 8 günlük süre içinde herhangi bir itiraz da yapılmadığını, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenen faturaların davacı şirket tarafından kendi ticari defterlerine işlenerek fatura bedellerinin ödendiği, bu bağlamda tacir olan davacının TTK 21/2 maddesi gereğince fatura birim fiyatına itiraz etmemiş olması nedeniyle fatura içeriğinin kesinleştiği, kesinleşen fatura bedelinin ödenmesinden sonra fazladan yapıldığı iddia edilen ödemenin iadesinin istenemeyeceği (Yargıtay 19.HD 2015/10737 esas 2016/7621 karar ve Yargıtay 15.HD 2018/4786 esas 2019/2563 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere)…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Zile ilçesinde davalı … Petrol ve Ticaret A.Ş. nin … petrol bayisi olduğunu, dava dosyası arasında suretleri olan fiyatlandırma anlaşmalarına göre, motorin, benzin ve lpgnin … rafineri çıkış fiyatı üzerine sözleşmede belirtilen … şirket kâr oranı eklenecek ve müvekkili firmanın alış fiyatı belirleneceğini, müvekkili firmaya en yakın … dolum tesisinin de Kırıkkale’de olduğu için anlaşmanın temel fiyatının Kırıkkale … fiyatı olduğunu, Davalı ve müvekkilinin aralarındaki fiyatlandırma anlaşmalarına göre, motorin, benzin ve lpgnin … rafineri çıkış fiyatı üzerine sözleşmelerde belirtilen … şirket kâr oranı eklenecek ve müvekkili firmanın alış fiyatının belirleneceğini, ülkemizde akaryakıt dağıtımının şu şekilde olduğunu, … gibi imalatçı firmalar dağıtıcılara, dağıtıcılar bayilere, bayiler de müşterilere mal satacağını, bu silsilede müşteri bayi kârını, bayi ise dağıtıcı kârını bilmediğini, ihtilaf buradan kaynaklandığını, … rafineri çıkış fiyatının, sistemdeki üçüncü kişi olan bayi veya dördüncü kişi olan biz tüketicilerin bildiği bir rakam olmadığını, bu fiyatın davalı dağıtıcı ile … arasındaki alım satımın konusu olduğunu, Buna rağmen davalının, genel dürüstlük kuralına aykırı olarak, … rafineri çıkış fiyatını müvekkilinden gizlediğini ve sadece kendisinin ve … bildiği bu rakamın çok çok üzerinde bir rafineri çıkış fiyatı belirlediğini, yani temel fiyatın fahiş belirlendiğini, bu temel fiyat bayilerce bilinmediğini, aynı gerekçe ile davalı aleyhine devam eden onlarca dava da bulunduğu, İhtilaf, faturaya itiraz edilmeyip, birim fiyatın kabul edilmesi yani faturaların bizatihi kendisi ile ilgili olmadığını, ihtilaf işleminin temeli ile ilgili olduğunu, rafineri çıkış fiyatının, davalı tarafından gerçekten yüksek belirlendiği, davalı yana açılan davalar ve buna ilişkin müvekkilinin dahil olduğu Whatsapp gruplarında edinilen bilgilerden öğrenildiğini, buna rağmen … rafineri çıkış fiyatlarının en olduğunu hâla da bilmediklerini, bu bilginin mahkemece celbini talep ettiklerinin ortada olduğunu, Yine dilekçe ekinde bulunan EPDK kararında da açıkça görüleceği üzere, dağıtıcılar ile bayiler arasında kâr paylaşımı ihtilaflarının yaşandığının görüleceğini, mahkeme aksi kanaatle süresi içinde itiraz edilmeyen faturaya artık itiraz edilemeyeceğine karar verdiğini, fatura akdinin şartlarını tespit etmekten ziyade, önceden belirlenen şartları tevsik eden bir belge olduğunu, davamıza konu ve işlem temeli dürüstlük kuralına aykırı olarak belirlenen faturaların, bu şartların tevsik etmediği tesadüfen öğrenildiğini, faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemesinin faturanın olağan içeriğinin kabul edildiği manasına geldiğini, bir faturaya itiraz edilmemesinin, temel borç ilişkisindeki anlaşmanın değişikliğinin de kabulü mânasına gelmediğini, davalının gizli bilgisi ve tek taraflı iradesi ile anlaşma temelini değiştirdiğini, mahkemenin gerekçesinde, faturaya itiraz edilmeyerek, birim fiyatın kabul edildiğini kabul ettiğini, kararın bu adi kanuni karineye dayandığını, adi karinenin aksinin iddia ve ispat edilmesine engel bir hukuki düzenleme de bulunmamakta olup, doktrine göre bu dava asıl ispat davası olduğunu, piyasada akaryakıt 1 TL/litre iken dağıtıcının tanzim ettiği 5 TL/litrelik mazot faturasına itiraz etmenin zorunlu olduğunu, çünkü fiyatlandırmada hata yapıldığı açıkça belli olduğunu, … rafineri çıkış fiyatı+%1,5 dağıtıcı kârı dahil olarak önümüze 1 TL/litrelik bir fatura gelse, … çıkış fiyatını da bilmemiz mümkün değilse, bu faturaya neden ve nasıl itiraz edeceklerinin anlaşılamadığını, eğer bu faturada … çıkış fiyatı belirtilse ve hesaplama neticesinde dağıtıcı kâr oranı anlaşmaya aykırı olarak tespit edildiği anlaşılsa, itiraz edilmesi gerekeceğini, Burada dava konusu olan davalının kötüniyetli olarak mal alım fiyatını müvekkilinden gizlemesi ve sadece … ve kendisinin bildiği rafineri çıkış fiyatını yüksek tutarak, anlaşmaya aykırı ve yüksek kâr elde etmesi olduğunu, Tek taraflı olarak tespit etmenin imkansız bu fahiş kâr ortada iken, eksik ve yetersiz inceleme ile davanın kabulü yerine reddine dair verilen kararın istinafını talep etmelerinin gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı şirket tarafından düzenlenen faturalardaki birim fiyatlarının … çıkış fiyatlarına uygun olmayıp, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı fiyatlandırma yapıldığı iddiasına dayalı olarak, fazla yapıldığı ileri sürülen ödeme tutarının davalıdan tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı ile davalı arasında eskiye dayalı bayilik ilişkisi bulunduğu, sonrasında 04.07.2017 tarihli imzalanan bayilik sözleşmesi ve protokol ile ilişkinin yenilendiği anlaşılmaktadır. Davacı davalı ile arasındaki bayilik ilişkisinde, davalının protokol hükümlerine aykırı olarak, ürün fiyatlarını belirleyip değiştirdiğini, davalının bu surette kestiği faturaların ödenmesi nedeniyle bu çerçevede kar oranı yönünden zararı oluştuğunu, protokole uygun kesilmediği anlaşılan faturalar nedeniyle oluşun zarının tahsilini talep etmiştir. Her ne kadar davacının taraflar arasındaki protokolün 3.2.3 maddesindeki ticari şartlar maddesi altında belirlenen oranlara dayanarak eldeki davayı açtığı anlaşılmışsa da, yine tacir olan taraflar arasında imzalandığı ihtilafsız olan 04.07.2017 tarihli bayilik sözleşmesinin 41 maddesinin ” Bayiye satılacak her türlü petrol ürününün fiyatı … tarafından saptanır ve uygulanır. Bayi işi bu sözleşeme uyarınca satın aldığı petrol ürünleri bedellerini, … tarafından belirlenecek fiyatlar üzerinden, yeni …’ in belirlediği ödeme koşullarına göre …’ e ödeyecektir.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu düzenleme uyarınca davalıya davacıya sattığı ürünlerde, ticari satış koşullarını tek taraflı düzenleme ve fiyat belirleme yetkisinin de tanındığı anlaşılmaktadır. Bunun dışında ilk derce mahkemesi gerekçesinde de işaret edildiği üzere, her ne kadar taraflar arasındaki bayilik ilişkisinde imzalanın protokol hükümlerine göre davalının davacıya satacağı petrol ürünlerinde birim fiyatlarının ne şekilde belirleneceği düzenlenmiş ise de, davalının davacıya yaptığı satışlar kapsamında kestiği faturalarda protokole göre belirlenecek fiyatlardan daha yüksek bedel uygulanmış olsa dahi, davacının bu faturaları ihtirazı kayıt koymadan davalıya ödediği ihtilafsız olup, Yargıtay 19 HD 2015/10737 E 2016/7621 K sayılı kararında da işaret edildiği üzere, davacı faturalara 8 gün içinde itiraz etmediği halde faturalardaki gösterilen birim fiyat kabul edilmiş sayılıp, ödeme yapıldığı da gözetildiğinde davalıdan fazla ödemenin iadesini talep edemeyecektir. Bu açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesi kararı isabetli olup, aksi yöndeki davacı istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye irat kaydına, bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 03.02.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.